Survivor Endeksi

Yaprak ÖZER HAYATIN İÇERİĞİ

Okur yazardan hallice bir nüfus her gün zorunlu “unorthodoks” ekonomi dersine maruz kalınca, tabanda “altına hücum” kaçınılmaz. Sonrasında oturup yaptıklarımızı ekonomi disiplini içinde tanımlamaya çalışmak… ne desem ki, olmuyor! Türkiye kalıpları yıka yıka gidiyor. Biz değil de, bizi izleyenler yoruldu! Alem 2024 Türkiye’sine hazır olsun…

Siz memeli değilsiniz

Matrix filmini yeniden izleyin yeter. Ajan Smith, Neo’ya; “Türlerinizi sınıflandırmaya kalktığımda insanların memeli olmadığını fark ettim. Memeliler ortama uyum sağlar. Siz yayılıyor, ele geçiriyor, yok ediyorsunuz. Gezegende bunu sizden başka bir de virüs yapıyor. Siz gezegenin kanserisiniz” diyor. Ajan Smith’in bunu genel insanlık için söylediğini sanmıştık. 2024 model biz!

Tuhaf olan, kansere çare bulmak üzere çalışırken gezegendeki virüs atağına aşı bulan da bir Türk! Uğur Şahin-Özlem Türeci çifti. Böyle de bir milletiz işte. Acilen devşirdikleri mRNA aşısıyla insanlığı Covid’den kurtardılar. Servetlerini virüs maharetiyle katladıklarını okuduk ve nedense çok konuştuk. Onlar o serveti yeniden araştırma laboratuvarlarına aktarıp gezegenin kanseri olan insanların, kanseri yenebilmesi için çalışmaya döndüler. Bu çift, belli ki, kanserin kitabını yazacak bence ekonominin kitabını da yazmalı. Exit yapıp zengin olma hayaliyle start-up kuran girişimciler de döne döne okumalı.

Menemen Endeksi mucidi

Makroekonomi Doçenti Caner Özdurak’la ikinci ekonomi söyleşimizi yaptık. Youtube kanalımda bulabilirsiniz. İkinci kitabı Grafiktisat’ta yukarıda alıntıladıklarım ve daha birçok örnek var.  Özdurak ruhen çizer. Çizgi roman geleneğinin sadık üyesi ve uygulamacısı. Menemen Endeksi’nin de mucidi. İlk söyleşimizde bana ekonomiyi menemenle anlatınca her şey kafamda oturmuştu.

Enflasyon en popüler konularımızdan biri. Endeksler yetmiyor çözümlemeye. Fiyatlar sürekli artıyor. Kaldı ki, fiyat artışını artık mutfak artışıyla anlatamıyoruz. Sorun fiyatların artması kadar, kontrolsüzce artıyor olması. Satın aldığımız “şey” her ne olursa olsun, fiyatı maliyetin çok üstünde.

Freni patlamış tır

Gelir yapımız o kadar bozuk ki, açlık sınırının altını ve biraz üstünü tutmuş olanlar nüfusun çoğunluğunu, Oligark’larla boy ölçüşecek kadar zengin şöhret budalası fenomenler ile karda yürüyüp izini belli etmeyen küçük zengin zümre arasında sıkışmış bir 2024 geldi. Özdurak, Menemen Endeksi’nden sonra “Survivor Endeksi” geliştirmiş. İlk söyleşimizi Menemen’e ikicisini Survivor’a endeksleyince görüşmemizi “trioloji” olsun diye üçlediğimizde çıkacak endeks beni korkutuyor. Bu arada, Menemen Endeksi artık uluslararası literatürde; Bloomberg, “3 yumurtalı omlet endeksi”, İngilizler, “English Breakfast Endeksi” olarak uyarlamış.

Türkiye’de enflasyon düşmüyor. Asgari ücretin artırılması da çare olmuyor. Yılın başını sonunu kutlamayı caiz bulmayıp, saat 24:00’te havai fişek yerine zam patlatırsanız, Ortodoks kararlar çare üretemiyor. Ülkenin kendisi unorthodoks!

