Çaycuma, Batı Karadeniz’in hemen kıyısında, Zonguldak’ın bir ilçesi. Merkez nüfusu 27 bin 500 olan ilçenin, toplam nüfusu köyleriyle birlikte 90 bini aşıyor. Yüzde 70’i ormanlarla kaplı olan Çaycuma’nın içinden bir nehir geçiyor. Ama bu Anadolu ilçesinin asıl özelliği ülkemizi tehdit eden su krizini çok önceden görerek, buna çözüm üretmiş olması. Çözüm ürettiği tek konu, su krizi değil aslında...
Çaycuma’nın tüm Türkiye’ye örnek olacak çalışmalarını, “Hedefimiz net: Çaycuma Belediyesini kendi kendine yeten iklim dostu bir belediye yapmak, ilçemizin karbon ayak izini olabilecek en düşük noktaya çekmek, Çaycuma’nın eşsiz doğasını koruyup, hiç bozulmadan gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak. Yedi yıldır bu hedeflerle çalışmalarımızı yürütüyoruz” diyen Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’dan dinledim.
Tüm yapılar yağmur suyu toplama sistemi kurmak zorunda
“Kuraklık, süregelen çok büyük bir sorun ve biz bunu çok önceden gördük. Tüm planlamalarımızı bu öngörüye dayalı olarak yaptık. Krizi önlemenin en önemli yollarından birinin tasarruf olduğu bilgisinden hareketle su şebekesinde var olan kayıp kaçakların önlenmesi için önemli yatırımlar yaptık, vatandaşlarımızı bilgilendirerek her alanda tasarruflu yaşamaya çağırdık. Yaşadığımız Zonguldak Bölgesi, Rize’den sonra ülkenin en yoğun yağış alan bölgesi. Bu potansiyeli değerlendirmek üzere yaptığımız araştırmalardan sonra harekete geçtik ve Belediye Meclisimizden “Yağmur Suyu Toplama ve KullanmaYönetmeliği” çıkardık. Bu yönetmelikle yeni yapılacak tüm yapılarda yağmur suyu toplama sistemini kurmayı zorunlu hale getirdik Yağmur suyu kullanan vatandaşlarımızın şehir şebeke su bedelini yüzde 30’a varan oranlarda ucuzlatarak, su maliyetini toplamda yarı yarıya azalttık.”
Burgu türbin ile Filyos Çayı’dan elektrik üretiyor
İklim krizini önlemenin en etkili yolunun fosil yakıtları terk edip, yenilenebilir kaynaklardan temiz enerji elde etmek olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda önemli projeler geliştirdik. Bunlardan birincisi, kentin tam ortasından geçen Filyos Çayı’nın p otansiyel gücünden yararlanmak için geliştirdiğimiz Arşimet burgu türbini ile elektrik üretimi projesi oldu. Geçtiğimiz günlerde ihalesini yaptığımız bu sistemi tümüyle doğa dostu olduğu için tercih ettik. Helezon şeklindeki bir burgu, suyun akış hızıyla dönerek elektrik üretiyor. Basınç altında çalışan geleneksel HES’lerden farklı olarak, su almayapısından geçerek içine giren hiçbir su canlısına zarar vermeyen sistem, başta balıklar olmak üzere tüm canlılar için tam bir koruma sağlıyor. Bu alandaki ikinci projemiz güneş enerjisinden elektrik elde edilmesi. Belirlediğimiz üç noktada, güneş tarlalarının kurulumuna yakın zamanda başlama arzusundayız.”
Halkın ortak olacağı enerji kooperatifi kuracak
“Zonguldak bir maden bölgesidir. Toplumda kömür kültürü çok yaygındır. ‘Kömür memleketinde kömür yanar’ denerek, ilimizde çok sayıda kömürlü termik santral kuruldu. Ülkemizin en büyük kömürlü santralleri kentimizin sınırları içinde faaliyet gösteriyor. Çok büyük oranda ithal kömüre dayalı olarak çalışan bu santraller tükettiği 10 milyon tona yakın kömürle hem doğa, hem de insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Biz, belediyemizin enerji ihtiyacını karşılayıp, kendi kendine yeten bir belediye olmasını sağlamak için planladığımız projeleri, bir örnek olarak ortaya koyacağız. Türkiye’de bu konuyla ilgili mevzuat sorunları var. Onlar giderilince de, tüm halkımızın katılımına açık olarak kuracağımız enerji kooperatifleriyle, daha büyük tesisler kuracağız. Böylece Çaycuma’yı büyük ölçüde temiz enerji üreten bir kent haline getirirken yerel kalkınmaya da hizmet edeceğiz.”
► Çaycuma nüfusuna oranla ülkenin en uzun bisiklet yoluna sahip kenti
“İklim dostu belediyecilik uygulamalarının ilk adımını, kendisi de bir fosil yakıt olmasına karşın, en azından partikül madde yaymadığı gibi çok daha düşük emisyon değerlerine sahip olan doğal gazı yaygınlaştırarak attık. Diğer yandan sıkı denetimle niteliksiz kömür kullanımını engelleyerek çok kısa sürede, havası tertemiz bir Çaycuma yarattık. Çaycuma ölçeğine göre geniş yayalaştırılmış alanlar oluşturduk. 20 kilometreye yakın bisiklet yolu yaptık ve Çaycuma nüfusuna oranla ülkenin en uzun bisiklet yoluna sahip kenti haline geldi. Mevcut minibüs esnafıyla dayanışma içinde ÇOMBÜS adıyla bir sistem kurarak toplu taşımayı özendirdik. Filyos Çayı'nın sedde içine alınmasıyla kazanılan alanları tamamen yeşil alan olarak koruduk. Kolay ulaşılabilen çok büyük bir pazaryeri yaparak, hem üreticilerimizi destekledik, hem de kentin gıda güvenliğinin sağlanması için adımlar attık. Sonuçta kolay ve rahat yaşanan, stres barındırmayan bir kent çıkardık ortaya.”
BÖLGENİN ATIK TOPLAMA LİSANSINA SAHİP TEK YEREL YÖNETİMİ
“Başta ambalaj atıkları olmak üzere kâğıt, plastik, cam, metal atıklarını kaynağında ayrıştırarak toplamaya başladık. Atık stoklama, ayrıştırma ve paketleme tesisi kurduk. Yılda 1 milyon kilograma yakın atık toplayan ve bunları presleyerek geri dönüştüren tesisimiz, aldığı belge ile Çaycuma Belediyesi’ni, bölgenin atık toplama lisansına sahip tek yerel yönetimi haline getirdi.”