İnşaat sektörü, yeniden değerleme sorununu en çok gündeme taşıyan ve yeniden ihdas edilmesini talep eden sektör. Bunun nedeni ise, enflasyon düzeltmesinin, aranılan şartların oluşmaması nedeniyle 2005 yılı sonrasında uzun yıllar uygulanamaması.
İnşaat şirketlerinde yoğun şekilde yaşanan yeniden değerleme sorunu, sektörün STK’ları olan KONUTDER, GYODER ve İNDER tarafından birçok defa Maliye’ye aktarıldı ve ısrarla takip edildi. Bu sıkı takip meyvesini verdi, vergili ve vergisiz yeniden değerleme düzenlemeleri sırasıyla hayata geçirildi.
Sonrasında ne mi oldu? Sektör yeniden değerleme düzenlemelerinden yararlandırılmadı, kapsam dışında bırakıldı! Çok enteresan değil mi?
Evet, bugünkü yazımızın konusu, inşaat şirketlerinin aktifinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki taşınmazların (konut, ofis vb.) yeniden değerlemeye tabi tutulup tutulamayacağı hususunda Maliye ile inşaat sektörü arasında yaşanan hukuksal mücadele ile ilgili! (VUK. Mad. geçici 31, geçici 32)
Kanuna göre hangi taşınmazlar için yeniden değerleme yapılamıyor?
Kanuna göre, sat-kirala-geri al (sale & leaseback) işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar için yeniden değerleme yapılamıyor (VUK Geçici Mad. 31, 31/7, geçici 32). Çünkü, ilgili kanun maddeleri ile, sat-kirala-geri al (sale & leaseback) işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar yeniden değerlemenin kapsamı dışında bırakılmış bulunuyor.
Maliye, VUK’un geçici 31 ve geçici 32. Maddelerine istinaden yayınladığı Tebliğlerle, yeniden değerleme yapılamayacak taşınmazların kapsamını biraz daha genişletti (500, 530 ve 537 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğleri). Kanunda açıkça “sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler”in yeniden değerlemeden yararlanılamayacağı belirtilmiş iken, Maliye tarafından çıkarılan Tebliğlerle kapsam biraz daha genişletilerek, “iktisadi kıymetlerin alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktiflerinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymetlerin de yeniden değerlemeye tabi tutulamayacağı” açıklanmış bulunuyor.
Maliye’nin çıkardığı Tebliğlerle yeniden değerleme yapılamayacak iktisadi kıymetlerin kapsamını genişletmesi, özellikle inşaat sektöründe ciddi sıkıntıya neden oldu. Konu, sektör STK’ları olan KONUTDER, GYODER ve İNDER tarafından Maliye’ye aktarıldı.
Maliye, inşaat şirketlerinin aktifine kayıtlı bulunan boş arsaların bu şirketler için emtia niteliğinde olduğu, bu arsaların kayıtlarda “250- Arazi ve Arsalar" hesabında izlenmesinin bu durumu değiştirmeyeceği, söz konusu arsalar için yeniden değerleme yapılamayacağı şeklinde çok sayıda görüş bildirdi (İstanbul VDB’nin 24.12.2021 tarihli ve 1163107, 01.02.2022 tarihli ve E-11395140-105[VUK3-7326-71]-119677, 13.01.2022 tarihli ve E-11395140-105[VUK3-7326-85]-49671, Bursa VDB’nin 04.08.2022 tarihli ve E-95462982-105[VUK.ÖZLG-2021-141]-182085 sayılı özelgeleri).
Gazetemizde muhtelif tarihlerde yayınlanan köşe yazılarımızda, bu konudaki görüşlerimizi net bir şekilde aşağıdaki şekilde başlıklar halinde ifade etmiştik:
1) Maliye’nin görüşü hatalı!
İnşaat şirketlerinin inşaat yapmak üzere satın alarak aktife kaydettikleri boş arsa ve araziler Maliye’ye göre EMTİA, Medeni Kanun’a ve bize göre ise TAŞINMAZ! Maliye’nin bu görüşü endişeye dayanıyor, ancak artık endişeyle hareket etme anlayışından çıkılması, kısıtlayıcı ve daraltıcı yorumlarla sektörlerin önünün tıkanmaması lazım. İnşaat şirketlerinin gerek yatırım gerekse ileride inşaat yapmak üzere satın alarak aktife kaydettikleri arazi ve arsalar, taşınmaz niteliğinde bulunuyor.
2) Maliye’nin kısıtlama yetkisi yok!
Maliye’nin Kanunla verilmiş bir hakkı, sınırlandırma yetkisi bulunmuyor. Kaldı ki, ilgili yasal düzenlemelerde, Maliye’ye verilmiş bir kısıtlama yetkisi de söz konusu değil. İlgili düzenlemelerde çok açık bir şekilde sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen iktisadi kıymetler için yeniden değerleme yapılamayacağı belirtiliyor. Bunlar dışında yeniden değerlemenin kapsamı dışında bırakılan başka bir şey de yok. Maliye’nin bu görüşünü söz konusu düzenlemenin yasalaşması sürecinde yasa metnine ekletmeyip, sonradan Tebliğ ile açıklaması anlaşılır gibi değil!
3) Konu yargıya taşınsa, dava Maliye aleyhine sonuçlanır!
