Global markalar için kadın giyim koleksiyonları tasarlayan, üreten ve satışını gerçekleştiren Sun Tekstil, İngiltere ve İspanya’daki iki tasarım merkezine yenilerini ekleyerek ihracatını hızlandıracak. Ofislerin İtalya, Almanya ya da ABD’de olması için çalışmalar sürüyor. Kumaş firması Ekoten’in de sahibi olan ve 2,2 milyar liralık cirosunun yüzde 96’sını ihracatta yollayan firma, ihracatta ortalama kilogram değerini Türkiye ortalamasının yaklaşık 3 dolar üstüne taşıdı. Giysi ihracatında ise kilogram başına ihracat değeri 22 doları buluyor.
Halka arz olmak için SPK’ya başvurduklarını kaydeden Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk, son 10 yıldır organizasyon yapılarını halka açık bir şirket gibi kurguladıklarını, sürdürülebilirlikle ilgili büyük yatırımlara imza atmak için de halka arz olmak istediklerini anlattı. 1987 yılında kurulan Sun Tekstil’in ilk ihracatını 1989’da yaptığını anlatan Ünlütürk, “Uzun yıllar ABD’ye, Almanya’ya, İtalya’ya ürün yaptık. Giysi tarafında 2009’da dedik ki ‘bizim bu işi büyütebilmemiz için daha büyük perakendecilerle çalışmamız gerek’. Tasarım ofisleri kurmaya başladık” diyerek, şunları söyledi: “Önce iki kez İzmir’de açtım kapattım. Bu bir kıvam işi. Olmadı ilk başta… İngiltere’de bağlı ortaklığımız Sun Textile LTD UK vasıtasıyla Londra ve Leicester şehirlerinde tasarım ofisleri kurduk. 16 kişi çalışıyor. Sonra İspanya La Coruna’na bir tasarım ofisi açtık. 12 kişi de orada çalışıyor. İzmir’de de artık bir ofisimiz var. Bu dört tasarım merkezinde kumaş, aksesuar ve ürün tekniklerinde tüm yenilikleri sunuyoruz. Ayda 1500’ü aşkın yeni tasarım geliştiriyoruz. En önemlisi bizim kumaş Ar-Ge gücümüz. Onun için de ayrıca ekibimiz var.”
Ünlütürk, satışlarının yüzde 96’sının ihracata gittiğini de belirterek, bu yeni tasarım ofisleri vasıtasıyla ihracatlarını daha da artıracaklarının altını çizdi.
Ünlütürk, “En az 10 ülkeye doğrudan ihracat yapıyoruz. Hizmet sunduğumuz markaların global ağıyla birlikte bu 100’e yakın ülkeyi buluyor. Şu anda ayda 3 milyon adet giysi üretiyoruz. Bunun yaklaşık yüzde 60’ını İspanya’ya gönderiyoruz. Onun dışında İngiltere ikinci, Fransa üçüncü pazarımız. Şu anda ABD’yi geliştirmeye çalışıyoruz. Ortalama ihracat kilo fiyatımız Türkiye ortalamasının 2-3 dolar üstündeyiz. Giyside 21- 22 dolar seviyesinde” dedi.
Sun Tekstil’in Ekoten şirketlerinin sahibi olduğunu da kaydeden Ünlütürk, “Giyim işimiz, kumaş işimizin sahibi. Şirketlerimiz birbirinden farklı kâr merkezi. O yüzden Ekoten’in fiyatları tutarsa Sun ürün alıyor. Sun Tekstil, Ekoten’in üretiminin yüzde 25’ini alabiliyor. Mühendislik yapan, büyük gemimiz Sun Tekstil. Ekoten, hem Sun Tekstil’e hem de onun rakiplerine ürün satıyor. Ekoten’in imalatının yüzde 40’ı active wear dediğimiz spor kıyafetlerin kumaşıdır” açıklamalarında bulundu.
Sun Tekstil’in 2020’nin verilerine göre İSO 500’de 272’nci sırada, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) 100 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında 22’nci sırada yer aldığını belirten Ünlütürk, “Üretimimizi İzmir’in Torbalı ve Manisa’daki tesislerimizde yapıyoruz. Bağlı ortaklığımız Ekoten Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. örme kumaş üretiyor ve kumaş koleksiyonlarının satışlarını gerçekleştiriyor. Bu firmamız da İSO İkinci 500’de 216’ncı, EBSO 100’de 61’inci sırada” şeklinde konuştu.
