Son yıllarda aidatlar cep yakıyor. Hatta asgari ücret ve kiralarla yarışır hale geldi. Ev sahipleri ve kiracıların en çok şikâyet ettiği konu aidatlar oluyor.
Enflasyonun artmasıyla birlikte kiralardaki artış kadar aidatlarda cep yakıyor. İstanbul’da Beşiktaş, Şişli ve Kadıköy’de aidatlar yüksek oranda seyrediyor. 100 metrekarelik bir konutun aidatı 4 bin 400 TL’ye kadar geliyor.
Barınma sorunu da her geçen gün artarken, enflasyonun etkisiyle konutlarda çalışanların ücretlerindeki artış, enerji fiyatlarındaki yükselme, binalardaki elektrik, doğalgaz, su gibi genel giderlerdeki artış aidatlarında yükselmesine neden oluyor.
Geçmiş yıllarda yılda bir kez zam yapılan aidatlara günümüzde apartman ve site yönetimleri ara zam yapmak zorunda kalabiliyor.
Günümüzde 2-3 yıl öncesinde ödenen kiralarla yarışır hale gelen aidat ücretleri, kiracı, ev sahipleri ve yöneticileri de karşı karşıya getirebiliyor.
Konut fiyatları, kiralar her geçen gün artmaya devam ederken günümüzde aidatlar da milyonlarca vatandaşın en önemli sorunu haline geldi.
Özellikle büyükşehirlerde lüks semtlerdeki sitelerde yaşayan vatandaşların da bütçesini ciddi anlamda zorluyor. Gerek ev sahipleri gerekse de kiracılar yapılan zamları yüksek bulurken, yönetim şirketleri de asgari ücret sonrasında artış gösteren personel masrafları ve enflasyonu da gerekçe gösteriyor.
Fakat yapılan araştırmalardan görüldüğü üzere, bazen giderlerle de açıklanamayacak zamların da uygulandığı görülüyor.
Asgari ücretin artışından sonra sitelerde yönetim kurulları toplanıp aidat zamları yapıyor. Kiraları da aşan aidat nedeniyle bazen ev sahipleri ve kiracılar yaşadıkları sitelerden taşınmak, daha makul fiyata bütçesine uygun semtlere ve dairelere göç etmek zorunda kalıyor.
Konut sahibi bir emekli bin bir emekle yıllarca çalışıp tazminatı ile ev alıp, ömrünün geride kalan yaşamını kira ödemeden ve bütçesini zorlamayacak evinde yaşamayı hayal ederken, yıllar sonra oturduğu evinde aidatların neredeyse asgari ücreti de arttığı siteden göç etmek zorunda kalabiliyor.
Emekli kendi evinden sürgün ediliyor
Özellikle İstanbul başta olmak üzere Ankara ve İzmir’de bazı siteler ve işlek caddelerde; aidatların artması da emeklinin kendi evinden göç etmesine neden oluyor.
İstanbul’un en işlek caddesinde evi olan emekli bir vatandaş, kira ödememesine rağmen ve aidat ödemesine de emekli maaşı da yetmeyince, aidat ücreti olmayan ya da daha düşük aidatı olan başka bir semtte küçük bir apartmana taşınmak zorunda kalabiliyor.
Site aidatlarında yaşanan bu artış sonucunda; son yıllarda artan kira artışı nedeniyle karşı karşıya gelen ev sahipleri ve kiracıların aidat konusunda ortak noktada olduğuna gayrimenkul uzmanları da dikkat çekiyor.
Aidat ücreti yüksek olan sitelerde kiracı ödeme güçlüğü çekiyor, ev sahipleri de aidatı yüksek olan evine kiracı bulmakta zorlanabiliyor veya evini bu sebeple kiraya veremediğinden aidatı da kendisi ödemek zorunda kalabiliyor.
Ev sahibi ve kiracının da ortak şikâyet konusu olan yüksek site aidatına yasal bir düzenlemeyle çözüm bulunması bekleniyor.
İstanbul genelinde aidat fiyatlarının hızla artışı, kiracılar ve ev sahiplerini de daha düşük aidatlı konut arayışına yönlendirdi.
Ayrıca gayrimenkul uzmanları, 2023’teki hızlı aidat artışı nedeniyle yatırımcıların da artık aidat ücreti olmayan konut arayışında olduğuna da dikkat çekiyor.
Bu nedenle yeni yapılan apartmanlar da yatırımcıların yeni cazibe merkezi haline geldiğine dikkat çekiliyor.
