Solar ekipmanlarına referans fiyat modeli önerisi

Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ

Enerji emtialarındaki yükseliş, hayatın her alanında etkilerini gösteriyor. Petrol fiyatlarındaki artış benzin, motorin ve otogaz zamlarına yol açarken, bu zamlar da yolcu biletlerine ve navlun fiyatlarına yukarı yönde etki ediyor. Doğalgaz ve kömür fiyatlarındaki yükseliş de önce elektrik maliyetlerini yukarı taşıyor, ardından bütün ekonomi aktörlerinin enerji faturaları kabarıyor. Dolayısıyla mal ve hizmet üretim maliyetleri artan şirketler de kendi satış bedellerini yukarı yönlü revize etmek durumunda kalıyor. Ancak elektrik fiyatlarındaki artışın petroldeki artıştan farklı olarak, diğer ekonomi aktörleri üzerinde başka bir etkisi daha var. Kendi benzinini, motorinini ve otogazını üretmeye kalkana pek rastlamıyoruz ama kendi elektriğini elde etmek son dönemlerde pek bir moda. Ve bu çok olumlu bir durum, dünyadaki genel trendlerle de uyumlu.                  

Ama bu ‘moda’ son zamanlarda enerji ekipmanı üretici ve tedarikçileri ile kendi elektriğini üretmek isteyen sanayiciler ve bu alandaki hizmet sunanlar arasında hararetli pazarlıklara yol açmaya başladı. Çünkü santral kurmak için harekete geçenler, ekipman fiyatlarında ciddi yükselişlerle karşılaştı.                   

Tedarikçiler üretim maliyetlerindeki artışı ürün fiyatlarına yansıttıklarını söylüyor. Ancak kimi tedarikçilerin burada kantarın topsuzunu kaçırdığı yönünde ciddi eleştiriler geliyor. Ancak bu konuda hiç kimse desteksiz atmasın. Çünkü bu alandaki maliyetler de fiyatlar da tüm dünyada rahatlıkla takip edilebiliyor. İthal ekipman ithalatına birtakım tarife dışı engeller var. Dolayısıyla yurt içindeki fiyatların sağlığını kontrol etmek mümkün. Güneşte tedarikçiyi de yatırımcıyı da sektörden soğutmayacak bir yol izlenmeli. Bunun için enerji ve ekonomi yönetimine, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına olduğu kadar, derneğinden vakıfına, üniversitesinden düşünce kuruluşuna, tüm sivil sektörel kuruluşlara da görev düşüyor. Ekipman üreticisi fırsatı ganimet bilip olmayacak fiyatlar talep etmemeli, yani kendi ayağına kurşun sıkmamalı. Enerjiyi daha ucuza getireceği umuduyla yenilenebilir kaynaklara dayalı tesis kurmaya yönelen sanayici de, tıpkı kendisi gibi enerji ekipmanı üreticisinin de bu ülkede istihdam ve katma değer yaratmak için çabaladığını unutmadan hareket etmeli, eleştirirken kantarın topuzunu kaçırmamalı.                

Büyük özverilerle ortaya çıkarılmış Türkiye solar endüstrisi, henüz emekleme aşamasındayken onbinlerce kişiyi istihdam eder hale geldi, ciddi bir döviz çıkışına da engel oldu, oluyor. Türkiye’nin adı solar panel üretiminde hatırı sayılır ülkeler arasına girdi. Ayrıca bu sektör, alüminyumcusundan kablocusuna, camcısından invertörcüsüne, kurulumcusundan kontrolörüne ciddi bir insan kaynağı birikimi de sağlandı. Şimdi bütün yerli ekipman üreticilerini töhmet altında bırakacak suçlamalar yerine, piyasadaki ürün fiyatlarının sağlığının sorgulanmasını sağlayacak basit adımlar atılmasını istemek yeterli diye düşünüyorum. Buyrun size bir öneri. Kritik solar ekipmanlarında referans fiyat uygulaması başlatılsın. Ve bunun modelini, yerli üreticileri bünyesinde bulunduran sivil toplum kuruluş ya da kuruluşları kursun. Böylece karşılıklı suçlamalara varan tartışmalardan da iyi bir çıktı sağlanmış olur. Kurulacak sistem sayesinde ekipman arayan yatırımcı kesim hangi ürün üç aşağı beş yukarı kaç para, bunu rahatlıkla görebilir. Dolayısıyla kazıklanıyor muyum hissi azalacağı gibi, fiyatlar daha istikrarlı bir seyre kavuşabilir.

Tüm yazılarını göster