2019 yılı Şubat ayının sonlarıydı. O dönemde BP’nin Global Rafinaj ve Pazarlama CEO’su olan Tufan Erginbilgiç İstanbul’a geldiğinde buluşmuş, sohbet etmiştik.
Erginbilgiç’le sohbete giderken 2017 yılında İstanbul’da yaptığı açıklamayı okumuştum:
- Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı, TANAP ve Şahdeniz projelerindeki yatırımımız 8.5 milyar doları buldu.
Buluştuğumuzda söze Şahdeniz 1 ve Şahdeniz 2 projelerinden girmişti:
- Şahdeniz 1 Erzurum’a kadar olan bölüm. Şahdeniz 2, Eskişehir’e uzandı. Türkiye üzerinden İtalya’ya gidecek. 40 milyar dolarlık bu proje, dünyada da en önemli projemizdi. TANAP’ta yüzde 12 payımız var. TP ve Botaş da projenin içinde.
Azerbaycan devlet şirketi Socar’la görüşmelerini paylaşmıştı:
- Socar’la Aliağa’da dünyadaki en yeni teknolojiyi getirmeyi düşündüğümüz bir petrokimya tesisi kurmak üzere görüşüyoruz.
Yatırımın büyüklüğü konusunda şu hesabı yapmıştı:
- Sözünü ettiğimiz yatırım için 1.5 milyar dolarlık bir harcama gerekir. Socar’la yüzde 50-50 ortaklıkla yapacağımız yatırım 2022’de devreye girebilecek gibi görünüyor.
Aynı yılın Eylül ayının ikinci yarısında da dönemin Socar Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov’la görüşmüştüm.
Gahramanov, Petkim’i 2008 yılında aldıklarını anımsatıp sürdürmüştü:
- Sadece Petkim’e yılda 100 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Petkim’e yatırımlarımız alım bedeli hariç 1 milyar doları buldu.
Petkim’in ekonomideki rolü üzerinde durmuştu:
- Petkim, Türkiye’nin ilk ve tek entegre petrokimya tesisi. Türkiye’deki ihtiyacın yüzde 20’sini tek başına karşılıyor. Ürettiği 60 farklı ürünü 6 bin sanayi kuruluşu kullanıyor.
Zaur Gahramanov, Aliağa’daki özel endüstri bölgesinde BP ile ortak kuracakları yeni petrokimya tesisi ile ilgili şu bilgileri vermişti:
- Saha çalışmaları 2020’de başlayacak. 2023’te tamamlanacak tesiste “PTA”, “P-Ksilen” ve “benzen” üretilecek.
Star Rafinerisi ve Petkim’le entegre çalışacak tesisin yatırım bedelini 300 milyon doları yukarı çekmişti:
- BP ile birlikte 1.8 milyar dolarlık yatırım yapacağız.
Türkiye’nin o günlerde petrokimyada 11.5 milyar dolar cari açık verdiğinin altını çizmişti:
- Yeni kuracağımız petrokimya tesisi bu açığın 5.5 milyar dolarlık bölümünü kapatacak.
Socar Türkiye CEO’su Elchin Ibadov, Socar Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi Başkanı ve Petkim Genel Müdürü Kanan Mirzayev, Socar İletişim ve Kamu İlişkileri Direktörü Mikayil Yusifov’un geçen haftaki sohbet toplantısına giderken 2019 yılı Mart ve Eylül aylarındaki iki yazımı okudum.
Ibadov, Mirzayev ve Yusifov, Petkim’in 14 Aralık 2024’te KAP’a yaptığı açıklamayı detaylandırdı:
- Yeni petrokimya üretim ünitelerinin kurulumu için master plan hazırlanıyor. Şimdiki hesaplarımıza göre 7 milyar dolarlık bir yatırım söz konusu olacak. Sadece ön hazırlık mühendislik çalışmalarına 50 milyon dolar harcanacak.
