Türkiye Varlık Fonu’nun Katar Yatırım Otoritesi ile imzaladığı mutabakat ile Borsa İstanbul’un yüzde 10’unun 200 milyon dolara satılmasının ardından siyasette Türkiye Varlık Fonu (TVF) tartışması yeniden alevlendi. Muhalefet partileri kamu şirketlerinin ve kamu bankalarının yer aldığı TVF’yi baştan beri “paralel hazine” olarak tanımlarken, kapatılmasını istiyor. Bu hafta yapılan grup toplantılarında da liderlerin gündeminde Katar’a yapılan satış vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye Varlık Fonu neden Sayıştay denetimine tabi değil? Bunun cevabı var mı? Bütün kamu bankaları burada. Telekom burada, maden şirketleri burada. Erdoğan bugün istese bu kanuna göre Ziraat Bankası’nı Katar’daki bir bakkala 1 dolara satabilir” sözleriyle eleştirirken, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Katar’la içeriği açıklanmayan bir dizi anlaşma imzalandığını belirterek, “Gelişmiş ülkelerde, bu tür satışlar ya da yatırımlarla ilgili olarak kamuoyuna bilgi verilir. Devlet, ticari sır maskesinin ardına saklanmaz” dedi. İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta, TVF’nin yolsuzluklara ve keyfi kullanımlara açık, denetimsiz bir alan olduğunu belirterek, “Tam bir kara delik, Cumhurbaşkanı madem ekonomik reformlar dedi, buradan başlamalı, Varlık Fonu’nu tasfiye etmeli” açıklamasını yaptı.
ŞEFFAFLIKTAN VE DENETİMDEN UZAK
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ve CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan ise TVF ile ilgili iki Meclis araştırma önergesi verdiler. Budak, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük kurum ve kuruluşlarının yer aldığı TVF bünyesindeki şirketlerin zarar etme nedenlerinin, yönetimsel aksaklıkların tespiti ve zararların acilen önlenmesi için araştırılmasını istedi. Budak, “Varlık Fonu bir borçlanma aracına dönüştü ve gelecek nesillere borç aktarmanın vesilesi haline geldi. Başında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın olduğu Varlık Fonu, hem sınırsız borçlanabiliyor, hem Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi değil, hem de Sayıştay denetiminden muaf. Şeffaflıktan ve denetimden uzak” dedi. CHP’li Tarhan da TVF’nin borçlarının arttığı, kârının azaldığını belirterek, “Borçları artan, kârı azalan ve her geçen gün bünyesindeki şirket ve mal varlıklarını satışa çıkararak küçülen TVF’nin iyi yönetilmediği iddiası kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Fona bağlı kurumların Sayıştay denetimi dışına çıkarılmış olması da bu kurum üzerindeki kamusal denetim olanaklarını sınırlamıştır” dedi.