2024 yılına girmeye hazırlanırken şirketlerde 2024 bütçelerinin hazırlığı son aşamalara geldi. 2024 yılında şirketlerimizin masasında bekleyen üçlü bir denklem var. Yurt içi ve dışı düşük talep, artacak maliyetler ve TL/USD kur.
-
Enflasyon ile mücadele için merkez bankalarının para politikalarının sonucunda artan faiz global ekonomileri yavaşlattı ve 2024 yılı için beklenen büyüme hızları son 10 yılın ortalamasının altında. Türkiye’de 22 Haziran 2023’den itibaren başlayan faiz artışları sonucunda oranlar yüzde 8,5’den yüzde 40’a geldi. Bizim modelimize göre yüzde 43’te duracak. TCMB enflasyon konusunda şahin duruyor. Bu nedenle model üzerinde bir faiz artışı olabilir. Ekonomik bölgelere göre ilk rakam son 10 yılın ortalamasını ikinci rakam 2024 yılını gösteriyor. Türkiye yüzde 5,3, yüzde 4, ABD yüzde 2,3, yüzde 1,5, Avrupa Birliği yüzde 1,4, yüzde 0,9, Çin yüzde 6,2, yüzde 4,7, Hindistan yüzde 5,8, yüzde 6,1 ve Dünya yüzde 3, yüzde 2,7. Bu rakamlara baktığımızda son 10 yılın ortalamasının üzerinde büyüyecek tek ülke Hindistan görünüyor. Sonuç düşük talebin getireceği gelir kaybı şirketlerin karlılıkları üzerinde baskı yaratacaktır.
-
2024 yılı asgari ücret çalışmaları başladı ve artış konusunda çeşitli görüşler var. Şu anda asgari ücretin şirketlere maliyeti 15 bin 762 TL’dir. Yüze 50 artış olması halinde asgari ücretin işverene maliyeti 23 bin 643 TL oluyor. Bu oranın da üzerinde olma potansiyeli sayısal olarak duruyor. Bu ücret artışının dalga etkisi ile tüm piyasaya yayıldığını biliyoruz. Bu maliyet artışını düşük talep nedeniyle müşterilere yansıtmak olası olmayacak 2024 yılı için.
-
2024 yılında TL’nin reel değer kaybı olmayacak görünüyor. TÜFE bazlı Reel Efektif Kuru (REK) şu anda 55 seviyesinde olup 2024 yılı için 53-58 aralığında olacağını tahmin ediyorum ve TL yüzde 5 civarında değer kazanabilir. Bunu destekleyen iki önemli faktör var. Birincisi, düşük büyümenin getireceği dış ticaret dengesinde daralma ve TCMB’nin döviz rezervlerindeki hızlı artış. En önemli ticaret partneri ülkemizler 2024 yılında Almanya yüzde 0,6, Fransa yüzde 0,8, İtalya yüzde 0,7 ve İngiltere yüzde 0,7 büyüyecek. Özetle maliyetlerin döviz karşılığının artacak olması Avrupa pazarında şirketleri aşırı zorlayacak ve pazarı başka ülkelere kaybetme riski var.
Ne gibi önlemler alınabilir? Aslında söylemesi kolay yapılması zor, ancak tek radikal yol “ Değerli Üretim ve Hizmet”. Bu dönüşümün kısa zamanda gerçekleşmesi mümkün değil ancak 2024 yılında yapılması gerekenleri hemen şimdi planlamak lazım. Kısa zaman için önerilerim;
-
İhracat için yeni pazarlar için çalışmak.
-
Tüm masraf kalemleri için bir liste yapıp her harcamanın üzerinden tek tek geçmek, her taşı kaldırıp altına bakmak.
-
Ürün-Hizmet- Müşteri karlılıklarına odaklanarak iş modelini gözden geçirmek.
-
Satış ve Pazarlamada dijital olanakları daha aktif kullanarak seyahat ve gereksiz, pahalı yöntemlerden vazgeçmek.
-
İhracat ve döviz kazandırıcı faaliyet yapan firmaların opsiyon ve forward anlaşmaları yaparak gelir ve maliyetlerini dengede tutmak.
Sonuç olarak, 2024 maliyet yönetimi, pazar ve karlılık açısından 2022 ve 2023’e göre şirketler açısından daha farklı bir yıl olacak. 2024 yılı haziranından itibaren TL, dolar ve Euro faizleri düşmeye başlayacak. 2024’ün ikinci yarısı birinci yarısına göre daha pozitif olacak. Ancak borçlanmada faizlerin 2022 ve 2023’e göre 2024’de yüksek olması karlılıklar üzerinde diğer bir negatif faktördür.