Ünlütürk, halka açılma fikrinin, kurumsallaşma serüvenlerinden doğduğunun altını çizdi. “İki erkek kardeş ve iki eltiyiz aslında” diyen Ünlütürk, şunları kaydetti: “Şükürler olsun ki çok iyi anlaşıyoruz. İstedik ki işimiz nesiller boyunca sürsün. Tekstilde kurumsallaşmaya gidemeyeceğimizi söylediler. 10 yıl aile olarak bir otele kapandık. Avukatlarımızdan aldığımız tavsiyelerle aile anayasamızı yazdık. 10 yıldır bağımsız yönetim kurulu üyelerimiz var ve her biri bir komitenin başında. Kurumsallaşma, riskin erken tayini ve sürdürülebilirlik komitelerimiz var. Aslında halka açık bir şirkette olması gereken mekanizmaları 10 yıldır çalıştırıyoruz. Toplamda ikinci nesil 3 çocuğumuz var. Grup olarak 2 bin 300 kişilik bir ordudan bahsediyoruz. Bu kadar büyük bir gemi, 5 şirket birden sürdürülebilir olmalı. Böyle bir sorumluluğu ve stresi olduğu gibi gençlerin omuzlarına vermek de doğru değil. Elbette yetişiyorlar ve iyi işler yapıyorlar. Ama profesyonellerle hareket etmeleri doğru. O zaman ilerde anlaşmazlıklar bile olsa, kurallar onları korur. Ayrıca profesyonellerimize de bir pay vereceğiz. Bunun da sistematiğini araştırıyoruz.”
Halka arzdan gelen parayla daha fazla yatırım yapacaklarının da altını çizen Ünlütürk, “Sürdürülebilirlik dediğimiz şey, mutlaka daha iyi yapmamız gereken bir şey ama aynı zamanda yatırım yapılması gereken bir konu. Örneğin boyahanede kullandığımız suyun yüzde 95’ini tamamıyla geri dönüştürmek için bir start-up’la çalışıyoruz. 2017’de bakanlık onayı aldığımız bir Ar-Ge Merkezimiz var. Bu merkez bugüne kadar 335 proje tamamladı, 41 proje de devam ediyor. Bordro kaydetmek için değil, teknik şirketlerimizi desteklemek için var. 18 araştırmacı var. Hem üniversitelerle hem derneklerle projeler gerçekleştiriyoruz. Ayrıca daha iyi makinelere yatırım yapacağız. Sürekli yatırım yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl da 61,1 milyon TL’ye ulaşan yatırım yaptık. Şimdi de İzmir Torbalı’da bir yatırım yapmak istiyoruz” dedi.
Elvan Ünlütürk’ün verdiği bilgilere göre Sun TekstiL, sermayesinin yüzde 17,26’sını halka arz edecek. Ek satışlarla bu oranın yüzde 20,71’e çıkması mümkün. 25 Mart 2022 tarihinde SPK’ya başvuru yapıldı. QNB Finans Yatırım Menkul Değerler AŞ’nin satışa aracılık edeceği halka arzdan sağlanacak gelirin yüzde 50- 60’ı yatırım harcamalarında, yüzde 15-20’si işletme sermayesinde, yüzde 25- 30’u finansman maliyetinin azaltılmasında, yüzde 3-5’i ise Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarında kullanılacak. Sürdürülebilirlik yatırımları öne çıkacak. Her yıl dağıtılabilir kârın en az yüzde 30’unu nakit kâr payı olarak dağıtmayı hedefliyorlar.
Satışlarımızın sadece yüzde 10’u kendi kapasitemizden geliyor. Yüzde 90’ı için Türkiye’den 170 onaylı tedarikçimiz var. Yurtdışındaki müşterimize karşı, tedarikçilerimizden sorumluyuz. Kurumsal yaklaşımlarına, etik değerlerine bakıyoruz. Sigortasından çalıyor mu, çift bordro yapıyor mu kontrol ediyoruz. Bunu denetleyebilmek için bünyemizde 11 kişi çalışıyor. 4 kişilik başka bir ekibimiz de sürdürülebilirlik yol haritası hazırlıyor.
Ailemizin hep hedefi “örnek” olmak. Bize 30 yıldır “yapamazsınız” dedikleri şeyleri yaptık. Kurum olarak bir tekstil şirketinin yaşayabileceğini göstermek. Soyadımızdan bağımsız işimizin sürdürülebilirliğini sağlamak. İnsanların çalışmaktan gurur duydukları bir şirket olduğumuzu görmelerini istiyoruz. Bu nedenle aile olarak STK’larda aktif görev alıyoruz. Global Compact’teyim, TÜSİAD’dayım, ihracatçı birliklerinde çalıştım. 4 yıl önce bir yaz okulu açtık. Sun Design Project diye bir kursumuz var. London College of Fashion’dan da öğrenciler aldık. Tasarım öğrencilerini alıyoruz, kendi tasarımlarını yapmalarını sağlıyoruz. Üniversitelerden 90 çocuk başvuruyor. 15 çocuğu alabiliyoruz. Üçer üçe gruplara ayırarak, onlara mentorluk hizmeti veriyoruz. Yaptıkları tasarımları Jimmy Key’de kullanıyoruz. ‘Gelecek Sun’da diye bir staj programı başlattık. Çünkü çocuklar staj için gelip oturuyorlardı. Burada staj yapmak değerli olmalı diye düşünerek 2 aylık bir program yaptık. Sunum yapıp, mezun oluyorlar. Oradan mezun olup bizimle çalışanlar da oldu.