Hem yeşil hem de sosyal projeleri finanse eden sürdürülebilir tahviller yılın ilk dokuz ayında 357,5 milyar dolara ulaşarak bir rekora imza attı. Bu oran geçtiğimiz senenin aynı dönemine kıyasla iki kat daha fazla.
Refinitiv verilerinde en dikkat çeken artış ise yeşil tahvil ihracında yaşanan artış. Üçüncü çeyrekte gerçekleşen 171 yeşil tahvil ihracı 76,5 milyar dolarla tüm zamanların rekorunu kırmış oldu.
2020 yılı, sürdürülebilir finansta rekor bir yıl olmaya hazırlanıyor. Finansal veri sağlayıcısı Refinitiv’e göre, COVID-19 salgınının ilk olumsuz etkilerini atlattıktan sonra, sürdürülebilir finans sektörü rekor bir üçüncü çeyrek geçirdi. Küresel olarak, sürdürülebilir tahvil ihracı üçüncü çeyrekte 154,8 milyar dolara ulaşarak, ikinci çeyreğe oranla yüzde 13 artış gösterdi. Bu rakam 2019 yılının aynı dönemine oranla iki kattan daha fazla artış anlamına geliyor.
Bunu yanı sıra öz sermaye finansmanında da önemli bir artış izlendi. Sürdürülebilir şirketler, 2020’nin ilk dokuz ayında öz kaynak olarak bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 38 artışla 9,7 milyar dolar topladı.
Refinitiv verilerinde en dikkat çeken artış ise, yeşil tahvil ihracında yaşanan artış. Üçüncü çeyrekte gerçekleşen 171 yeşil tahvil ihracı 76,5 milyar dolarla tüm zamanların rekorunu kırmış oldu.
Hem yeşil hem de sosyal projeleri finanse eden sürdürülebilir tahviller de yılın ilk dokuz ayında 357,5 milyar dolara ulaşarak bir başka rekora imza attı. Bu oran geçtiğimiz senenin aynı dönemine kıyasla iki kat daha fazla.
Refinitiv tarafından yapılan yorumda, COVID-19 sonrası iyileşme ve toparlanma çabalarında yeşil ve sosyal yatırımların ön plana çıktığına ve her iki kategorinin de iki yıl üst üste 30 milyar dolar seviyesini aştığına yer verildi. HSBC’nin ardından, JP Morgan ve Citi’nin de bu tahvillere yönelmesi, ulaşılan rekorlarda etkili oldu. Bankaların yeşil ve sosyal fonlara yönelik ilgisinin 2020 yılında çok daha yüksek olması bekleniyor.
ESG yatırımları değer kazanıyor
Bugün geldiğimiz noktada, çevresel, sosyal ve yönetişimsel kriterler (ESG) odaklı yatırımlara yönelik yatırımcı talebinin artmaya başlaması, sürdürülebilirliği şirketlerin finans yöneticilerinin de gündemi haline getirmiş durumda. Dü nya genelinde ESG kriterlerini dikkate alan yatırımcılar tarafından yönetilen toplam varlıkların 20 trilyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor.
EY’nin finans dışı raporlama konusunda 300’e yakın kurumsal yatırımcının görüşünü alarak gerçekleştirdiği İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri (CCaSS) Araştırması da, pandeminin sürdürülebilirliğin önemini ön plana çıkarmasıyla birlikte, kurumsal yatırımcıların yatırım yapmayı planladıkları şirketlerin performanslarını çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) faktörleri açısından değerlendirmeye aldıklarını ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre; yatırımcıların yüzde 98’i yatırım yapmayı düşündükleri şirketlerin finans dışı açıklamalarını değerlendirmeye alıyor. Yüzde 91’i ise çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konularının son bir yılda aldıkları yatırım kararlarında çok önemli bir rol oynadığını belirtiyor. 2018 yılında ise yatırımcıların yüzde 43’ü sıklıkla ve yüzde 34’ü zaman zaman finans dışı bilgilerin yatırım kararlarını etkilediğini dile getiriyordu.
Hem araştırma, hem de 2020 rakamlarının da gösterdiği gibi, iklim değişikliğinin yatırımcıların karar verme süreçlerinde önemli bir yer tuttuğu yadsınamaz.