BP ile ortak da olsa Socar’ın “Teknolojisi daha ileride ikinci Petkim” anlamına gelen bu yatırımı 7-8 yıl önce anons ettiğini anımsattım:
- Petkim’in üretiminin Türkiye’ye yetmediği apaçık ortada. 4 Petkim daha yapılsa sadece içerideki ihtiyacı karşılamaya ancak yeter, bu biliniyor. Siz, bu yatırımı yapmakta geç kalmadınız mı?
Ibadov, Mirzayev ve Yusifov ayrı ayrı söz alarak Socar’ın Türkiye’de ulaştığı yatırım büyüklüğüne işaret etti:
Petkim Genel Müdürü Kanan Mirzayev, yeni petrokimya yatırımı için proje detaylandırma aşamasına geçtiklerini bildirdi:
- Detaylı mühendislik çalışmaları 18-24 ay sürecek. Buna 50 milyon dolar harcanacak. 2026 yılı sonunda nihai yatırım kararı devreye girecek. İnşaatı da 4-5 yıl sürecek. Yani, 2030’da yeni tesisin devreye girmesi söz konusu olabilecek.
Yeni petrokimya tesisinin Türkiye’nin cari açığını ne kadar aşağı çekebileceğini sorduk, Mirzayev şu yanıtı verdi:
- Henüz tam hesaplar yapılmış değil…
Petkim, şu anda Türkiye’nin petrokimya ürünü ihtiyacının yüzde 12-13’ünü ancak karşılayabiliyor. Gerisi ithal ediliyor…
Socar’ın önceki CEO’larından Zaur Gahramanov, Eylül 2019’da 1.8 milyar dolarlık yatırımla devreye girmesini hedefledikleri petrokimya tesisinin cari açığı 5.5 milyar dolar düşüreceği hesabını ortaya koyuyordu…
Şimdi 7 milyar dolar harcamayla hayata geçecek yeni tesis, cari açıkta en az 5.5 milyar dolarlık iyileşme sağlamaz mı?
Geçen Cuma akşam üstü İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen “ICFEXPO 2025” halı fuarında Nurteks’in standında Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Nalbant ve CEO’su İzzet Nalçakan’ı ziyaret ettim.
Fuarın son günü ve kapanış saatleri olmasına rağmen Ticaret Bakanı Ömer Bolat, stantları geziyordu. Bakan Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili Ahmet Güleç rehberliğinde Nurteks standına da uğradı.
İzzet Nalçakan, Bakan Bolat’a Nurteks’le ilgili kısa bilgi verdi:
İbrahim Nalbant da fuarın İstanbul’da gerçekleşmesinden memnuniyetini dile getirdi:
- Yıllardır fuar için Almanya’ya gidiyorduk. Fuarın İstanbul’da gerçekleşmesi bizi rahatlattı. Daha iyi oldu.
Eczacıbaşı Holding’in kurucusu Nejat F. Eczacıbaşı, 1980’li yıllarda yayımlanan bir söyleşisinde verdiği şu mesajlarla dikkati çekti:
Nejat Eczacıbaşı, 1987 yılında çocukluğu ve ilk gençlik yılları Fransa’da geçen gelini Oya Eczacıbaşı’nin elinden tuttu, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na götürdü:
- İlk kez düzenlenecek İstanbul Bienali’nin hazırlık çalışmalarında görev almanı istiyorum.
Nejat Eczacıbaşı’nın sözlerini ve İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’nın sanata dönük çalışmalarının ilk adımının öyküsünü Mehmet Altun’un yazıp yayına hazırladığı “Bir Müze Hikayesi-İSTANBUL MODERN” kitabından aldım.
Oya Eczacıbaşı, İstanbul Modern’in köklerinin Nejat Eczacıbaşı’nın “İstanbul’a modern sanat müzesi kazandırma hayaline” dayandığını belirtip, o yolculukta önlerine çıkan zorlukları şu sözlerle örnekledi:
- “Oya Hanım, başka işiniz mi yok? Ülkemizin onca ihtiyacı varken, modern sanat müzesini ne yapacaksınız?” sözlerini sayısız kez duydum.
İyi ki bu umut kırıcı sözler Oya Eczacıbaşı ve yol arkadaşlarını pes ettiremedi…
Türkiye, İSTANBUL MODERN’i kazandı…