Tarımda yeni teknolojiler

Selin ARSLANHAN YENİDEN KEŞİF

Geçen yazıda temiz et yatırımları odağında gıda teknolojisine kısaca değinmiştik. Bugünün konusu da ilişkili, bu kez tarım teknolojilerinden bahsedeceğim. Tarım, tüm dünyada yeni teknolojilerle dönüşüme en dirençli sektörlerden biri aslında, sağlık sektöründen bile daha dirençli olduğunu söylemek mümkün. Bugüne kadar yeni teknolojilerin yayılımının tarımda diğer sektörlere göre daha yavaş olduğunu izlesek de, sürdürülebilirlik gündeminin de etkisiyle son birkaç yılda tarım teknolojilerine ilgi dikkat çekecek şekilde arttı. Gıdayı ayırıp sadece tarım teknolojileri diye bakarsak bu yılın ilk 8 ayında bu alana 2,6 milyar dolar girişim sermayesi yatırımı yapıldığını görüyoruz (Crunchbase). 2019’da ise tarım teknolojilerine toplam 4 milyar dolar yatırım yapılmıştı. Gıda ve tarımı birlikte aldığımızda rakamlar büyüyor. 2019’da gıda ve tarım teknolojilerine yapılan yatırım 19,8 milyar dolardı. Bunun yüzde 38’ini robotik, IoT, malzeme, biyoteknoloji gibi derin teknoloji alanlarına yapılan yatırımlar oluşturuyor. Kalan yüzde 62’si ise online restoran, pazar yeri uygulamaları gibi dijital teknolojilerin yoğun kullanıldığı alanlara yapılan yatırımlar.

Bu dağılım şaşırtıcı olmamakla birlikte, birkaç yıl önce tarım ve gıdada odağın neredeyse tamamen dijital teknolojilerde olduğunu söylemek mümkündü. Artık derin teknolojileri de bu sektörlerde görmeye başladık. Tarım ve gıda regülasyon yoğun sektörler olduğundan değer zincirinin ana aşamalarına dokunmak, ürünün kendisinde bir yenilik yaparak pazara erişimini sağlamak çok kolay değil. Bir de eskiden gelen bir biyoteknolojide algı problemimizin de etkisi tabii ki var, ona sonra değinelim diyerek son yıllarda öne çıkan yatırım anlaşmalarında neler var bakalım. Tarım alanlarında verimliliği artırmayı hedefleyen dijital uygulamalar ve e-ticaret platformları hala öne çıkıyor. Fakat bunların arasına, geçen hafta bahsettiğim temiz et yatırımları ile kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, gıda ve içecek gibi farklı sektörlerde kullanılan proteinleri üreten startuplara yatırımlar da girmiş görünüyor. Bir diğer dikkat çekici alan ise dikey tarım uygulamaları. Tarım alanları, su, iklim değişikliği gibi sürdürülebilirlik gündemiyle birlikte konuşmaya başladığımız dikey tarım uygulamalarına yatırımlar son yıllarda yeniden dikkat çekici bir hal almış görünüyor.

Tarım ve gıdada yeni teknoloji yatırımları nerelerde yapılıyor diye bakınca tabii ki yine ilk sırada ABD’yi görüyoruz. Onu Çin ve Hindistan izliyor. İlk 10’da Hollanda, Fransa gibi Avrupa ülkeleri de var. Tarım ve gıdayı ayırarak baktığımızda en aktif yatırımcılar farklılaşsa da San Francisco merkezli olmaları değişmiyor. Fakat ilginç olan gelişme, Hindistan ve Brezilya merkezli iki yatırım fonunun tarım teknolojileri söz konusu olduğunda artık ilk beşte yer almaları. Geçen yazıda da değinmiştim tarım ve gıda teknolojilerinde yatırımcılar çeşitleniyor, öne çıkan yatırımlarda coğrafi dağılım da farklılaşıyor. Bunun yanında büyük geleneksel gıda şirketlerinin tarım teknolojilerine ilgileri artmaya devam ediyor. Kurumsal yatırımcılar arasında artık, teknoloji devlerinin yatırım kollarının yanı sıra, büyük gıda şirketlerini daha fazla görüyoruz.

Türkiye’de tarım ve gıda teknolojileri ekosistemine ilişkin haritayı geçtiğimiz günlerde Startups.watch, Kök Projekt ve Patent Effect işbirliğiyle çıkardı. Dünyadaki eğilimlere benzer şekilde bizde de tarımda pazar yeri ve e-ticaret uygulamaları öne çıkıyor. COVID-19 döneminde de bunların arttığını hep birlikte izledik. Fakat bunun yanı sıra Türkiye’deki ekosistemde akıllı tarım, ileri malzeme ve biyoteknoloji üzerine çalışan startuplar da yer buluyor. Bu teknolojilere yatırımlar ve işbirlikleri söz konusu olduğunda ise yerli ve yabancı kurumsal şirketlerin ilgisi yeni oluşuyor. Biz bu ara yeni GreenTech Izmir programını tasarlıyoruz, umarım bu yılki programda tarım ve gıdada yeşil teknoloji startuplarıyla daha fazla kurumsal şirketimizin işbirliğini tetiklemek mümkün olur.

Tüm yazılarını göster