Sürreel faizler

Hafta sonu çalışırken, Türkiye piyasasındaki faizlerin enflasyondan arındırılmış yani reel görünümü, bana ekonomiden apayrı bir şey hatırlattı.           

Bundan yaklaşık yüz yıl kadar önce sanat ve edebiyat dünyası sürrealizm (gerçeküstücülük) adı verilen bir akımla tanıştı. Sürrealizm aklın gelenekler, alışkanlıklar ve bilinen gerçeklerle bağını kesip bilinçaltına dayanarak kendince bir gerçek yaratmak amacını güden bir edebiyat ve sanat akımı olarak yayıldı. Salvador Dali, akımın en meşhur temsilcilerinden biriydi. Sanki biz de bugünlerde sürrealizmin ekonomik bir versiyonunu yaşıyor gibiyiz.             

Biliyorsunuz, nominal ve reel olarak iki tür faiz vardır. Nominal faiz görünen faizdir. Kredi kullanırken ya da paranızı mevduata bağlarken size önerilen faiz nominal faizdir. Ancak ülkede yaşanan enflasyon elde ettiğiniz ya da ödediğiniz faizi eritir.  

Diyelim ki; yüzde 20 faiz ile paranızı bir yıllık mevduat olarak bankaya yatırdınız. Bu dönemde enflasyon (yani mal ve hizmet fiyatlarındaki genel artış) nedeniyle vade sonunda yüzde 20’lik faiz getirisini alırsınız ancak paranızın satınalma gücü bugünkünden daha az olur ve elinizde reel olarak daha düşük bir getiri kalır. Bu reel faizdir.

             

Vade döneminde enflasyon, nominal faizden yüksek ise, reel faiz getiriniz negatiftir. Evet, elinizde daha fazla para vardır ama bir yıl öncekine göre bu para ile daha az alışveriş yapabilirsiniz. Nadiren de olsa bir ekonomide reel faizler negatif olabilir. Nitekim bunu pandemi sonrası dönemde bazı ülkelerde gördük.            

Negatif reel faizin iki önemli ölçütü vardır: süresi ve boyutu. Reel faizin negatife inmesi geçici bir durum olmalıdır; uzun sürmesi ekonomik temelleri sarsar. Reel faizin negatife inmesinin de bir sınırı vardır. Eksi 2-3 puan ekonomi tarafından bir süre tolere edilebilir bir düzeydir. Tolere etme gücü, ülkenin bütçe dengesine, borç düzeyine, döviz rezervlerine ve cari dengeye göre değişebilir.            

Türkiye’de reel faizler 2021’in sonlarından itibaren negatif. Gerek kredi faizlerinin reel maliyeti, gerek mevduat faizlerinin reel getirisi sıfırın altında. Daha önceki dönemlerde de reel faizler negatif oldu. Örneğin reel mevduat faizi eksi 4-5’e kadar gerilediği günler gördük. Ancak bu defa hem süre hem boyut açısından daha önce yaşanmamış bir şey yaşıyoruz.       

Şu anki veriler, TL mevduat tercih edenlerin reel olarak yatırdıkları paradan daha azını geri aldıklarını (yani kaybettiklerini), TL kredi kullananların reel olarak aldıkları borçtan daha düşük bir geri ödeme yaptıklarını (yani kazançlı olduklarını) gösteriyor. Banka ekranlarındaki kredi faizlerinin ne olduğu sizi yanıltmasın, kredi maliyetleri reel olarak hiç bu kadar düşük olmamıştı. Hele geliriniz enflasyonun üzerinde bir artış gösteriyorsa ve kredi kullanıyorsanız olabilecek en şanslı günlerinizi yaşıyor olabilirsiniz.             

Mart itibarı ile konut kredi reel faizi eksi yüzde 27 civarında. İhtiyaç kredisi reel faizi eksi yüzde 20, taşıt kredisi reel faizi eksi yüzde 22 civarında. TL mevduatınız için reel faiz ise eksi yüzde 26 düzeyinde. Yani 100 bin liranızı bir yıllık mevduata yatırsanız, gelecek yıl bugün elinizde 118 bin TL olacak ama enflasyon bugünkü düzeyinde kalırsa, paranızın reel değeri 74 bin liraya gerileyecek.        

Reel faiz sürreel faiz oldu.

Tüm yazılarını göster