Tahıl koridoru kurtarılabilir mi?

Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma derinleştikçe, diplomasi de giderek silikleşiyor.         

Türkiye'nin kolaylaştırıcılığında, BM çatısı altında yürüyen Ukrayna ve Rusya'nın tahılını dünyaya aktaracak sistem/ koridor da savaşın şiddetinden nasibini aldı; Rusya, 17 Temmuz'da süresi biten anlaşmayı uzatmayacağını açıkladı. Üstelik bundan sonra Ukrayna limanlarına girecek tüm gemileri, ne taşıdığına hiç bakmaksızın "silah yüklü" olarak nitelendireceğini de duyurdu. Bitmedi; hem Rusya, hem de Ukrayna karşılıklı nokta atışı saldırılarla, birbirlerinin tahıl ticaret yollarını da vurmaktan kaçınmadılar. Hepsi bir haftada yaşandı tüm bunlar.

ANKARA'NIN DİPLOMATİK ÇABALARI

Peki, böyle bir ortamda, Ukrayna-Rusya tahıl koridoru anlaşması kurtarılabilir mi?        

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus Lider Putin'in Ağustos'ta Türkiye'ye yapacağı gezi sırasında konunun çözülebileceğine inancını bir kaç kez dile getirdi. Ancak Moskova, değil gezimin zamanını, daha Putin'in Türkiye'ye geleceğini bile teyit etmiş değil.

RUSYA NE İSTİYOR?      

Rusya, tahıl koridoruna devam etmek için taleplerini açıkladı;      

■ Koridordan geçen tahıl, buna en çok ihtiyaç duyan dünyanın en fakir ülkelerine gitsin; 

■ Rusya tarımına Batı'nın koyduğu yaptırımlar kalksın; Tarımı destekleyen Rus Bankası Rosselhozbank swift sistemine geri dönsün; tarım aletleri ve parçaları Batı'nın yaptırım listesinden çıkarılsın;    

■ Rus tahılının ihracı için gemicilik sektöründeki sigorta ve finans alanında Batı yaptırımlarından gelen engeller kaldırılsın.    

Rusya, özellikle ortaya koyduğu ilk şartta haklı görünüyor. Bizzat BM tarafından açıklanan rakamlar ortada; Tahıl koridoru anlaşması çerçevesinde 32.9 milyon ton tahıl dünyaya satılmış. Satın alan ülkeler listesinin başında ise zengin ülkeler yer alıyor; En çok tahılı alan ülke Çin (7.96 milyon ton). Ardından İspanya (5.98 milyon ton) ve Türkiye (3.24 milyon ton) geliyor. Bu ülkeleri 2.1 milyon tonla İtalya, 1.96 milyon tonla Hollanda ve 1.55 milyon tonla Mısır takip ediyor.         Açlık ve savaş içindeki ülkelerden Cibuti 541 bin, Etyopya 263 bin ton, Yemen 151 bin ton, Afganistan 130 bin ton tahıl alabilmiş bu koridordan. Sudan, Kenya ve Somali'ye ise 25 biner ton tahıl gitmiş.

SİYASİ BOYUT ANKARA'YI SIKIŞTIRABİLİR      

İşin bir boyutu da siyasi; Batı basınında şimdiden Ukrayna'nın tahıl ithalatının NATO gemileri tarafından korunmasına ilişkin görüş ve yorumlar görülmeye başlandı bile.        

Hatta bir dönem NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı da yapmış olan Amerikalı Amiral James Stavridis de bu yönde sosyal medyada görüş beyan etmekten kaçınmadı. Stravridis, "İnsanlar NATO'nun Karadeniz'de tahıl gemilerine eskortluk yapamayacağını, çünkü Türkiye'nin Montrö Antlaşması'na dayanarak "hayır" deme hakkına sahip olduğunu söylüyorlar. Bu insanlar büyük ihtimalle Türkiye'nin hiçbir zaman İsveç'in NATO'ya katılamayacağını söyleyenlerle aynı kişiler" ifadesini kullandı.      

Bu emekli Amiral'in paylaşımı, Türkiye'nin Batı'daki imajını da ortaya koyuyor aslında. Çok olumsuz bir imaj bu...

Tüm yazılarını göster