Tekno girişim şirketlerine ayrıcalıklı mı, yoksa sıkıntımı mı?

Bumin DOĞRUSÖZ HUKUKA GÖRE

Şirket çalışanlarına pay senedi verilerek onların şirkete ortak edilmesi düşüncesi 1950’li yıllarda ABD’de, yeni kurulan, küçük şirketlerin iyi eğitimli ve kaliteli çalışanlara sahip olabilmesi ve bu kişilerin şirkete bağlılıkları sağlanarak büyük şirketlere kaptırılmaması için geliştirilmiş bir düşünce ve model olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu yöntem günümüzde devasa şirketler için de kullanılır olmuştur.  

Çalışanlara pay verilmesinin temelinde günümüzde, onların çalışma isteklerinin arttırılması, gerektiğinde bu yolla şirketin mali durumunun güçlendirilmesi, emeklilik ücretleri veya kıdem tazminatlarına ek olanaklar getirilmesi ve yine gerektiğinde şirket personel giderlerinin artmasının önüne geçilmesi gibi düşünceler yatmaktadır.

Çalışanlara pay verilmesinin çeşitli yolları vardır. Normal sermaye artırımı ile olabileceği gibi pay devir / devir vaatleri ile de yapılabilir. Öte yandan yeni Ticaret Kanunumuz 463. maddesinde “şartlı sermaye artırımı” müessesesini getirerek bu konuda güzel ve kolaylaştırılmış bir yol da hazırlamıştır.

Elbette ki çalışanların tümüne bu hak sağlanabileceği gibi objektif koşullara bağlanmak suretiyle belli yöneticilere veya belli kademelerden yukarıda olanlara da bu hak sağlanabilir. Öte yandan bu şekilde çalışanlara sunulan paylar, çeşitli kısıtlamalara tabi tutulabilirler. Bunların başında da belli sürelerle devir yasaklarının öngörülmesidir. Çalışanların yönetime katılmasının temin ve uzun süreler şirket bünyesinde kalmalarını sağlama amacı güden şirketlerde, -ki bunlar daha ziyade küçük şirketlerdir- uzun süreli devir yasakları görülmektedir. Çalışanların ücret artışlarını dizginleme ve/veya onları pay senetlerinin değer artışından yararlandırtma amacı güden büyük şirketlerde devir yasakları genelde daha kısa süreli olmakta veya hiç olmamaktadır.

Ülkemiz uygulamasında da, hizmet erbabı ile yapılan sözleşmeler kapsamında, hizmet erbabına, belirli bir süre işverene bağlı çalışılması, belirlenen performans ve benzeri kriterlerin sağlanması kaydıyla, işverenin veya grup şirketlerinin pay senetlerinden bedelsiz veya indirimli satın alma hakkı verildiği görülmektedir. Hizmet erbabına bedelsiz pay senedi verilmesi suretiyle sağlanan menfaatler, bu pay senetlerinin hukuki ve ekonomik olarak tasarruf edilebilir olduğu tarihte, pay senedi alım hakkı verilmesi suretiyle sağlanan menfaatler ise bu hakkın fiilen kullanıldığı tarihte elde edilmiş sayılmaktadır. Hizmet erbabına pay senedi verildiği durumlarda pay senedinin rayiç değeri, pay senedi alım hakkı verildiği durumlarda ise hakkın kullanıldığı tarihteki pay senedinin rayiç değeri ile hizmet erbabına maliyeti arasındaki fark, ücret olarak kabul edilmektedir.

Bu uygulamayı teşvik maksadı ile halen Meclis Gündeminde olan vergi paketinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca belirlenen kriterlere göre tekno girişim şirketi niteliğindeki şirketler için bir düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemeyle; “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre tekno girişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna” edilmektedir.

Ancak bu istisna uygulamasında hizmet erbabı tarafından bu şekilde iktisap edilen pay senetlerinin; iktisap tarihinden itibaren 3 tam yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin tamamının, 4 ila 6 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %75'inin, 7 ila 12 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %25'inin, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilmesi de hükme bağlanmaktadır. Bu şekilde istisna nedeniyle zamanında alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlayacaktır.

Çalışanların pay senedi edinerek şirketlerine ortak olmalarının teşviki yerinde bir düşüncedir. Özelikle yeni kurulmuş ve/veya büyüme aşamasındaki tekno girişim şirketlerinin önemli ve/veya kilit çalışanlarının şirkete bağlılıkları sağlanarak büyük şirketlere kaptırılmaması açısından, bu şirketlerin lehinedir.

Diğer taraftan, hizmet erbabına verilen hisse senetlerinin daha uzun süre elde tutulmasının teşvik edilmesi amacıyla süreler öngörülmesi yerinde olmakla birlikte, bu sürelerde çalışanın pay devri yapıp yapmadıklarını izleme yükünde ve ihlalinde istisnanın uzun süreler için işlemiş gecikme faizi ile kısmen de geri alınmasında işverenin (teknogirişim şirketinin) muhatap alınması, bana biraz haksızlık gibi geldi. Burada tekno girişim şirketlerine diğer şirketlere nazaran bir ayrıcalık mı sağlanıyor, yoksa bir kazık mı atılıyor, pek anlayamadım. Bence burada çalışanın hisse devir kazancının her durumda vergiye tabi olduğuna ve verginin muhatabının da pay senedini elden çıkartan çalışan olduğuna dair bir düzenleme, daha yerinde olurdu. Özellikle çalışanın vefatı halinde mirasçılarının davranışından işvereni muhatap almak veya şirketin devir, birleşme vb. sebeplerle tüzel kişiliğinin değişmesi yahut şirketin tekno girişim şirketi olmaktan çıkması, payların hamiline şekilde olması gibi haller, ileride soruna yol açacaktır. Öte yandan buradaki pay devirlerinin idarece izlenmesi de kolay olmayacaktır.

Şimdilik, bu istisnadan yararlanmak isteyen tekno girişim şirketlerine kendilerini garanti altına almaları için önerim, çalışanların pay senedi edinmeleri veya edinme hakkına sahip olmalarını Ticaret Kanunu’nun şartlı sermaye artırımı müessesinden yararlanarak gerçekleştirmeleri ve bu konudaki ana sözleşme maddelerine bu şekilde edinilecek payların belli sürelerle devrinin şirkete karşı ileri sürülemeyeceğine dair hükümler koymaları. 

Tüm yazılarını göster