Kurumsal Sürdürülebilirlik alanında gerekli bilgi ve deneyime sahip insan kaynağının ivedi olarak yetiştirilmesi ve geliştirilmesinin giderek önem kazandığı bir dönemdeyiz. Zira, değişen küresel iş yapma ortamında tüm ekonomilerin en önemli gündem maddeleri arasında yer alan sürdürülebilirlik konusu, ekonomilerin yeşil sermayeye erişimi açısından da önemini koruyor.
Disiplinlerarası bir alan olan sürdürülebilirlik alanında uzmanlaşma için işgücünün gerekli becerilerle donatılması önemli. Bunun için eğitim sistemindeki dönüşüm, geleceğin liderlerinin yetiştirilmesi noktasında orta ve uzun vadede önemli olmakla birlikte, hızlı ve acil dönüşüm ihtiyacı düşünüldüğünde aktif iş gücünün sürdürülebilirlik bakış açısını kazandıracak eğitimlerle geliştirilmesi gerekiyor.
Bu noktada, son dönemde kurumsal sürdürülebilirlik raporlamalarının kalitesini ve güvenilirliğini artırmak amacıyla işletmeler ve raporlamayla ilgili kuruluşlar bünyesinde “yeşil yakalı” kapasitesi oluşturmak üzere ülkemizde atılan adımlar umut verici.
Standartların ve raporlamanın temelleri “Sürdürülebilirlik Denetçileri” ile güçleniyor
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK), sürdürülebilirlik alanında üzerine düşen görevi etkin şekilde yerine getiriyor. Kurum, sürdürülebilirlik standartlarının tanıtılmasının ardından neredeyse bir sene içerisinde ilgili kararları alarak süreci resmi bir statüye kavuşturdu. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını (TSRS 1 ve TSRS) geçtiğimiz Ocak ayında Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe alan ve raporlamaya dahil olacak şirketlerin kapsamını belirleyen KGK, Sürdürülebilirlik Denetimi alanında da hem denetime tabi şirketler için düzenleme, hem de Sürdürülebilirlik Denetçileri’nin standartlarını belirleyecek süreci başlattı. Kurumsal Raporlama Sürdürülebilirlik Denetçisi olmak isteyenler KGK’nin ilgili kararına göre 21 Eylül’de yapılacak ilk sınava katılarak, akredite olacaklar.
Sürdürülebilirlik uzmanlığı resmi statü kazanıyor
KGK, bu yıl gönüllü, gelecek yıllarda ise zorunlu olması beklenen “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Uzmanlığı” statüsünde yeni ve resmi bir uzmanlık alanı oluşturdu. Bu uzmanlar şirket veya kurumlarda görev alarak bu kurumların sürdürülebilirlik alanındaki stratejilerinin belirlenmesi, gerekli faaliyetlerin yürütülmesi, takibi, verilerin toplanması ve raporlanması alanlarında çalışacak. Bir şirketin en doğru şekilde raporlama yapabilmesi için, gerekli donanıma sahip işgücünün yetiştirilmesi ve geliştirilmesini teşvik eden düzenleme doğrultusunda, KGK bir sınav yaparak, bu uzmanlık için yetkilendirme belgesi verecek.
İş gücünün dönüşümüne yönelik eğitimler kamu-üniversite-STK işbirliği modeli ile yapılandırılıyor
KGK tarafından atılan bir diğer önemli adım ise; Kurumsal Sürdürülebilirlik Uzmanlığı eğitimi verecek kurumların yetkinliklerinin belli bir standartta ve kalitede olmasını sağlamak için eğitim kurumlarının akredite edilmesi kararı oldu. Buna göre içinde Başkanlığını yürüttüğüm Entegre Raporlama Derneği Türkiye (ERTA) ve Yıldız Teknik Üniversitesi Finans Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi (CFGS)’nin de yer aldığı alanda eğitim vermeye aday kurumlar, yetkinliklerini gösteren belgelerle KGK’ya müracaatlarının ardından KGK yapacağı incelemeye göre eğitim kurumlarını akredite ederek, kurumun internet sitesinden yayınlayacak.
Sürdürülebilirlik dönüşümünde kararlı şirketlere bir teşvik de eğitim için geliyor
Bütün bu gelişmeler doğrultusunda şirketlerin finansal kaynak ihtiyacı da göz ardı edilmedi Ticaret Bakanlığı son yaptığı düzenlemeyle yeşil dönüşüme yönelik destek paketi olan “Responsible® Programı" kapsamında, “Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteğine İlişkin Genelge’sinin Sürdürülebilirlik ve Bilişim Danışmanlığı Başlıklı 16'ıncı Maddesi Kapsamında” KGK tarafından onaylanan kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması eğitim programlarına katılım bedelinin destekleneceğini duyurdu.
Atılan adımların gücünü şirketlerin uygulamadaki kararlılığı belirleyecek
Hali hazırda Küresel Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nı uyarlayan öncü ülkeler arasında yer alan Türkiye, eğitimle desteklenen kapasite gelişimine yönelik attığı adımlarla şüphesiz hem şirketlere hem de ekonomiye paha biçilmez bir katkı sağlayacak. Zira, uzmanlaşma her alanda olduğu gibi sürdürülebilirlik alanında da olmazsa olmaz. Şirketlerin, çalışanlarını bu eğitimleri almaları için teşvik etmeleri ve desteklemeleri sürdürülebilirlik yolculuğunda büyük önem taşıyor. Tüm şirketlere bu yolculukta eğitimlerle desteklenen kapasite gelişimini öncelikleri arasına almalarını ve bunun için STK’lar başta olmak üzere ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde çalışmalarını öneriyorum.