Tarih boyu su geçitleri hep stratejik öneme sahip olmuştur, uygarlıkların gelişmesinde önemli rol üstlenmiştir. Su geçidi kontrolünü kaybeden krallıklar, imparatorluklar yıkılmış hakimiyetini koruyan devletler önemli kazançlar elde etmiştir. Bir denizden diğerine geçiş yolu üzerinde yer alan yerleşimler her dönemde cazibe merkezi olmuş fikir, kültür ve yeniliklerin paylaşılmasına, yayılmasına aracılık etmiştir. Özetle, su geçidi şehirleri her zaman önemini korumuş ve özel bir konuma sahip olmuştur.
Endonezya, Malezya ve Singapur arasında yer alan “Malakka Boğazı” Asya ülkelerinden kaynaklı deniz trafiğinin ana geçidi olarak Singapur şehrinin yücelmesine katkıda bulunmuştur. Singapur dünyanın ikinci en yoğun limanına sahiptir. Limanda işlem gören binlerce gemi 123 ülkedeki 600'den fazla limana bağlanarak beş kıtaya yayılmaktadır. Su geçidi şehirleri kimi yerde sınır boyunda yer alır; bir köprü, bir tünel ya da teknelerle diğer yakaya bağlanır. Fransa ile İngiltere arasında yer alan “Dover Boğazı” ve iki yakada bulunan Le Havre ve Dover şehirleri hem tünelle hem de feribot seferleriyle bir diğerine bağlı olup bu özelliktedir. Şu anda her iki şehir de sığınmacı sorunuyla baş etmeye çalışıyor. Kopenhag (Danimarka) ve Malmö (İsveç) bir su geçidinin iki yakasında yer alan iki önemli şehirdir. Her iki şehir müşterek kazançları doğrultusunda geniş işbirlikleri içerisindedir.
Pasifik Okyanusu ile Arktik Okyanusu arasında kalan, Rusya ile ABD’yi komşu kılan “Bering Boğazı” ise ilginç özellikleri ile dikkati çeker. Geçidin ortasında bir diğerine çok yakın iki ada yer almaktadır; Büyük Diomed Adası ile Küçük Diomed Adası. İki adanın ortasından da zaman çizgisi geçer ve bu nedenle aralarındaki saat farkı 21 saate ulaşır. Bu nedenle bu adalardan birine “Dün Adası” diğerine de “Bugün Adası” adı da verilir. Bazı su geçitleri ve orada yer alan yerleşimler stratejik önemleri nedeniyle gündeme gelir; Umman ile İran arasındaki “Hürmüz Boğazı” gibi. İran tarafında yer alan 530 bin nüfuslu Bender Abbas şehri bu su geçidinin en önemli yerleşimidir.
Dünyanın en nadide su geçidi şehirlerinden ikisi ülkemizde yer almaktadır; İstanbul ve Çanakkale. Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin diğer denizlere erişimi için tek geçit olan İstanbul ve Çanakkale boğazları hem lojistik, hem stratejik açıdan çok önemlidir. Dünyanın en muhteşem su geçidi olarak kabul edilen “İstanbul Boğazı” güzelliği ve eşsiz - rakipsiz özellikleri ile İstanbul şehrini taçlandırmaktadır. Köyden şehire göç dalgası nedeniyle bu güzelliğin talan edilmesi endişesi karşısında 1983 yılında zamanın öngörülü kişileri tarafından “İstanbul Boğaziçi Koruma Kanunu” yayınlanmıştır. Kanunun amacı, kamu yararı gözetilerek, su geçidinin kültürel ve tarihsel değerlerini, doğal güzellikleri koruyabilmek, bu alanda nüfus yoğunluğunu sınırlandırmak ve bu alandaki imar mevzuatını belirlemek ve düzenlemektir. İstanbul Boğazı birçok özelliği ile anılır. Bunlardan bir tanesi de boğazı mesken edinen «Yelkovan Kuşu»dur. İlk kez 1827 yılında İtalyan kuş bilimci Giuseppe Acerbi tarafından keşfedilmiş ve eski İstanbulluların deyişiyle literatüre «procellaria yelkouan» olarak kaydedilmiştir. Tek bir günde suyun hemen üzerinden ve 85 kilometreye ulaşan hızları ile onbinlercesinin boğazdan geçtiği söylenir. Su geçidi şehirlerinin mutlaka zengin bir tarihi geçmişleri vardır. Çanakkale’nin bu bağlamda önemi oldukça fazladır, destansı savaşlara tanıklık etmiştir. Her iki şehrimizin de sahip oldukları coğrafi ve tarihi özellikleri iyi yöneterek ülkemiz adına daha büyük kazançlar sağlaması beklenecektir.
Haftanın Şehri: CEBELİTARIK, İNGİLTERE
CEBELİTARIK (Gibraltar) şehri 33,700 nüfusa sahip olup Atlantik Okyanusu ile Akdeniz’in buluştuğu noktada, Cebelitarık Boğazı’nın Avrupa yakasında yer almaktadır. Cebelitarık ismi Arapça dağ anlamına gelen “Cebel” kelimesi ile Endülüs’te hâkimiyet kuran Emevi komutan Tarık bin Ziyad’ın adından oluşmaktadır. Şehir 18. yüzyıldan beri İngiliz hâkimiyetindedir. 1869 yılında Süveyş Kanalı’nın devreye girmesi ile birlikte boğazın dolayısıyla şehrin önemi ve trafiği daha da artmıştır.
2019 yılında şehri 11 milyondan fazla kişi ziyaret etmiştir. Cebelitarık, yerleşik nüfusa oranla en fazla ziyaretçi cezbeden yerlerin başında gelmektedir. Ziyaretçilerden elde edilen gelir 375 milyon dolar civarındadır. Aynı yıl 328 bin gemi yolcusu şehri ziyaret etmiş ve 20 milyon dolara yakın harcama yapmıştır. Ziyaretçi sayısı aylara neredeyse eşit şekilde yayılmış olup sezon sorunu yaşanmamaktadır. Afrika’nın yerli halkı “Berberiler” ile anılan makak maymunlarının – Barbary Macaques – en fazla bulunduğu ve serbestçe dolaştığı Cebelitarık bu açıdan da ilgi çekmektedir. Şehir ve civarında 500’e yakın makak maymunun yaşadığı sanılmaktadır.