Şu yabancılar da pek iyilikbilmez çıktı!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Yabancının iç borç stokundaki payı mayıs sonunda yüzde 4.3 ile şimdiye kadarki en düşük düzeye indi. İlk beş ayda 40 milyar liralık kamu kağıdı satan yabancı yatırımcı Türkiye'yi adeta terk ediyor.

Yabancı bir dönem kamu kağıtlarının dörtte birine sahipken nasıl bizi düşündüğü için gelmemişse, şimdi de bize zarar vermek için gitmiyor.O dönem Türkiye'de yatırım karlı görünüyordu, şimdi ise belli ki riskin fazla olduğu düşünülüyor.

Yıllarca neredeyse hiçbir ülkenin vermediği faizi ver; başka ülkelerde elde edemeyecekleri kazancı ceplerine koy; sonra bir anda yüz çevirsinler...

Yıllarca Türk Hazinesi tarafından çıkarılan borçlanma senetlerinin en iyi müşterisi olsunlar; bu senetlerden iyi para kazansınlar ama son yıllarda bize sırtlarını dönsünler...

Yurtdışında yerleşiklerden ya da kısaca yabancılardan söz ediyoruz tabii ki...

Durumu sayılarla ortaya koyalım...

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre mayıs sonu itibarıyla iç borç stoku 1 trilyon 111 milyar lira düzeyinde.

Bu borcun yüzde 95.7 oranındaki 1 trilyon 63 milyar lirası yurtiçi yerleşiklere.

Yurtdışı yerleşiklere ya da kısaca yabancılara olan borç ise 47.8 milyar lira. Yabancılara olan borcun toplamdaki payı yüzde 4.3 düzeyinde.

Bazı ekonomik verileri yalnızca belli bir tarih itibarıyla ele almak yetmez; eğilim önemli. Yabancılar Hazine’nin çıkardığı iç borçlanma senetlerinin mayıs sonu itibarıyla yüzde 4.3’üne sahipler ama acaba geçmişte bu oran hangi düzeydeydi, önemli olan bu.

İşte bu eğilimi görebilmek için gidebildiğimiz kadar geri gittik ve 2004 yılından bu yana olan durumu bir tablo haline getirdik.

Bu yılın mayıs ayı sonunda gördüğümüz yüzde 4.3’lük yabancı payı, şimdiye kadarki en düşük pay. Yabancı payı anlamında zirve yıl sonu itibarıyla yüzde 23.2 ile 2012’de görülmüş. Sonra düşüş başlıyor. 2017’de bir artış yaşanmakla birlikte genel eğilim hep aşağı doğru.

2017 sonunda yüzde 19.4 olan yabancıların payı 2018 sonunda yüzde 14’e, 2019 sonunda yüzde 10.1’e iniyor. Bu yılın ilk beş ayında ise yüzde 10.1’den yüzde 4.3’e doğru adeta sıfır paya doğru bir hareket.

Yabancı Türkiye’yi terk ediyor...

Yabancı yatırımcı yılın ilk beş ayında net 40 milyar liralık iç borçlanma senedi satmış.

Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre yabancılar ilk beş ayda net 6.4 milyar dolarlık DİBS sattı. Merkez Bankası’nda daha yeni veriler de var ve buna göre altı aydaki satış 7 milyar dolara ulaştı.

Yıllarca dünyalar kadar para kazan, sonra işler biraz ters gidince anında sırtını dön ve git.

Şimdi haksız mıyız "Şu yabancılar da pek iyilikbilmez” derken...

BİZİM HİÇ Mİ SUÇUMUZ YOK?

Yabancılara “iyilikbilmez” de diyebiliriz ya da daha ileri gidip “nankör” de... İstediğimizi söyleyebiliriz de bunların bize bir yararı yok, durumun bu tür söylemlerle değişmesi de söz konusu değil. Hele hele yabancı yatırımcının uzaklaşmasını “Türkiye’yi çekememek” ya da “Türkiye’ye zarar vermek” gibi gerekçelere bağlamak... Artık bırakalım bunları.

Yabancı yatırımcı Hazine’nin iç borçlanma senetlerinin neredeyse dörtte birini “Aman gidip yatırım yapayım da Türkiye gelişsin, kalkınsın” diye mi almıştı yani! Para kazanmak için almıştı. Koşulları uygun görüyordu, para kazanacağını görüyordu ve o yüklü yatırımı yapmayı tercih etmişti.

Yabancı şimdi ise ya kazanç görmüyor ya da riskin çok büyük olduğunu hesap ediyor ki yatırım yapmıyor. Kaldı ki yatırım yapmadığı gibi çıkmaya devam ediyor. Ana yazıda aktardık, yılın ilk yarısındaki net satış 7 milyar dolar oldu.

Düşünsenize, 7 milyar çıkış değil 7 milyar dolar giriş yaşansaydı kasamızda 14 milyar dolar daha fazla paramız olurdu.

Yabancı yatırımcının bu yılki çıkışını korona ile ilişkilendirmek mümkün. Ama çıkış yalnızca bu yılla sınırlı değil ki.

Şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Hala kabaca yüzde 10 faiz verdiğimiz halde yabancı yatırımcı Türkiye'ye niye gelmiyor, hatta çıkıyor, diye.

Birkaç basit soru soralım:

Yüzde 10 faiz verirken kurun yüzde 15 artmayacağını garanti edebiliyor muyuz örneğin...

Ya da bir sabah, yerli ya da yabancı, yatırımcı aleyhine yepyeni bir karara uyanmayacağımızın garantisini verebiliyor muyuz...

Bu tür olumsuz sürprizlerin olmayacağını garanti edebilelim, faizi yüzde 7’ye, 8’e çekmiş olsak bile bakın nasıl yatırımcı geliyor.

Tüm yazılarını göster