Su, mikronlarla ölçülen en küçük organizmalardan devasa boyutlardakilere kadar bütün canlıların yaşam kaynağıdır. Çeşmeleri açarken akıp gidenin, bu kadar değerli ve tükenen bir yaşam kaynağı olduğunu düşünmek zorunda olduğumuz günleri yaşıyoruz. Tüm bireylerin suyu tasarruflu kullanma alışkanlığı edinmesi gerekirken, belediyelerin de tükettiğimiz suyu arıtıp tarımsal sulamada kullanılacak kaliteye getirmek konusunda hızla ciddi yatırımlar yapması gerekmektedir.
Çünkü ülkemizin su kaynakları hızla kirleniyor ve azalıyor. Sonbahar ve kışın kurak geçmesi nedeniyle barajların dip noktalarının görülmesi yüzünden susuzlukla ilgili alarm zilleri çalmış durumda. Ama ne yazık ki asıl sorun mevsimsel olmaktan artık çok uzak. Kalan aylarda gelmesi umut edilen yağışların barajları doldurması da soruna çözüm olmayacak. Hızlı nüfus artışı, ormanların yok edilmesi ve hızlı sanayileşme su kıtlığını sadece kuraklığa bağlı bir sorun olmaktan çıkardı ve insanlığın yaşam biçiminden kaynaklanan hayati önemde bir soruna dönüştürdü.
Türkiye’de kişi başına günlük su tüketimi yaklaşık 200 litre civarında. Ne yazık ki bu miktarın da yaklaşık yüzde 60’ı sızıntılar nedeniyle dağıtım şebekesinde kaybediliyor. Dağıtım ağlarındaki sızıntıların önlenmesi, fiyatlandırma politikası, bulaşık ve çamaşır makineleri ve bataryalar başta olmak üzere suyu tasarruflu kullanan cihazlar takmak gibi önlemleri iyi uygulayarak evlerde kullanılan suda yüzde 50’ye varan tasarruf sağlanabilir.
NASA’nın araştırmalarına göre dünyada tatlı su tüketimi, bu kaynakların yeniden oluşması sürecinden daha hızlı işliyor. 2000 ile 2050 arasında dünyada su talebinin yüzde 55 artış göstermesi beklenirken, nüfus artışı ve küresel ısınma nedeniyle tatlı su kaynakları ise giderek azalıyor. Dünyanın en büyük 37 yer altı su havzasından (akiferi) 21’i küçülüyor.
Atık suyun tarımda kullanımı yaygınlaşıyor
Su kaynaklarının korunması kadar, sürdürülebilir şekilde kullanılması da önemli. Dünya genelinde en çok su tüketilen sektör tarım olduğu ve gıda üretimi 2035’e kadar yüzde 69 artacağı için arıtılmış atık suların tarımsal sulama amaçlı kullanılması sürdürülebilir kaynak yönetimi açısında büyük önem taşımaktadır.
Ciddi su kıtlığı yaşayan bazı ülkeler yeni ve etkili çözümler üretebilmiş durumda. İsrail, atık su artıma tesislerinde 140 milyon metreküp su üretiyor ve tarımda kullanıyor. Bugün sulamada kullanılan suyun yüzde 40’ı atık sudan sağlayan İsrail, ayrıca ayrıştırılan diğer maddelerden elde ettiği metan gazını da yenilenebilir enerji üretiminde kullanıyor. İsrail bu bakımdan dünyada birinci durumda. İkinci sırada ise yüzde 19 ile İspanya geliyor. Akdeniz’de İsrail, İtalya, İspanya, Fransa, Mısır, Tunus, Fas ve Yunanistan arıtılmış atık suları tarımda kullanmaya başlayan ülkeler. Dünyada başarılı kullanım alanları mevcutken ülkemizde arıtılmış atık suların tarımda yeniden kullanımı uygulamaları kısıtlı sayıdadır.
Türkiye’de yüzde 1 seviyelerinde
TÜİK verilerine göre Türkiye’de 2018 yılında 17.5 milyar metreküp su doğrudan su kaynaklarından çekildi. Bu miktarın yüzde 56’sı santrallerde ve endüstride soğutma işlerinde kullanılmak üzere denizlerden çekildi. Denizden çekilen bu miktarın dışında kalan atık suyun yüzde 81’i arıtma tesislerinde arıtıldı. 2018 yılında arıtılan suyun sadece yüzde 2.3’ü sanayide ve tarım arazilerinde değerlendirildi. Sadece tarımda kullanılan oran ise yüzde 1 civarında.
Eskişehir’de dolaylı şekilde 50 bin hektar alanın, Gaziantep’te doğrudan 80 bin hektar alanın ve İzmir’de Gediz Ovası’nın arıtılmış su ile sulanması denemeleri biliniyor. İzmir, AB standartlarındaki biyolojik arıtma tesislerinde kişi başına 61.4 metreküp atık su arıtarak bu konuda Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. İzmir’de, üretilen atık suyun tarımsal sulamada ve kentin peyzaj alanlarında kullanılması ve bunun için gerekli enerjinin güneş santrallerinden sağlanması, ortama çıkan gazın da enerjide kullanılması gibi son derece modern ve günümüzün ihtiyaçlarına uygun projenin yakın zamanda tamamlanacak olması, suyun ülkemizde de sürdürülebilir şekilde kullanımına ilişkin umutlarımızı arttıran bir girişim olmuştur.