Ekonomik sorunlarla uğraşır ve gençlerin hayal kırıklıklarına üzülürken gözden kaçırdığımız bir başka gerçek var. Geçim sıkıntısı içindeki aileler, çocukların eğitim ihtiyaçlarına zaman ya da kaynak ayırmakta zorlanıyorlar. Çocuklarımız yeterli gıda alamadıkları için, fiziki ve zihinsel gelişimleri eksik kalarak büyüyorlar. Çocuklara destek olmak için hepimiz seferber olmalıyız. Bu bağlamda, çocukların erken yaştaki gelişimine destek olmak için kurulan Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın çalışmalarını çok önemli buluyorum. (AÇEV)
AÇEV çocuğun gelişiminin çok hızlı olduğu ilk 6 yılı çalışmalarının odağına alıyor, anne ve babaları ebeveynlik rollerinde desteklemek için çeşitli projeler ve uygulamalar geliştiriyor. Örneğin, kitap setleriyle ailelere destek oluyor, çeşitli eğitimler düzenliyor. Kuruluş, son olarak yeni projesi “Bir Kare Bin Çocuk” kapsamında önemli bir kaynak yaratmayı planlıyor.
Mehveş Demiren ile iş birliği yapan vakıf, projenin tanıtımı için 6 Temmuz’da Şerefiye Sarnıcı’nda bir etkinlik düzenledi. AÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ayşecan Özyeğin Oktay ve Genel Müdür Senem Başyurt’un ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, sanatçı Mehveş Demiren’in proje için tasarladığı seramik koleksiyonu ilk kez sergilendi.
“Bir Kare Bin Çocuk” projesi, 10x10 cm boyutunda toplam 2000 adet seramik karesinden oluşuyor. Koleksiyonda 26 özgün geometrik motif, farklı renklerde çoğaltmalarla yer alıyor. Satın alınan 500 TL değerindeki her bir kare, çocukların gelişimlerini desteklemek üzere bağışa dönüşüyor. Yapılan her bağış birkarebincocuk.com web sitesinden takip edilebiliyor. Ekranı kaplayan seramik eserler yerini birer birer, geleceğe umutla bakan çocukları temsil eden bir fotoğrafa bırakıyor.
Etkinlikte konuşan AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt, Araştırmaların ilk 6 yılda kazanılan temel bilgilerin, alışkanlıkların ve kişilik özelliklerinin hayatın geri kalanını şekillendirdiğini ve bu dönemde açılan farkın ileride kapatılmasının zor olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.
İki yılda, 26 farklı geometrik motifin ifade bulduğu 2000 karelik bir seramik koleksiyonuna hayat veren, Mehveş Demiren proje hakkında şunları paylaştı: ‘ “Tamamlamamın iki yıl aldığı bu projeye kusursuz olmayan seramikleri de özellikle dahil ettim. Çünkü kimse hata yapmaktan muaf değil, ancak birbirimizi dinleyerek ve yardımlaşarak hatalarımızı azaltabiliriz. Eğitim gibi hata yapma lüksümüzün olmadığı bir alanda ise bu konuda uzman bir sivil toplum kuruluşuyla bir araya gelmek, fikir alışverişi yapmak büyük önem taşıyor. AÇEV 25 yıldır yakından takip ettiğim, çok anlamlı işlere imza atan bir vakıf. ‘Bir Kare Bin Çocuk’ projesiyle, çok önemsediğim bir konuya, çocukların eğitimine, değer verdiğim bir sivil toplum kuruluşuyla birlikte katkıda bulunacağım için gururluyum.”
1959’da İstanbul’da doğan Mehveş Demiren, 1978’de Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nden ve 1982’de Strazburg Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Seramik çalışmalarına 1985 yılında Ayfer Karamani atölyesinde başladı. Seramiklerinde Osmanlı ve Türk kültürünü yansıtmaya ve yorumlamaya özen gösteren Demiren, Selçuklu sanatının izlerini taşıyan birçok çalışma yaptı. Seramik panolarına ek olarak, seramik ağırlıklı mobilyalar ve seramik duvar çalışmaları yapan sanatçı, İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor.
Mehveş Demiren’in tamamını elde ürettiği bu seramik koleksiyonundan alınan her kare, daha fazla çocuğun hayata eşit fırsatla başlamasına katkıda bulunacak. Projenin parçası olmak isteyenler birkarebincocuk.com sitesinden bağış yapabilecek.
Sektöre 1947 yılında Çemberlitaş’da küçük bir çatal-bıçak atölyesi ile adım atan Jumbo, 75 yaşında yeni yatırımlarıyla küresel markalarla rekabet eden bir tasarım markası olarak yoluna devam ediyor. 75. yılını yetenekli, genç sanatçıların eserlerinin yer aldığı bir sergi ile kutlayan kuruluş, tasarımcılarla birlikte yeni projelere imza atıyor.
