Şirketlerin, kurumların ‘emisyon kotası’ olacak aşanlar fatura ödeyecek

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleşen “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı”nda (COP26) Tacikistan Çevre Koruma Bakanı Bahodur Sheralizoda ile görüşürken şu mesajı verdi:

-        Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2053 vizyonlu “sıfır atık, karbon nötr” hedefimizi açıkladı. Biz de bu hedef doğrultusunda “yeşil dönüşüm” yolunda strateji hazırlıklarına başladık. Bu konuda ülkelerimiz arasında işbirliğini önemsiyoruz.

Tacikistan Çevre Koruma Bakanı Bahodur Sheralizoda da, Bakan Yardımcısı Prof. Mehmet Emin Birpınar ve Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın’ın hazır bulunduğu görüşmede “Uluslararası Buzul Yılı” konusunda destek istedi:

-        Cumhurbaşkanımız İmamali Rahman tarafından başlatılan 2025 yılının “Uluslararası Buzul Yılı”, belirlenen günün de “Uluslararası Buzul Günü” ilan edilmesi konusundaki çabalarımıza desteğinizi bekliyoruz.

Bakan Kurum, BM Habitat İcra Direktörü Mai Munah Sharif ile görüşmede, Türkiye’nin “BM Habitat Ofisi” kurulmasına ilişkin talebini gündeme getirdi.

Sharif de Türkiye’yi 24-30 Haziran 2022’de Katoviçe’de (Polonya) gerçekleşecek “Dünya Kent Forumu”na davet etti:

-        Forumda Türkiye’nin de bir sergi alanı olmasını arzu ediyoruz.

Daha sonra Murat Kurum ile uçakta başlayan sohbetimizi sürdürdük. Kurum, önümüzdeki yıl “Emisyon Ticaret Sistemi’ni devreye almak üzere çalışmalarını hızlandırdıklarını belirtti:

-        Her şirketin, kurumun “emisyon kotası” olacak. Kotayı aşan, faturasını ödeyecek. Kotanın altında kalan, “emisyon sertifikası” satacak.

Sistemin ne zaman devreye gireceğini merak ettim, Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan yanıtladı:

-        Mevzuatla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Mevzuat 2022 yılı ortalarına kadar hazır olur.

Murat Kurum, ardından Türkiye’nin “sıfır atık” konusundaki adımları üzerinde durdu:

-        Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan, “sıfır atık” çalışmalarımıza çok ciddi destek veriyor. 2017’de yüzde 13 olan “geri dönüşüm” oranı 2020 sonunda yüzde 22.4’e çıktı.

Ayrıca bir İklim Kanunu çıkarılması için çalışmaların başlayacağını kaydetti:

-        2053’e dönük taahhütlerimiz kanunla takvime bağlanacak. Kanun bizim bir anlamda “İklim Anayasamız” olacak.

Ocak 2022’de bir “İklim Şurası” toplayacaklarını bildirdi:

-        Çalışmalar kapsamında bölgesel ve yerel “iklim değişikliği planları” yapacağız. Planlar ayrıca şehir bazlı da olacak.

Bu noktada “koruma alanları”nın artışına dikkat çekti:

-        Koruma alanlarının oranı 3 yıl önce yüzde 9.6 idi. Bugün yüzde 11 düzeyinde bulunuyor. Hedef bu oranı yüzde 17’nin üzerine çıkarmak.

Bir veriyi daha aktardı:

-        18 yılda 5.8 milyar fidan dikimi gerçekleşmiş bulunuyor. Orman alanlarının büyüklüğü 20.8 milyon hektardan 23 milyon hektara çıktı. Ağaçlandırmada Avrupa lideriyiz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın adına, “İklim Değişikliği”nin eklenmesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 2053 hedeflerinde işin sahibini, adresini belirlediği anlaşılıyor.

Bakan Kurum liderliğindeki ekip, Türkiye’yi 2053’te “sıfır atık, karbon nötr” hedefine taşımaya odaklanmış görünüyor…

Çınarın dalını kesmeyin binayı yerinden kaydırın ağaçtan uzaklaştırın

TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1929 yılı Ağustos ayında Ertuğrul yatı ile Yalova sahillerinden geçerken kıyıdaki muhteşem çınar ağacını gördü. Karaya çıkıp çınarın yanına gitti, okşadı, sevdi, gölgesinde dinlendi:

-        Bu çınarın yakınına bir ev yapın…

Ev yapıldı, Atatürk kaplıcalarıyla ünlü Yalova’ya giderek bugün “Yalova Atatürk Köşkü” olarak bilinen o evde konakladı.

Atatürk, söz konusu konaklamalarının birinde bahçıvanın çınarın dalını kesmeye çalıştığını gördü:

-        Neden o dalı kesmek istiyorsun?

Bahçıvan yanıtladı:

-        Paşam, bu dal binanın duvarına dayandı. Daha da uzarsa içeri girecek.

Atatürk, biraz düşünüp talimatı verdi:

-        Çınarın bu dalı kesilmeyecek. Binayı kaydırıp ağaçtan uzaklaştırın.

İstanbul Belediyesi kolları sıvadı, bu iş için başmühendis Ali Galip Alnar görevlendirildi. Önce köşkün çevresi temel seviyesine kadar kazıldı. Sonra çelik raylar binanın altına yerleştirildi. Köşk, 3 gün içinde 4.80 metre kaydırıldı, ağaçtan uzaklaştırıldı.

Yalova’daki “Yürüyen Atatürk Köşkü”, bugün müze olarak hizmet veriyor…

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ile “COP26 İklim Zirvesi” için Glasgow’da 10 Kasım 2021 tarihli yazımı yazarken, büyük Atatürk’ü çevreye, doğaya verdiği önemle anmak istedim.

Yalova’daki “Yürüyen Köşk” öyküsünü, bugün bir kez daha paylaşmanın anlamlı olacağını düşündüm…

Büyük Atatürk’ü saygı, özlem ve minnetle anıyorum…

Çevreyi korumak aklın gereğidir

BÜYÜK Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı döneminin Ankara Belediye Başkanı Asaf İlbay, şehrin imar planı hakkında bilgi vermek üzere belediye meclis üyeleriyle birlikte huzura çıktı.

Atatürk, imar planıyla birlikte sunulan bütçeyi inceledi, sordu:

-        Şehrin ağaçlandırılması için ayrılan ödenek başka bir bölümde mi?

İlbay yanıtladı:

-        Bu önemli konuyu ayrı bir iş olarak ele aldık. En kısa zamanda bilgi vereceğim.

İlbay, Atatürk’ün huzurundan ayrıldıktan sonra soluğu Orman Genel Müdürünün yanında aldı. Orman Genel Müdürü başkanlığında bir heyet kuruldu. Belediye bütçesinden kaynak ayrıldı, çalışmalara başlandı.

Atatürk, 1930 yılında çevre ve ağaçlandırmayla ilgili şu sözleri söyledi:

  • Çevreyi korumak aklın gereğidir.
  • Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur. Burasını öyle ağaçlandırınız ki, görmeyen gözler bile yeşillikler arasında olduğunu anlasın.
  • Ağaç, çiçek ve yeşillik uygarlık demektir…
Tüm yazılarını göster