Tek fark güçlü bina değil 'entegre afet yönetimi

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Depreme dayanıklılık dendiğinde, herkesin aklına gelen ilk ülke Japonya.

Japonya ve depremler arasındaki bağlantı çok eskilere dayanıyor. 1 Eylül 1923 tarihinde meydana gelen Büyük Tokyo Depremi dünya tarihinde en çok ölüme neden olan depremlerden biri. Bu depremde 142 bin kişi hayatını kaybetti.         

2011’de Japonya açıklarında meydana gelen bir başka deprem ise 9 büyüklüğündeydi ve karada geniş çaplı hasara ve tsunamiye neden oldu. Deprem, kıyı boyunca uzanan Fukushima nükleer santralinde büyük bir kazaya yol açtı.           

Japonya’nın büyük ve sürekli yaşanan depremlere karşı ayakta kalmasının tek nedeni binalarının sağlamlığı değil, eğitimden, teknolojiye, toplumsal farkındalıktan, yenilikçi fikirlere kadar, her alanda deprem odaklı düşünüyor olması... Geçmişte yaşanan felaketlerden ders alan Japonya şu anda dünyanın depreme en hazır toplumlarından biri ve deprem eğitimi küçük yaşlardan itibaren başlıyor.        

Okullarda düzenli olarak alarmın çaldığı ve öğrencilerin sıralarının altına saklandığı deprem tatbikatları yapılıyor. Çocuklar gerçek bir deprem olduğunda paniğe kapılmamaları için deprem hissine alıştırılıyor. Benzer hazırlıklar, düzenli acil durum tatbikatlarının yapıldığı işyerlerinde ve tabi ki evlerde de hayata geçirilmiş durumda.          

19 KASIM AFET ÖNLEME GÜNÜ

Japonya’da 19 Kasım “Afet Önleme Günü” olarak biliniyor. 19 Kasım’da halka afet önleme adımları hatırlatılıyor ve konserve yiyeceklerden acil durum kitlerine kadar afet önleme malzemelerini stoklamaları isteniyor. Hatta kırmızı fasulye tatlıları, konserveler, kekler, köri ve udon eriştesi gibi acil durum gıdaları, temel gıdaların ötesine geçmiş durumda.

DEPREM UYARI SİSTEMİ İLE 10 SANİYELİK FIRSAT

Bugün, Japonya’daki tüm cep telefonlarında deprem uyarı sistemi bulunuyor. Bu sistem kullanıcılara deprem başlamadan önce sığınak aramaları için 5 ila 10 saniyelik bir süre sunuyor. Ülkedeki binalar ise, çökmek yerine depremle birlikte hareket edecek şekilde tasarlanmış durumda. Yüksek teknoloji ürünü gökdelenler, depremde yıkılmıyorlar, fakat sadece sallanıyorlar. Parklarda gizli acil durum tuvaletleri bulunuyor. Banklar, gerektiğinde yemek pişirme imkanı sunan ocaklara dönüşebiliyor. Depremlerden sonra yayılan ani yangınları önlemek için özel olarak eğitilmiş dünyanın en büyük itfaiye teşkilatı da mevcut.        

Japonya ayrıca entegre bir afet önleme sistemine ev sahipliği yapıyor. Hükümet tarafından yayımlanan kapsamlı deprem yönergelerinin yanı sıra, yerel tahliye merkezleri ve acil durum tesisleri de halka hizmet için hazır durumda. 

Bu bir “ya olursa” hikayesi değil!

Tokyo’da 7 milyon haneye dağıtılan 338 sayfalık “Afete Hazırlanalım” adlı kitapçık Tokyo ‘X’ Günü adlı kısa bir manga çizgi romanını içeriyor. Kitapçık, bir ofis çalışanının düşen nesneleri, raydan çıkan trenleri, kaza yapan araçlar, hasar gören binalar ve mobil ağ kesintileri gibi yıkım sahnelerinde gezinmesini konu alıyor. Hikaye şu sözlerle sona eriyor: “Bu bir ‘ya olursa’ hikayesi değil. Yakın gelecekte bu hikayenin gerçeğe dönüşeceği kesin.

  • Depreme dayanıklı 7 bina teknolojisi

  1. SİSMİK İZOLASYON

Japonya’da inşa edilen binalarda uygulanan taban izolasyonu binanın yeryüzü ile bağlantısını kesmek amacıyla kullanılıyor. Binaların alt kısmında kauçuktan yapılmış tamponlar binanın eğilmesini önlüyor. Bu tamponlar deprem anında binanın yatay şekilde sallanmasını sağlıyor. Böylece bina eğilmiyor ve yıkılma tehlikesi ile karşılaşmıyor.

  1. METAL PLAKA

Orta ve yüksek binalarda kullanılan metal plakalar binanın kırılıp çökmemesini sağlıyor. Plakalar sarsıntıyı binanın her yerine eşit olarak yayıyor.

  1. AMORTİSÖR

Depremin etkisini %50 azaltan amortisörler deprem anında enerjiyi emerek binanın üst kısmı ile alt kısmı arasındaki farklılığı ortadan kaldırıyor.

  1. SARKAÇ YÖNTEMİ

Genellikle gökdelenler için kullanılan sarkaç yöntemi, binanın sağa sola sallanmasını engelleyerek tüm gücü ortada toplayarak, denge sağlıyor. Özünde bir sönümleme yöntemi olan sarkaç gücü, yüksek binaların yana doğru devrilmesini engeliyor.

  1. SİSMİK GÖRÜNMEZLİK PELERİNİ

Beton veya plastik halkalardan oluşan ve binanın temelinin altına gömülen pelerin ile, yerkabuğundan gelen enerjinin halkalara çarparak içerisinde hapsetmesi ve binaya iletmemesi hedefleniyor.

  1. KARBONFİBER ÖRTÜ

Lifli polimer güçlendirmeler ile karbonfiber birleştirilerek ortaya çıkan malzeme kolonlar ile materyallerin arasındaki boşluğa yerleştirilerek binayı güçlendirmeye yarıyor.

  1. ÇELİK ÇAPRAZ ÇERÇEVELER

Yapısal bütünlüğü güçlendirmek ve binayı daha dayanıklı hale getirmek için kullanılan çelik çapraz çerçeveler depremin uyguladığı kuvveti yeniden zemine ileterek zararı en aza indiriyor.

  • Deprem sonrası felaketler

Tokyo, deprem sonrası meydana gelebilecek sel gibi diğer doğal tehlikelerden kaynaklanan riskleri azaltmaya yönelik projeleri de hayata geçirmiş durumda. En dikkat çekici altyapı projelerinden biri de, 2009 yılında 230 milyar yen (1,7 milyar £) maliyetle tamamlanan 17 yıllık bir inşaat projesi olan G-Cans. G-Cans, her biri 65 metre yüksekliğinde olan ve sel baskınlarını önlemek üzere fazla suyu toplayabilen beş silodan oluşuyor. Bu silolar, suyun büyük bir yeraltı depolama tankına akmasını sağlayan 6,5 km uzunluğundaki bir tünele bağlanıyor.           

Dünyanın en büyük yeraltı sel suyu tesisi olarak değerlendirilen G-Cans yeraltı suyu taşkınlarını kontrol etmekte son derece etkin bir rol üstleniyor.

Tüm yazılarını göster