Hem dünya, hem Türkiye tarihi bir dönüm noktasında; Küresel alanda, Ukrayna krizi üzerinden yeni bir uluslararası sistemin inşası başlamış durumda. Savaş yanı başımızda, 2. Dünya savaşından bu yana olmayanlar oluyor. Dünya, SSCB’nin çöküşünden bu yana hüküm süren tek kutuplu dünyadan, çok kutuplu küresel düzene geçme adımları atıyor.
Coğrafi açıdan Türkiye’nin konumu kilit önemde;
Savaş ve düşmanlıklardan başını alamayan Ortadoğu’nun aktörlerinden biri; hareketlenmeye başlayan Orta ve Uzak Asya’ya geçiş yolunda; Ukrayna kriziyle karışan Avrupa’nın ayrılmaz parçası.
TÜRKİYE YÖNETİM SİSTEMİNİ TARTIŞIYOR
Türkiye ise “altı benzemez” diye nitelenen muhalefet partilerinin bir araya gelip, ülke için ortaya koyduğu yeni yönetim sistemini tartışıyor.
2018’den bu yana yürürlükte olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne rakip yeni bir yönetim sistem önerisi somut olarak ortaya çıktı.
“Güçlü Cumhurbaşkanı” yerine “güçlü Meclis” sistemini getiren muhalefetin önerisi, iç siyasetin bundan böyle ana tartışma maddesi olmaya aday.
TÜRKİYE’NİN YÖNELİMİ KİLİT ÖNEMDE
Hem uluslararası alandaki Çin ABD rekabeti ekseninde kurulacak yeni küresel düzende;
Hem de Türkiye’nin bundan sonra iç politikada ve dış politikada atacağı adımlar kilit önemde.
Bu adımların mutlaka ortak akılla, çoğunluk değil çoğulculuk bakışıyla, istişare ile alınması gerekiyor.
Üstelik Türkiye’de seçimlere de az kaldı; Erkene alınmazsa, Haziran 2023’te yapılacak olan seçimlerde halkın bu kadar kritik konularda doğru bilgiye, farklı görüşlere ulaşması demokrasinin geleceği açısından elzem.
Bu açıdan bakınca, yasama, yürütme, yargı ile birlikte demokrasinin “dördüncü kuvveti” olarak görülen medyanın önemi de ortada.
Medyanın buradaki görevi halka –kimi zaman birbiriyle taban tabana zıt-, farklı fikirleri ulaştırmak. Demokrasinin olmazsa olmazı olan tartışma ortamını yaratmak. İstişare sürecinin önünü açmak.
Türkiye’nin, çok ihtiyacı olan bu istişare sürecini işletmek için bağımsız ve tarafsız bir medyaya ihtiyacı var.
DÜNYA Gazetesi 42 yıldır bu ihtiyacı karşılıyor.
Siyasi olarak kutuplaşmış Türkiye’de, tarafsız haberleriyle çok önemli bir eksikliği dolduruyor. Farklı görüşlerden yazarlara sayfalarını açarak, tartışma ortamı yaratıyor.
Tarafsız ve bağımsız yayın çizgisiyle, Türkiye’nin düşünmesinin, tartışmasının, istişare ile doğruyu bulmasının önünü açıyor. Üstelik “gazetecilerin sahip olduğu gazete” olarak öne çıkıyor.
Nice yıllara!