2000'li yılların başından itibaren çok disiplinli yaklaşımı temel alan akademik çalışmalarımda, her zaman vurguladığım temel konu; kurumsal performans değerlemesinde finansal bilginin tek başına yeterli olmadığı, finansal olmayan bilgiyi de içeren entegre, bütünsel bir yaklaşıma ihtiyaç olduğu oldu. Başlangıçta, ütopik bir yaklaşım olarak görülen bu konuların, günümüzde hem akademinin hem de iş dünyasının odağı haline geliş sürecine yakından tanık olmak umut verici.
Kurumsal performans ölçümü için çok boyutlu kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımı Entegre kurumsal performans değerlemesi için önermiş olduğum çok boyutlu kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımı, ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlar ile birlikte kurumsal yönetim ve finans boyutlarını kapsıyor. Bu yaklaşımı temel alan proje fikrini, TÜBİTAK’ın desteğiyle hayata geçirmenin ardından, proje kapsamında yapmış olduğumuz akademik çalışmalar, önemli bilimsel dergilerde yayınlanarak literatürde ve aynı zamanda TÜBİTAK Başarı Öyküleri arasında yerini aldı. Öte yandan, bu çalışmaların sadece akademi ile sınırlı kalmaması ve uygulamaya da kazandırabilmek için hazırladığımız rehber niteliğindeki araştırma, Borsa İstanbul’un da destekleriyle yakın bir zamanda yayımlandı .
Bankacılık sektörünün sürdürülebilirlik yolculuğu ve yol haritası
Türkiye’de sürdürülebilir bankacılık uygulamalarını çok boyutlu yaklaşımla mercek altına aldığımız araştırma, finansal sistemin %90’ını kapsayan sektörün varlığını güçlü bir şekilde devam ettirmesine katkı sunması yoluyla finansal sistemin daha sağlıklı işlemesini ve sürdürülebilir kalkınmayı destekliyor. Aynı zamanda, bankacılık sektörü başta olmak üzere, yatırımcılar, düzenleyici kurumlar ve tüm ilgili kesimler için bir yol haritası, bir rehber niteliği taşıyor. Bankacılık sektörünün sürdürülebilirlik performansının ölçümü ve bu alandaki gelişimini sağlayacak öneriler üretilmesine yönelik olarak tasarlanan araştırmada, sürdürülebilir bir bankacılık sistemi ve finansal sistemin daha sağlıklı işlemesini desteklemek üzere gerekli iyileştirmeler ile değişim ve dönüşümlerin ortaya konulması amaçlanıyor. Objektif bir değerlendirme metodolojisi sunuyor Hem nicel, hem nitel veri analiz tekniklerini kapsayan entegre performans değerleme yaklaşımı, kurumların sürdürülebilirlik performans seviyelerini tüm boyutlarda izlemelerine, düşük performansın nedenlerinin tespitine, güçlü yönleri tanımlamaya ve fırsatları belirlemelerine yardımcı oluyor. Bu çerçevede, kurum özelinde, en iyi sürdürülebilirlik uygulamalarını belirlemek, gerekli düzeltici eylemleri formüle edip uygulanmasına olanak sağlarken aynı zamanda, objektif değerlendirme metodolojisi ile yöneticiler için kaynakların etkin kullanılıp kullanılmadığını ve gelecekteki kaynak tahsisini değerlendirme imkânı sunuyor.
Sürdürülebilirlik alanındaki gelişmeleri hızlandırması için bankalar açısından BDDK’nın ve tüm halka açık şirketler açısından SPK’nın ve Borsa İstanbul’un teşvikleri ve kılavuzluğu son derece önem taşıyor. Etkin ve nitelikli bilgi paylaşımı yöntem ve araçlarının benimsenmesinin hem uluslararası yatırımların ve sorumlu yatırım fonlarının Türkiye’ye çekilmesine hem de ekonomiye kaynak sağlanmasına çok büyük katkı sağlayacağı açıktır. Araştırma sonuçlarının Türkiye’de sürdürülebilir bankacılığın gelişimine katkı sağlamasını, sektöre, tüm ilgili kesimlere ve düzenleyici kurumlara yararlı olmasını diliyorum.