Tekfen Vakfı 20 yaşında

“1999 yılında kurulmuş olan vakfımızda, ülkemizin en başta eğitim, kültür ve sanat alanlarındaki ihtiyaçlarını bir nebze karşılamayı vazife edindik.(…) Bu zaman zarfında epeyce yol aldıysak da önümüzde daha yapacak çok iş var” diyordu Tekfen Vakfı’ndan Yönetim Kurulu Başkanı M. Ercan Kumcu ve Başkan Vekili Doç. Dr. Reha Yolalan imzasıyla gelen mektupta. Daha sonraki satırlarda doğum günü kutlamasına çağırıyorlardı. Faaliyetlerini kurulduğu ilk günden beri dikkatle izlediğim, katılmaya ve yansıtmaya çalıştığım Tekfen Vakfı’nın 20. kuruluş yıl dönümü buluşmasına tabii ki katılacaktım…

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük Kütüphanesi'nin görkemli salonunda samimi, keyifli bir toplantı oldu… Çok sevdiğim kütüphanenin havasını solumak için biraz vakitlice gittiğimden benim gibi erkenci Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin’le de Macahel (https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi/sakli-cennet-camilide-macahel-uc-gun-haberi-379401) seyahatimizden yeniden sohbet imkânı da buldum.

Reha Yolalan yaptığı konuşmada vakfın, kuruluşundan bu yana kurucu ortaklarından aldığı feyz ile daha iyi bugünler ve sürdürülebilir yarınlar için canla başla çalışmaya devam ettiğini vurguladı. Tekfen Holding’in ortakları, kurucu üyeleri (Feyyaz Berker, Necati Akçağlılar ve Ali Nihat Gökyiğit) ve grup şirketleri 1999 yılında kısaca Tekfen Vakfı olarak da bilinen ve 2004 yılında “Toplum Yararına Çalışan Kurum” statüsünü kazanan Tekfen Eğitim, Sağlık, Kültür, Sanat ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nı kurmuşlardı. Vakfın ağırlıklı olarak faaliyetlerini eğitim alanında öğrenci bursları ve okul inşaatı, kültür alanında ise yaşatmakta olduğu Tekfen Filarmoni Orkestrası oluşturuyordu.

Tekfen Vakfı eğitim alanındaki sorumluluğunu, her yıl Türkiye'de öğrenim gören ve maddi desteğe ihtiyaç duyan 550 başarılı lise ve üniversite öğrencisine karşılıksız eğitim bursu vererek yerine getiriyordu.

Yolalan da eğitim konusunun altını çizdi. Vakfın başlıca faaliyetinin, “ülkenin en önemli ihtiyacı, derdi, eksiği ve yegâne çıkış yolu olan eğitim” olduğunu vurgulayarak, "Burs programımız aracılığı ve ‘ağaç yaşken eğilir’ inancıyla, 20 yıldır genç beyinlerin gelişimine destek veriyoruz. Yılda 550 başarılı ve maddi desteğe ihtiyaç duyan öğrenciye, öğrenimleri boyunca burs sağlıyoruz. Bugüne değin mezun ettiğimiz gençlerin sayısı 3 binli rakamlara ulaştı. Tekfen bursiyerleri, iş hayatlarına da daha donanımlı başlamaları için Tekfenli ağabey ve ablalarından mentorluk alıyor, Tekfen Grup Şirketleri’nde staj yapıyorlar" diye konuştu.

Tekfen Filarmoni Orkestrası ise farklı kültürler arasındaki ilişkileri geliştirmek, barış adına ortak bir dil yaratmak amacıyla kurulmuştu ve belirlenen projeler kapsamında İstanbul’da, çeşitli şehirlerde ve İstanbul Müzik Festivali’nde sahne alıyordu. Orkestra ilk günden bu yana, bir senfonik orkestranın klasik repertuvarına ilave olarak, Tekfen Filarmoni, nâm-ı diğer “Üç Denizin Sesi”, temsil ettiği coğrafyanın müziği ve kendine özgü çalgılarını da sanatsal çizgisinin doğal bir parçası olarak kabul ediyordu. Tekfen Filarmoni, 2019–2022 yılları arasında İstanbul Müzik Festivali Açılış Konseri Orkestrası görevini de üstlenmişti. Orkestranın kurucu şefi Saim Akçıl da konuklar arasındaydı.

Seçilen mekân Boğaziçi Üniversitesi’nin de özel bir anlamı vardı. Nadide bir mekânda buluşmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Yolalan şunları söyledi:

"Buluşmamızı burada yapmamızın sebebi sadece güzelliğinden ötürü değil. Türkiye’de eğitim denilince akla gelen kurumların en başında olan Boğaziçi Üniversitesi ile tarihi bir bağımız var. Kurucu ortaklarımızdan ikisinin bu duvarlar arasında yetişmiş olması, Tekfen’in bugünlere gelmesinde hakkı ödenemez bir katkısı vardır. Bu nedenle, bir nebze olsun bunu geri ödemek üzere, belki de geç kalınmış olsa da bu yıl itibarıyla çok yönlü destek ve işbirliğine start verdik.
Benim için şahsen, mezunu, öğretim görevlisi ve Vakfı’nın mütevelli üyesi olduğum Boğaziçi Üniversitesi Araştırma Fonu’na bağış yoluyla katkıda bulunmak, ismi ‘teknoloji’ ve ‘fen’ sözcüklerinden oluşan bir kurum için en doğru seçimdir. Bilimin merkezinde olduğu bir kuruma güç katmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Aynı şekilde rahmetle andığım kurucu ortaklarımızdan Feyyaz Berker’in adını taşıyan Boğaziçi Lectures Feyyaz Berker Serisi’ni de, bu eğitim döneminde başlatmış olmaktan mutluluk duyuyor, serinin ilkinde bilim insanı, astrofizik hocası Feryal Özel’i dinledikten sonra, yeni ufuk açıcı konuşmacıları heyecanla bekliyoruz."
Tekfen Vakfı, birçok projeye doğrudan ya da vizyonunu paylaşan diğer vakıflar ve dernekler aracılığıyla finansal destek sağlıyor. Vakıf bu sene; genç, başarılı müzisyenlerin eğitimine destek vererek, amacının iki temel konusu olan eğitim ile sanatı bir “müzik bursu”nda birleştirmiş oldu. Sayıları 8’i bulacak bursiyerler, okul takvimleri müsaade ettikçe, stajyer müzisyen olarak Tekfen Filarmoni’de tecrübe de kazanabilecekler.

Vakın çalışmaları arasında otizmli çocukların eğitimine yönelik olarak Ceyhan’da kurulan Tekfen Vakfı Özel Eğitim Uygulama Merkezi de yer alıyor. Konuşmasında bu konuya da değinen Reha Yolalan, "Otizmli çocukların eğitim aldığı Ceyhan Pamukeli’ndeki Özel Eğitim Uygulama Merkezi, açıldığı 2013 yılından bu yana gözbebeğimiz oldu” diyerek eğitime verilen öneme bir kez daha dikkat çekti.

20. yıl kutlaması, Tekfen Filarmoni nefesli sazlarından iki sanatçının mini konseri ile sona erdi. Kapıda, konukları çok değerli bir hediye bekliyordu: Lansmanı, önümüzdeki ayın başında yapılacak bir kitap. Konusu mu, tabii ki Vakfın çok önem verdiği biyoçeşitlilik. Şimdilik bu kadar, lansman sonrası, Dünya Kitap’ta bu çok özel kitabı, ayrıntılarıyla yazacağım…

Tüm yazılarını göster