Türkiye İş Bankası’nın, Adana Çiftçiler Birliği’nin katkılarıyla düzenlediği “Çiftçi Buluşması”nda Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Genel Müdürü Bekir Engürülü ile Adana’da buluştuk. Çok sayıda çiftçinin katıldığı toplantıda Bekir Engürülü tarım sigortaları konusundaki güncel bilgileri paylaştı ve sonrasında çiftçilerin sorularını tek tek yanıtladı.
Toplantının açılışında Türkiye İş Bankası Tarım Bankacılığı Pazarlama Bölüm Müdür Yardımcısı Ümit Yılmaz, tarımın gelişmesine destek vermek üzere yenilikçi politikalarla çalışmaya devam ettiklerini belirterek geleneksel kredilendirmenin yanı sıra, tarımda teknolojinin etkin kullanımı ve bu teknolojinin finansmanında da çalışmalarını sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı ve TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Özdemir ise tarımın stratejik bir sektör ve milli güvenliğin bir parçası olduğunu hatırlatarak, suyu merkeze alan üretim planlaması ve yeni destek modeli ile hem üreticilerin hem de tüketicileri koruyacak çalışmalar yaptıklarını söyledi.
TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü, Google’da en çok aranan kelimenin “sürdürülebilirlik” olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Niye sürdürülebilirliğin peşine düştü insanlar? Son yıllarda özellikle tarımın sürdürülebilirliği konusunda herkes bir endişe içerisinde. Çünkü sürdürülebilirliğin altında iki ana kavram var. Bunlardan birisi bulunurluluk, ikincisi erişebilirlik. Yani bir ürünün bulunurluluğu ve o ürüne erişilebilirliği konusunda endişeler var. Biz önceden çiftçilik yapmıyor muyduk? Önceden de çiftçilik yapılıyordu. Tarımın sorunları vardı, tarımsal üretim bazı yıllar çok oluyordu bazı yıllar az. Ama toplumda bu kadar duyarlılık yoktu. Bu duyarlılık sadece Türkiye’de değil dünyanın genelinde var. Artık öncelikli konu “acaba ben insanlarımın gıda ihtiyacını karşılayabilecek miyim?” endişesi var. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği bu açıdan çok önemli.”
İklim değişikliğinin tarıma etkilerine de değinen Bekir Engürülü sözlerini şöyle sürdürdü: “ İklim değişikliği denilince insanların büyük bölümü sadece şunu anlıyorlar. ‘Ya havalar ısınıyor iklim değişiyor galiba’. Havanın ısınması önemli değil. Havadaki 1-2 derecelik ısınma ekstrem iklim olaylarına neden oluyor. Yani bizim normal olarak alıştığımız yağış rejimi bozuluyor. Bir ayda yağması gereken yağış bir anda düşüyor. Sadece Türkiye’de mi düşüyor, hayır. Geçen İspanya’da Fransa’da nasıl sel felaketi olduğunu gördünüz. Biz bakanlıktayken dolu yağışını inceledik. Dolu eskiden de yağmıyor muydu? Bundan 40-50 sene öncesi de yağıyordu. Ama dolu yağdığı zaman şiddet ve frekans azdı. Yani dolu yağdığı zaman sadece narenciyede, portakalda bir iz bırakıyordu. Şimdi ürünü yere düşürebiliyor. Kayısıyı döküyor. Yani dalından koparıp düşürüyor. Verim kaybına neden oluyor. Bu bir ekstrem olay. Eskiden bir yere dolu yağardı eksperimizi gönderir tespit yaptırırdık. Şimdi aynı yere 4 kere dolu yağıyor. Hiç dolu yağmaz dediğimiz yerlerde dolu yağışı var. Bunların hepsi ekstrem hava değişikliği, iklim değişikliği dediğimiz olaylar. Tamam da biz ne yapacağız? İklimde yeni normal bu artık. Önemli olan biz buna nasıl adapte olacağız? Buğdayı biraz daha mı geç ekmeliyim? Tohumunu mu değiştirmeliyim. Yazlık, kışlık itibariyle ürün deseninde mi değişiklik yapmalıyım? Sorulması gereken ve çözüm getirmemiz gereken konular bunlar. Sürdürülebilir üretim için bu yeni normale uygun üretim deseni üretim planlamasını yapmak zorundayız. Buna uygun tohum geliştirmek zorundayız.”
TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü, tarım sigortaları açısından 2024 yılını değerlendirirken şunları anlattı: “Tarım Sigortaları Havuzu TARSİM olarak kar amacı olmadan işi sürdürmeye çalışıyoruz. Geçen yıl 17,3 milyar liralık prim ürettik ve 8 milyar lira hasar tazminatı ödedik. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre Türkiye’nin geçen yılki tarımsal üretim değeri 1 trilyon 624 milyar liraydı. Yani 63,8 milyar dolar. TARSİM bunun 638 milyar lirasına teminat verdi. Bu, yüzde 39,3’üne denk geliyor. Üretimin yüzde 39,3’ü TARSİM garantisinde üretildi. İspanya’da bu iş 55 yıldır yapılıyor ve bu oran yüzde 25’ler seviyesinde. Onlarda 300 bin poliçe var, Türkiye’de 3 milyon poliçe var. Onlar birlikler üzerinden poliçe oluşturuyor. Bizde gerçek veya tüzel kişiler, şirketler üzerinden yapılıyor. Şu anda dünyadaki en iyi 4 uygulamadan biriyiz. Bunlar ABD, Kanada, İspanya ve Türkiye. Tarım sigortacıları Birliği toplantılarında bunlar açıkça dile getiriliyor.
Şu an (17 Aralık 2024 itibariyle) prim üretimimiz 24 milyar lira. Yaklaşık olarak 2024 yılını 26-27 milyar lira prim ile kapatacağız. Şu ana kadar 10 milyar lira hasar ödedik ve 2 milyar liralık ödeme devam ediyor. Hasar ödemesinin 12 milyar liraya ulaşacağını hesaplıyoruz.
Tabii ki her şey tozpembe, hiç sorunumuz yok diyemeyiz, çok sorun var. Ama bu sorun hep olacak. Her yıl sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Ürün az olur sorun, çok olur sorun. Sıcak olur sorun, soğuk olur sorun. Bu sorunların bitme şansı yok. Bizim görevimiz de bu sorunları yönetmek, çözmek. Buna riski yönetmek diyoruz. Artık bir sorun olduğunda gidelim kaymakamla valiyle görüşelim derdimizi anlatalım yerine poliçe yapalım, hak sahibi olalım. Devlet desteğini nasıl gösteriyor. Genelde yüzde 50, bazı ürünlerde yüzde 70’e kadar prim desteği veriyor.”
Tarım sigortaları ile ilgili 2025 yılı için bazı önemli değişiklikler yaptıklarını ve Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bunların yürürlüğe gireceğini anlatan Engürülü: “Bitkisel ürün sigortasında; tarla ürünleri, sebzeler, fidanlarda ve çilekte geyiğin verdiği zararlar teminat altına alındı. Bu kapsamda, “Yaban Domuzu Zararı” teminatının adı “Yabani Hayvanlar” (Yaban Domuzu ve Geyik) olarak değiştirildi. Tarife fiyatı bu kapsamda revize edildi.
Patates ürününde, ürünün fide yapraklanma döneminde yeniden ekim dikime neden olan don zararı teminat kapsamına alındı. Mantar üretimi yaygınlaşıyor. Biz de bunu dikkat alarak mantarı teminat kapsamına aldık.” dedi.
TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü, ayçiçeğinde kuraklık riskini iki yıl takip ettiklerini ve yağlık ayçiçeğine dünyada ilk defa kuraklık teminatı vereceklerini söyledi. Ayçiçeği kuraklık teminatı 2025 yılında başlayacak. Köy Bazlı Verim Sigortası’nda; yağlık ayçiçeğinde kuraklık da teminat kapsamına alınırken devletin verdiği destek oranı yüzde 60’tan yüzde 70’e çıkarıldı. Gelir koruma sigortasında, buğdaydan sonra arpa da teminat kapsamına alındı.
Bu yıl Manisa Salihli’de yaşanan orman yangınında bir üreticinin yanan zeytinliğini hatırlatan Bekir Engürülü: “Salihli’de zeytinlikle ilgili çarpıcı bir olayla karşılaştık. Adana’da da zeytincilik var. Bu nedenle anlatmak istiyorum. Üreticimizin 25 bin zeytin ağacı var. Arkadaşımız zeytinini sigorta yaptırmış ama ağacını sigorta ettirmemiş. Zeytinin zararını 1 yıllık ödedik. Biz ağaç sigortasını özellikle ormana yakın yerlerde, narenciyede buna dahil, zeytin de buna dahil olan bölgelerde mutlaka ama mutlaka sigorta etmelerini istiyoruz. Çünkü biz bu sayede sizin 3 yıl ürün alamayacağınızı bilerek 3 yıllık ürün bedeli üzerinden sigorta yapıyoruz. Yani 3 yılda o teminat üzerinde varmış gibi noktasında size bir tazminat ödemesi oluyor. Ağaç sigortasında da konumunuza bakmak suretiyle dikkate almanızı önemsiyorum. Orman kenarında, orman yangınlarında bu çok önemli.” bilgisini verdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yüzde 6 eğimin altında meyve bahçesi tesis edilmesini istemediğini ve buna yönelik yasal düzenlemenin yapıldığını hatırlatan Engürülü: “Bu çok doğru bir karar. Biz de bunu desteklemek için yüzde 6 eğimin altındaki bahçe prim fiyatı ile yüzde 6 eğimin üzerindeki prim fiyatını farklılaştırdık. Meyve ve bağ grubu ürünlerde, Tarım ve Orman Bakanlığı Kayıt Sistemlerinden gelen parsel eğimi baz alınarak eğimi %6’nın üzerinde olan parsellerde Eğim Risk Kategorisine göre prim fiyatında düzenleme yapıldı“ dedi.
TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü tarımsal üretim planlamasına yönelik önemli değişikliklerin 2025 yılında uygulanmaya başlanacağını belirterek bu konularda yapılan indirimlerle ilgili şu bilgileri verdi: “Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından planlı üretim kapsamında belirlenmiş olan ürün ve lokasyonlarda, bakanlık kayıt sistemlerinden gelen bilgiler baz alınarak poliçe primi üzerinden yüzde 10 oranında “Tarımsal Üretim Planlaması” indirimi uygulamaya alındı. İndirim uygulanacak ürünler şunlar: Buğday, arpa, ayçiçeği, mısır, nohut, pamuk, mercimek, kolza (kanola), patates, fasulye (kuru), soğan, soya, aspir, mısır (silajlık), yonca, yulaf (yeşil ot), fiğ, korunga, tritikale (yeşil ot), çayır otu, İtalyan çimi (yeşil ot), çavdar (yeşil ot), arpa (yeşil ot), buğday (yeşil ot) ve sorgum (silajlık).
Ayrıca sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için uygulanacak usul ve esaslar çerçevesinde, “sözleşmeli üretim yönetim sistemine kayıtlı olarak”, doğrudan alıcı ile ya da üyesi veya ortağı olduğu tarımsal amaçlı örgüt kanalıyla sözleşmeli olarak tarımsal üretim yapan gerçek veya tüzel kişilere ait ürün ve hayvanların sigorta edilmesi halinde poliçe primi üzerinden %5 olarak belirlenmiş olan Sözleşmeli Üretim İndirimi, yüzde 15’e çıkartıldı.
Bakanlığımız tarafından su kısıtının belirlendiği bölgelerde, bakanlıkça belirlenen kriterlere uygun üretim yapan üreticilerimizin Devlet Destekli Tarım Sigortası yaptırmaları halinde; Tarım ve Orman Bakanlığı Kayıt Sistemlerinden gelen bilgi doğrultusunda, poliçe primi üzerinden yüzde 10 su kısıtı desteği indirimi uygulanacak.
Birinci derece Tarımsal Örgüt Belgesi almaya hak kazanmış tarımsal amaçlı birlik ve kooperatiflere üye üreticilerimiz için yüzde 5 oranında üyelik indirimi verilecek.
Seralarda 5. Risk kategorisine girdiği için fırtına ve hortum teminatı almayan seralara isteğe bağlı olarak fırtına ve hortum riskleri ek prim karşılığı teminat kapsamına alındı. ”
Özetle, tarım sigortalarındaki güncel gelişmeleri ve 2025 yılında uygulamaya girecek yenilikleri birinci ağızdan dinledik. Çiftçilerin sorularını ve yanıtları ise yarınki yazımda yazacağım.
- Dar Kapsamlı-2 (20 Ay ve üzeri dişi süt sığırlarının) tarifesinde, yavru atma teminatı kapsama alındı.
- Dar Kapsamlı-2 (20 ay ve üzeri süt sığırları) tarifesinde Devlet Desteği Oranı yüzde 50’den yüzde 60’a çıkarıldı.
- Bakanlığın üretim planlamasında yer alan süt ve besi havzası illerinde, Bakanlık kayıt sistemlerinden gelen bilgiler baz alınarak poliçe primi üzerinden yüzde 10 oranında “Tarımsal Üretim Planlaması” indirimi uygulanacak.(Süt Havzası İlleri; Amasya, Bitlis, Bingöl, Çorum, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Muş, Tokat, Tunceli)
(Besi Havzası İlleri; Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Sivas, Şırnak, Tunceli, Van)
- Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası Geniş Kapsamlı Tarifede; sigorta edilecek hayvan yaşlarında, 7 yaş ve 9 yaş için sigortalanan hayvanın geçmiş 3 yıllık poliçe döneminde kesintisiz sigortalanması koşulu kaldırılmış olup, yaş kategorisi risk çarpanı bu kapsamda revize edildi
- Tüm hayvan hayat branşlarında, sözleşmeli üretim indirimi, yüzde 10’a çıkarıldı.
- İpek Böcekçiliği sigorta kapsamına alındı.