Özdurak’a, “Yaşadığımız dünyayı tanımlamak neden bu kadar zor?” diye sordum, “Herkes kendi zaviyesinden bakıyor ondan” dedi. Değer kalmadığında, güven yok olduğunda enflasyona bakmanın anlamı kalmıyor. 2024 model Türkiye fiyatlamada freni patlamış tır gibi. Herkes kendinden menkul değer üretiyor ve bu değere bir fiyat biçiyor. Birçok şeyin tanımı yok. Aksımız yok. Tekrar düzen kurmak için inanç da yok.

Bentley polis otosu iyi gelmiyor

Davranış Ekonomisi ülkemizde itibar görmeyen bir disiplin. “Yok mu bu işin normali?” diye sordum; Cevap “Bentley marka polis arabası görmek bize iyi gelmiyor!” oldu.

“Ümitli olmak insana mahsus. Bir ekonomist olarak umutsuz olmamın nedeni ise altta ekip değişiyor ama ana ekip aynı. “Naci Ağbal Vak’ası” riski az değil. Geçmiş zamanda bazı işleyişleri öylesine kırdık ki, enflasyonu düşürmek mümkün değil. Yatırım notunuz yatırım yapılabilir ülke notunun çok altında. 30 yıl öncesinin normali olan yolda yürürken “günaydın” denmesine mutlu olur hale düştük. Bugün o kadar temel bir hayat kalitemiz var ki, beklenti de temel oluyor. Beyaz yaka ücretiyle bir yere gelmek mümkün görünmüyor, öğrenci üniversite diplomasının bir işe yarayacağına inanmıyor. Güveni yok” diye sözlerini sürdürdü.

Enflasyon, mukadderat

Ekonomi sohbeti yapmak üzere davet ettiğiniz bir makroekonomi doçentiyle sosyal davranış analizi yapmak ilginç. Aralarında Yıldız Holding, PwC, Ewe Turkey, Socar, Mars Entertainment gibi özel kurumların CEO ofislerinde yönetici olarak çalışıp, takiben kamuya geçip Cumhurbaşkanlığına bağlı Finans Ofisi’nde 2 yıl yöneticilik yapmış birinden söz ediyorum. 2024’te akademiye dönen Özdurak’ın Finans Ofisi macerasını tabii ki merak ettim. İş görüşmesine, şort tshirt kulağında küpesiyle gitmiş. Sürpriz olmasın, paketi görsünler istemiş.  Kendisini bahçıvan sanmışlar önce. Bir gayret, “Neden Finans Ofisi?” diye sordum tabii… “Söyleyecek sözüm vardı” diye yanıtladı. “Dinlediler mi?” dedim, “Dinleselerdi, vatani görevim sürüyor olurdu” diye karşılık verdi. Net kısa soru cevaplar en sevdiğim!… Söyleşide kala kalırsınız öyle. Bundan haz duyar karşınızdaki. Ama ben de çok deneyimliyim, bırakmam kolay kolay. Finans Ofisi sohbetimizi biraz deşince; yukarıdan 8’inci olduğunu anlattı; “Cumhurbaşkanı’ndan itibaren sayarsanız ülkenin 8’inci kişisiydim. Sorun şu ki, 8’inci kişiden milyonlarca var” dediğinde ben ülkemizde enflasyonu anlamayacak bir kişi tanımıyorum. Menemen Endeksi’nin ufkumu açması gibi bir aydınlanma… Bu enflasyon, mukadderat!

“Küçülün” diyor

Tempolu ve eğlenceli bir söyleşi oldu. Kahkahalar attım. Merak etmeyin, “2024 için ne yapalım, nasıl ayakta kalalım?” diye de sordum! Ekonomistler de mi “unorthodoks” olmuş?... “Küçülün” dedi.

Şöyle devam etti; “Nefes alabileceğin ortamı seç, orada kal. Detoks yap, kendini bilgi manipülasyonundan koru, zamanı iyi kullan zaman yönetimi yap, içine dön, kitap oku, podcast dinle. İrtibatı koparma (Ekmek Teknesi’nden alıntı; “irtibatı koparmayalım”) iletişim kur, değiştiremeyeceğin şeylere ilgini kes, steril ve rafine yaşayabileceğin hayat ortamı sağla” demez mi.

