Ekonomide dengeler o kadar kırılgandır ki, bunu en iyi tarif edecek bir ifade varsa eğer, bu bıçak sırtıdır. Çünkü ekonomik performansı yakından etkileyen öğelerin başında siyasal istikrar gelir. Siyasal istikrar, ulusal süreklilik ve ekonomik sürdürülebilirlikle yakından ilişkili bir kavramdır. Eckstein 1992’deki çalışmasında, siyasal istikrarı süreklik şeklinde kuş bakı bir tanım yapmıştı. Oysa insanlık tarihi bunun tersini söyler. D. Acemoğlu ve J. Rabinson’a göre, ülkenin dünyada anlaşılabilmesi yani, küresel ortak değerlere uyumluluğudur. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi kriterler öne çıktıkça, ülkenin ekonomik çekiciliği artmaktadır. Bunun için Meksika ve ABD’nın tarihsel oluşumları örnek göstermektedir. Meksika ve ABD aynı topraklarda aynı halklardır. Bu aynı çıtırtıyla ürperen kuşlardan ABD Magna Carta ile demokrasiyle tanışmış, diğeri tüm doğal kaynaklarının yönetimini tek bir ailenin ya da zümrenin iradesinde tutsak bırakmıştır. Uzun süren dikta yönetimlerde de ilk önceleri aldatıcı bir siyasal istikrar hâkimdir. Gelişmelere göre değişen bir vade sonrasında bu kaybolur ve yerini istikrarsızlık alır. Huntington, geleneksel ve modern toplumlara göre gelişmekte olan toplumların siyasal şiddete ve istikrarsızlığa daha eğilimli olduğunu ileri sürer. İstikrarsızlığın temel sebepleri olarak ayaklanmalar, darbeler, isyanlar, uzun süreli terör olayları öne gösterilir. İşsizlik oranının yüksekliği, gelir dağılımında adaletsizlik, kamu kesimi bütçe açığının yüksekliği ve borçluluk düzeyinin sürdürülemez düzeye gelmesi gibi ekonomik nitelikli gelişmeler de istikrarsızlığa zemin hazırlar. Hüseyin Öztürk ve Ömer Eroğlu’nun birlikte hazırladıkları çalışmada, siyasetin ekonomi üzerindeki etkileri Türkiye’ye özgü 14 başlık altında özetlenmektedir.
Siyasi istikrarsızlığın sebep ve sonuçları:
i. Yönetim sistemi
ii. Siyasi yozlaşma
iii. Rüşvet
iv. Zimmet
v. Siyasal kayırma
vi. Hizmet kayırmacılığı
vii. Patronaj ve hizmetsiz memuriyetlik
viii. Oy ticareti
ix. Lobicilik
x. Rant kollama
xi. Kamu sırlarını sızdırma ve vurgunculuk
xii. İktidarın kişileştirilmesi, parti disiplini, lider diktası
xiii. Aşırı vaatte bulunma ve yalan propaganda
xiv. Siyasi partiler yasası ve seçim sistemidir.
Kimine göre ekonominin yumuşak karnı siyasettir. Kimine göreyse siyasetin yumuşak karnı ekonomidir. Nasıl görürsek görelim, nasıl tanımlarsak tanımlayalım gerçekte bunlar, uçaklarda çift motor, kuşlarda iki kanattır. Birbirine açılır kapıların anahtarlarıdır. Demokrasidir, hukukun üstünlüğüdür, liyakattir, şeffaflıktır, insan haklarıdır, özgürlüklerdir, kuvvetler ayrılığının işlerliğidir, tutarlılıktır, güvenilirliktir ve ne yana dönsek karşımızdadır.