Jumbo Genel Müdürü Sami Hotak, markanın yolculuğunu şu cümlelerle özetliyor: “Jumbo 75 yıl içerisinde büyüdü, olgunlaştı. Hem evler, hem de HORECA kanalında vazgeçilmez bir marka oldu. Sadece ürün üretmenin ötesinde felsefesi olan bir yaşam tarzına sahibiz.. Yaratıcılığı, sanatı önemsiyoruz. Bu nedenle yeni nesil sanatçı platformu BASE ile yaptığımız iş birliği kapsamında 75.yıl logomuzu genç sanatçıların bakış açısına ve yaratıcı dokunuşuna emanet ettik. Çok değerli çalışmalar içerisinden bizim çizgimizi destekleyecek bir logoyu seçtik ve tüm çalışmalarımıza, görsellerimize adapte ettik. Ayrıca Jumbo’nun simgesi haline gelen fil sembolünü ve ürünlerin yaratıcı, farklı bakış açıları ile yorumlayarak hazırlanan eserlerin yer aldığı “Zamansız Yolculuk” sergimizi sanatseverlerle buluşturduk. İnanıyoruz ki; sanatın renkleri Jumbo şıklığı ile çok örtüşüyor. Bundan sonraki süreçte de marka yatırımlarımızın bir yanında sanat ve tasarım da olacak. “
BASE iş birliği ile Jumbo markasını ve ürünlerini sanatsal yorumlarıyla ifade edildiği eserlerin bir araya geldiği “Zamansız Yolculuk” sergisi Yapı Kredi Bomontiada’da ziyaretçilerle buluşuyor. Farklı disiplinlerden 33 eserin yer aldığı sergi ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görüyor.
Kadınların kariyerlerinde ilerlemesini sınırlayan görünmez ve yapay engeller “Cam Tavanları” olarak tanımlanıyor.
Pernod Ricard Türkiye ana sponsorluğunda ve IDEMA iş birliğiyle kurgulanan Brothers Hayata Karışan Kadınlar Platformu bu görünmez engelleri yıkmak için yola çıktı. Platform önce 600 kadının katıldığı yoğun bir eğitim programı yürüttü. Daha sonra, Sapanca’da 116 katılımcıya “Bootcamp Hafta Sonu” kapsamında eğitim verildi.
Kadınların cam tavanları yıkması, karar verici pozisyonlara gelme konusunda eşit haklara sahip olabilmesi adına, geleceğin dünyasına dokunan başlıklarda bilgi, beceri ve yetkinliklerinin geliştirilmesi için kurgulanan platformun Bootcamp Hafta Sonu’nda, öncelikle katılımcılara iş modellerini oluşturabilmeleri için IDEMA uzmanları tarafından sunumlar yapıldı. Daha sonra projelere ve modüllere göre ayrılan gruplar bir araya gelerek bu modelleri kendi projelerine uyguladı. Bootcamp Hafta Sonu’nun ikinci gününde ise mentorlar ve eğitmenlerle bir araya gelerek özel oturumlarda projeleri konusunda danışmanlık alan katılımcılar, projelerini geliştirmeye devam etti.
Katılımcılar, Beslenme Uzmanı ve Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak, Teknoloji Yazarı Serdar Kuzuloğlu, ha:ar sanatçı ikilisi Hande Şekerciler ve Arda Yalkın, Dijital Proje ve Yeni Medya Stratejisti & Eğitmeni Bediz Yıldırım, Mert Fırat, Prof. Dr. Itır Erhart, Doç. Dr. Ayça Can Kırgız ve Oyun Yapımcısı Simay Dinç’le tanıştılar ve onların eğitimlerine katıldılar.
Mentorlar ve eğitmenlerle gerçekleştirilen yol gösterici çalışmaların sonunda gruplar, Bootcamp Hafta Sonu’nun son günüde projeleri üzerinde çalışarak Bootcamp’i noktaladı. 14 Temmuz’a kadar devam edecek geliştirme sürecinden sonra ise mentorlar, eğitmenler ve uzmanlardan oluşan seçici kurul tarafından projeler incelenecek. Finale kalan projeler bugün (21 Temmuz) gerçekleştirilecek Final Pitch sunumlarıyla tekrar değerlendirilecek. Brothers Hayata Karışan Kadınlar Platformu ana sponsoru Pernod Ricard Türkiye ve destekçilerin katkılarıyla oluşturulan fon, Final Pitch sonunda seçilen projelerin gerçekleştirilmesi için kullanılacak.