Maliye’nin yetkisi olmadığı halde, Kanunla mükelleflere verilen bir hakkı yorum yoluyla daraltması ve sınırlandırması doğru değil. Bu konuda yaşanacak bir sorunun yargıya intikal ettirilmesi halinde, yargının yetki aşımı nedeniyle mükellef lehine karar vereceğini düşünüyorum.
Yeniden değerleme işlemi iptal edilen bir şirket dava açtı!
Aktifine kayıtlı emtia niteliğindeki taşınmazları için yeniden değerleme işlemi yaparak bağlı olduğu vergi dairesine beyanname veren bir inşaat şirketi, bu başvurusunun kabul edilmeyerek reddedilmesi ve buna ilişkin vergi tahakkukunun iptal edilmesi üzerine iptal davası açtı.
Mahkeme inşaat şirketini haklı buldu!
Davaya bakan Vergi Mahkemesi, aktifine kayıtlı emtia niteliğindeki taşınmazları için yeniden değerleme işlemi yapan inşaat şirketini haklı, bu işlemi reddeden Maliye’yi ise haksız buldu.
KARARIN GEREKÇESİ İSE, SON DERECE AÇIK VE NET: Kişilerin haklarının kısıtlanması ve belli bir haktan yararlandırılmasının sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemeler Anayasamızın 73. Maddesine göre Kanunla yapılabilir, idare hukukuna göre genel düzenleyici işlem niteliğinde olan Tebliğlerle böyle bir kısıtlama yapılamaz!
Söz konusu kararın özeti ise şu şekilde:
“Vergi Usul Kanunu'nun geçici 31. maddesi ile, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini (sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler hariç) 31 Aralık 2021 tarihine kadar yeniden değerleyebilmelerine imkan tanınmıştır. Buna ilişkin olarak yayınlanan 530 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile de, sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar dışında “taşınmazların alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktiflerinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymetlerin” de bu kapsamda yeniden değerlemeye tabi tutulamayacağına ilişkin sınırlama getirilmiştir. Kişilerin haklarının kısıtlanmasını veya belli bir haktan yararlandırılmasının sınırlandırılmasını öngören düzenlemeler, Anayasasının “vergi ödevi”ne ilişkin 73. maddesi uyarınca “verginin kanuniliği” ilkesi gereğince ancak kanunlarla yapılabilir. Böyle bir düzenlemenin tebliğ ile yapılması olanaklı değildir. Hakkın özüne dokunabilecek bir düzenlemenin tebliğ ile yapılması söz konusu olamaz. Aksi düşünce; yani kanunla düzenlenmesi gereken bir konunun tebliğ ile düzenlenmesi, kuvvetler ayrılığı rejimine ters düşeceği gibi, fonksiyon gaspına da yol açacaktır. Bu durumda, kanunda öngörülmeyen bir sınırlama getiren Tebliğe istinaden, davacı şirketin 7326 sayılı Kanuna göre yaptığı taşınmaz değerleme başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” (İzmir 1. Vergi Mahkemesi'nin 31/10/2022 tarih ve E:2022/287, K:2022/1188 sayılı Kararı).
Maliye, bu kararı Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı!
Maliye, bu kararı, istinaf yoluyla Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıyarak, itiraz etti.
İstinaf kararı da Maliye aleyhine çıktı!
Evet, istinaf süreci de Maliye aleyhine sonuçlandı. Bölge İdare Mahkemesi Maliye’nin itirazını reddederek, söz konusu mahkeme kararını aynı gerekçelerle onadı. Hem de KESİN olmak üzere! Yani, Maliye’nin bu karara karşı Danıştay’a temyize gitme yolu da kapalı!
Daha önce ilk raunt Sektörün demiştik!
Gazetemizde 10 Mayıs 2023 tarihinde yayınlanan köşe yazımızda, yeniden değerlemede ilk raundun inşaat sektörünün olduğunu belirtmiş, süreç hakkında bilgi vermeye devam edeceğimizi belirtmiştik. Söz konusu dava istinaf aşamasında olup, henüz bir karar verilmemiş bulunuyor.
Sektör Maliye’ye karşı 2 – 0 öne geçti!
İnşaat sektörü lehine sonuçlanan bu kararlarla, Maliye’ye karşı 2 – 0 öne geçti.
Sonuç olarak;
Kesinleşmiş bu yargı kararı sonrasında, inşaat sektörünün aktifinde kayıtlı emtia niteliğindeki (arsa, arazi, konut, işyeri vb.) taşınmazlar için yeniden değerleme yapmak isteyen inşaat sektörünün elinin daha da güçlendiği söylenebilir. Ancak, bu konuda çıkarılan Tebliğlerin ilgili kısımları iptal edilmediği sürece, bu hukuksal mücadele hep devam edecek, yeniden değerleme yapan sektördeki her şirket, bu konuda hakkında iptal dahil yapılacak her işleme karşı dava açma yoluna gidecek ve kazanacak. Çünkü, Maliye’nin yetkisi olmadığı halde, Kanunla mükelleflere verilen bir hakkı yorum yoluyla daraltması ve sınırlandırması doğru değil. Kanunda yer almayan bir sınırlandırmanın yorum yoluyla getirilmesi son derece yanlış. Konu hakkındaki gelişmeleri hep beraber bekleyip göreceğiz!