Site giderlerinde önemli bir payı oluşturan personel harcamaları, Ocak ayındaki ücret zammı sonrasında birçok sitede dahi aidat ödemelerinin 2 bin liraya yaklaştığı göze çarpıyor.
Büyükşehirlerde aidat ücretleri ev sahipleri için korkulu rüya haline gelirken, yeni aidat zamları da sitelerdeki harcamaların gözden geçirilmesine neden oluyor. Bu durum site yönetimleri konusunu da gündeme getiriyor.
Yeni bir düzenleme beklentisi de doğuyor
Son zamanlarda itiraz ve şikâyetlerin yoğunlaştığı aidatlar konusu kamu ve sektör temsilcilerini harekete geçirdi. Çözüm önerileri belirlendi. Yapılacak düzenlemeyle site yöneticilerine, yönetim şirketlerine sertifika şartı ve adli sicil kontrolü getirilmesi, gelir-giderlerin kamu tarafından düzenli denetlenmesi de planlanıyor.
Site aidat ödemesinde nelere dikkat edilmeli?
Uzmanlar, ev sahipleri ve kiracıları aidat konusunda bazı hususlarda uyarıyor;
Sitelerde kat maliklerinin toplantılara katılması, lüks harcama varsa itiraz etmeleri önemli bir konu. Yönetimin de usulsüz harcamalardan sorumlu olduğu biliniyor.
Lüks harcamaya itiraz edilebilir
Uzmanlar, vatandaşın iki konuda itiraz hakkı olduğunu ve süresiz olduğuna dikkat çekiyor;
Usulsüz harcamaların her zaman dava konusu olabileceğini, süre kısıtı olmadığını, lüks harcamalara her zaman itiraz edilebileceğini söylüyor.
Yüksek aidata dava açılabilir
Uzmanlara göre; aidat, kat malikleri kurulu kararıyla belirleniyor, ancak kurul kararına karşı kat malikleri yani ev sahipleri itiraz edebiliyor.
Kurul toplantısına katılmayan her ev sahibi, kararı öğrendiği tarihten itibaren fahiş aidat ücretine karşı bir ila altı içinde dava açabiliyor.
Fahiş aidat ücretleri için kat malikleri kurulu kararının iptali istemiyle sulh hukuk mahkemesinde, dava açılabiliyor.
Yüksek aidat ücretine itirazda, mahkemenin yapacağı incelemede, işletmedeki giderler ve apartman, site vb. gibi somut olaya ilişkin mevcut koşulları göz önünde bulundurarak aidat ücretlerinin yüksek olup olmadığı tespit ediliyor.
Son yıllarda yaşanan enflasyon ile birlikte maliyetlerde artıyor. Bu değişimler maliklerle birlikte site yönetimini de karşı karşıya getiriyor.
Site yönetiminin şeffaf, hesap verebilir ve denetlenebilir olması önem arz ediyor.
Şeffaflığın her kademede oluşması ve harcamaları piyasa koşulları dikkate alınarak, düzgün çalışıyorsa orada huzur da olacaktır.
Yönetimin yaptığı işlemler denetlenmiyor ya da denetlenemiyorsa huzursuzluğu da beraberinde getirecektir.
Binlerce konuttan oluşan dev alanların olduğu veya 40-50 blok olan mahalle haline dönüşen sitelerin olduğu yerlerde aidat da ciddi bir tutar olarak karşımıza çıkıyor.
Bir sitede bin tane bağımsız bölüm varsa 200 TL aidat toplansa 200 bin yapıyor. Bu durum da ciddi anlamda aylık bir bütçe oluşturuyor.
Sitede, su tesisatı bozulduğunda tamamen değiştirilip önünüze gelen fatura 2 bin TL de olabilir 20 bin TL de olabilir. Denetim mekanizması işlemiyorsa bu durumda kat maliklerinin parası çarçur edilir ve bu bedel aidat olarak karşımıza gelebilir.
Bunun için birtakım önlemler alınabiliyor.
Alınabilecek önlemler
Mahkeme süreçlerinin hızlanması, sabıkası olan kişilerin site yöneticisi olmaması, site yönetiminde mesleki yeterlilik, eğitim ve sertifikasyon alınması, yöneticilerin hiçbir suça ve etik dışı şekilde davranışa yöneltilmemesi adına etkin bir denetim mekanizmasının olması, kat malikleri tarafından kurulan bir denetim kurulu ve ayrıca denetim şirketleri tarafından da belirli aralıklarla denetim yapılması önemlidir.
Uzun vadede sorun yaşamamak adına site sakinlerinden gelen tüm talepleri dinlemek ve en iyi çözümün sunulması gerekiyor.