Ekonomist değil yaşam koçu

Ben defter kalem acaba hangi formülü aktaracak diye terler dökerken, kendimi yaşam koçuna gitmiş gibi hissettim. Şimdi anladım neden “Survivor Endeksi” yaptığını. Çizer kimliğiyle, hepimizin bir çizgi film kahramanı olduğumuzu söyleyip, “keşke çizgi film içinde yaşamak zorunda kalmasaydık” diye noktaladı.

Öğüt vermek hadsizlik

Söyleşi öncesinde bir finans bülteninde 2024 için “75-15-10” finans formülü gördüğümü, (açılımı 75’le geçin, 15’le yatırım 10’la tasarruf yap) söyleyince sakin kişiliğinden sıyrılabileceğini gördüm.  “Asgari ücretle yaşayanlara nasıl geçineceklerini söylemek hadsizlik” diyerek devam etti; “Tersinden bakalım, genelimiz belli eşiğin altında. Yukarı çekecek metotları önermek gerek. Sokaktaki adamın asgari ücretle geçinme dersine ihtiyacı yok, o adam hepimize portföy dersi verir, çünkü o hayatta kalma mucizesinin kahramanı. Bentley marka polis arabasıyla olmuyor! Çizgi romanın en güzel yanı, gerçeklik algınızı dışarıda bırakıp okumanız. Ama biz çizgi romanda yaşıyoruz” diye konuştu.

Rabbim rızkımızı veriyor

Matrix’de Ajan Smith’i gerçekliğinden çıkaracak kadar çıldırtmak nasıl bir şey diye sordum, “mukadderat” dedi. Son bir soru ve cevapla noktalayacağım, “Biz ne ekonomisiyiz, bir tanım var mı?” diye sormak istedim. “Rabbim rızkımızı veriyor ekonomisi” ya da “net hata noksan”* da diyebilirsiniz.

İnji; “Biraz göbek atalım abi”

Şu sonuca vardık ki, detaylar değişiyor, karakterler gidip geliyor ama her şey aynı. Biz “Back to the Future” versiyonu, fonda İnji’den tekno “…Abi Azıcık Göbek Atalım Ya…” sözlerini duyduğumuz bir çizgi filmde, Merkez Bankası Başkanı’nın, “Alma abi, alma!...”* özlü sözleriyle ekonomisi özetlenen bir memleketiz.

NOTLAR:

  • "Alma abi, alma" diyen Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu. 20 Temmuz 2022’de İstanbul Sanayi Odası Meclisi'nin olağan toplantısında konuşan Kavcıoğlu, kredi faizlerinin yüksek olmasından şikayet eden bir sanayiciye "Alma abi, alma" yanıtını vermişti. Kavcıoğlu'nun bu sözleri, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve tepkilere neden olmuştu.
  • Net hata noksan, bir ülkenin dış dünya ile olan ekonomik ilişkilerini gösteren ödemeler dengesinde, cari işlemler hesabı, sermaye hesabı ve finans hesabı arasındaki farkın kayda geçirildiği hesaptır. Bu hesap, ödemeler dengesinin çifte kayıt sistemine göre dengede olması gerektiği için, denkliği sağlamak amacıyla kullanılır. Net hata noksan hesabı, genellikle küçük bir hesaptır. Ancak, bazı durumlarda, ödemeler dengesindeki dengeyi önemli ölçüde etkileyebilecek büyüklüklerde olabilir. Bu durum, ödemeler dengesinin doğru bir şekilde anlaşılmasını zorlaştırabilir.
  • Naci Ağbal Vak'ası, (2022). Ağbal, Merkez Bankası Başkanlığı'na atandıktan sonra, enflasyonla mücadele kapsamında faiz oranlarını artırdı. Bu durum, piyasalarda olumlu bir tepkiyle karşılandı ve liranın değer kazanmasına neden oldu.İktidar partisi mensupları, faiz artışlarının ekonomiyi yavaşlatacağını ve işsizliği artıracağını savundu. Ağbal, 2022 Mayıs ayında Merkez Bankası Başkanlığı'ndan görevden alındı.
Tüm yazılarını göster