Şubat cari açığını enerji ve altın da açıklamıyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Önce bir revizyona dikkat çekmekte yarar var. Ocak ayındaki cari açık ilk açıklamada 9 milyar 849 milyon dolardı ve bu düzey Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık açığına işaret ediyordu. Şimdi görüyoruz ki açık daha da fazlaymış. Şubat verisi açıklanırken yapılan revizyon, ocak ayı açığının 10 milyar 20 milyon dolar olduğunu ortaya koydu. 9.8 milyar dolar zaten rekordu, 10 milyar tabii ki rekor...

Merkez Bankası verilerine göre şubatta da 8.8 milyar dolar açık verildi ve böylece iki aylık açık 18.8 milyar dolara ulaştı. Şubat itibarıyla yıllık açık ise 55.4 milyar doları buldu.

İki ayda 18.8 milyar dolar açık... Yılın tümü için hedef 22 milyar dolardı, evet yalnızca 22 milyar dolar. Bunu bir not olarak yazalım, kenarda dursun!

Enerji ve altın düşülünce...

Bizde cari açığın en büyük nedeni dış ticaret açığı; yıllar yılı böyle. Dış ticaret açığının ana nedeni de yüksek ithalat. İhracatı artırıp ticaret açığını aşağı çekecek önlemleri kağıt üstünde gayet iyi alıyoruz da, bunlar bir türlü sonuç vermiyor.

İthalatın yüksek seyretmesini de genellikle yüksek enerji fiyatlarına bağlıyoruz. Bu bir ölçüde doğru, özellikle son dönemde enerji faturası çok büyüdü.

Enerji yüküne son yıllarda bir de altın ithalatı eklendi, parasal olmayan altın ithalatı. Parasal altın, Merkez Bankası’nın alıp rezervinde tuttuğu altını gösteriyor. Parasal olmayan altın ise diğer ithalatı ve ihracatı.

Bu şekilde yapılan ithalatın temel nedeni vatandaşın talebi.

İşte son dönemde parasal olmayan net altın ithalatında belirgin bir artış var.

Örneğin şubat ayında 194 milyon dolarlık ihracata karşılık 4 milyar dolarlık altın ithalatı yapılmış, net 3.8 milyar dolar.

Enerjide ise 921 milyon dolarlık ihracata karşılık 6.7 milyarlık ithalat yapılmış, net 5.8 milyar dolar.

3.8 milyar dolarlık net altın ve 5.8 milyar dolarlık net enerji ithalatının toplamı 9.6 milyar dolar. Bu ithalat olmasaydı varsayımına göre cari denge 8.8 milyar açık değil 834 milyon dolar fazla verecekti.

Buraya kadar güzel, altın ve enerji ithalatı olmasa fazla veriyorduk. Ama acaba daha önceki aylardaki durum neymiş, ona da bakmalı değil mi...

İki yılın en düşüğü

Şubat ayındaki altın ve enerji hariç cari fazla 834 milyon dolar ama bu son iki yılın en düşük fazlası.

Cari denge altın ve enerji hariç tutulduğunda da 2021’in mayıs ayında 613 milyon dolar açık vermiş, daha sonraki dönemde hep fazla var ama bu fazla da hiç bu şubattaki kadar düşük gerçekleşmemiş.

Öyle ki cari denge 10 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin açık rekoru kırılan ocak ayında bile altın ve enerji hariç tutulduğunda 2.4 milyar dolar fazla vermişti.

Finansman yine rezervden...

Cari açık, ocak ayındaki kadar olmasa da şubatta da ağırlıklı olarak yine Merkez Bankası rezervinden finanse edildi.

Şubattaki 8.8 milyar dolarlık cari açığa karşılık finansman 7.8 milyar dolar oldu, net hata ve noksan da pozitif 1 milyar dolar düzeyinde oluştu.

7.8 milyar dolarlık finansmanın 4.7 milyarı Merkez Bankası rezervi kullanılarak oluştu. Şubatta 2.4 milyar dolarlık da net borçlanmaya gidildi.

Doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımları önemsenmeyecek düzeyde; sırasıyla 505 ve 240 milyon dolar.

Ocak ayında ise 10 milyar dolarlık cari açığa karşılık finansman kaleminden de aynı tutarda giriş olmuş ve bu 10 milyar dolarlık finansmanda Merkez Bankası rezervi 9.3 milyar dolarlık bir yer tutmuştu.

TÜİK’İN BU YAKLAŞIMI DOĞRU

TÜİK deprem felaketinden dolayı bölgedeki bazı illerde tüketici eğilim anketi yapmamış ve bu eleştiri konusu olmuştu. Ben de bu tercihinden dolayı TÜİK’i eleştirmiş ve söz konusu anketin depremden görece az etkilenen vatandaşları kapsayacak biçimde yapılabileceğini belirtmiştim. TÜİK bu kez işgücü istatistikleri konusunda şubat ayında sınırlı bir çalışma yapıldığını açıkladı. Bu seferki tutumun doğru olduğunu vurgulamak gerekiyor. Özellikle bazı yörelerde bütün işyerlerinin kapandığı, hatta yok olduğu bir dönemde işsizlikle ilgili durumu ortaya koymak tabii ki mümkün olmazdı. TÜİK’ten bu konuda yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Hanehalkı işgücü araştırması şubat ayı anket uygulaması, ülkemizde yaşanan deprem felaketi nedeniyle Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya ve Osmaniye illerinde yapılamamıştır. Bu illerdeki örnek hane sayısının örneklem içindeki payı yüzde 7.8’dir. Şubat ayı bülteninde yer alan sonuçlar anket uygulaması gerçekleştirilebilen iller üzerinden Türkiye bazında tahmin verecek şekilde ağırlıklandırma yapılarak hesaplanmıştır.”

Açıklamanın sonunda depremin etkisinin göstergelere yansıtılamadığı, ilerleyen dönemde alan uygulamasına başlanabilmesi ile birlikte geçmiş dönemlere ait deprem etkisinin ölçülmesi ile ilgili çalışmaların yapılmasının planlandığı ifade edildi. Bu arada işsizlik oranının da şubat ayında bir önceki aya göre 0.2 puan artarak yüzde 10'a yükseldiğini belirtelim.

Tüm yazılarını göster