Yıkılmayacak kadar büyük ABD bankası ve yok olmayacak kadar eski Avrupa bankası battı. Sadece batmakla kalmadılar ekonomik dengelerle oynadılar. Görünüşe baksan; likidite krizi... Söyler misiniz; bunu sadece likidite krizi diyerek geçiştirmek mümkün mü? Finansal sistemi buraya getiren nedir peki?
100 yıldan fazladır yaşayan şirketlerin batışı; kötü yönetim, yüksek borç yükü, yanlış yatırımlar veya rekabet baskısı ile beraber gelir. Bunların hepsinin tabanında da “hırs” vardır. Fikirler, devletler, kurumlar, şirketler; kurulur, gelişir, yaşar ve ölürler. Ancak burada merak şu olmalıdır; “neden?”
BU KADAR TESADÜF, TESADÜF OLAMAZ
Hatırlayacaksınız Enron skandalı; şirketlerin kârlarını şişirme ve hesaplarında yanıltıcı bilgiler yayınlama ile geldi. Nokia; akıllı telefon pazarından, yenilik yapmama ve pazar trendlerini takip etmeme hatası ile dışlandı. Lehman Brothers batışı; aşırı borçlanma ve risk alma ile gerçekleşti.
Son yaşadığımız Silikon Vadisi Bankası batışı; salgın sırasında teknoloji girişimlerinden gelen mevduatları topladı, en düşük faizle tahvillere yatırdı. 2 milyar 250 milyon $’lık açığı kapatamadı. Girişim sermayesi yatırımcıları şirketlere paralarını bankadan çekmelerini tavsiye etti. Herkes hücum edince banka battı. İki gün sonra Signature Bank battı. Daha sarsıntısı bitmeden Credit Suisse geldi. Bunlar tesadüf olabilir mi?
İKİ SORU İKİ CEVAP
Aşırı kâr ekonomiye zarar mı?
Aşırı oluşan kârlar; ekonomilerin de kemirici virüsleri... Neden mi? Basılan paralar kriptolara, start-up’lara, yeni girişimlere aktı. Yüksek krediler, geri dönüşü olmayacak işleri besledi. Sanki değişmezlik koşulu varmış gibi toplanan paralar yanlış yönetildi. Sonuç; kaçınılmaz batış…
Likidite sıkıntısı neden bankalar için önemlidir?
Bankalar, diğer şirketlerden daha fazla likiditeye ihtiyaç duyarlar, çünkü para biriktirirler ve daha sonra bu parayı kredi olarak verirler. Bankaların likidite sıkıntısı yaşaması; kredi vermelerini ve mevduat sahiplerinin paralarına erişmelerini zorlaştırır. Bu nedenle, likidite sıkıntısı, bankalar için büyük bir sorundur.
NOT
EN SAĞLAM BÜNYE DAHİ KAN KAYBINDAN ÖLEBİLİR
Batan bankalar buzdağının sadece görünen kısmı... Bankalarda temizlik başladı. Genellikle bunun etkisi ilk anda görülmez. Zaman alır. Aşama aşama gerçekleşir. İşte bu nedenle izlenmesi gereken gösterge; “altın” olmaya başladı. Altın üzerinden okuyacağız güvensizliğin boyutunu.
Peş peşe gelen banka krizi hiç de tesadüf değil... Neden mi? Hazır bir banka krizi patlak vermişken Credit Suisse de araya girdi. Peki, neden şimdi? Oyun daha büyük olabilir mi? FED faiz artışlarının önü tıkanmak istenmiş olabilir mi? FED’in faiz artırımlarının hızını kesecek büyük hamle mi bu?
Şu kadarını söyleyebilirim. Henüz yeni başlıyoruz ve asıl dalga daha sonra gelecek. Unutulmasın ki en sağlam bankanın krize yakınlığı, en parlak demirin pasa yakınlığı kadardır. Çünkü “güven”, subjektif bir kavramdır, inşası yıllar sürer de kaybedilmesi anlıktır.
Güven giderse finansal zemin sıvılaşır ve tüm finans dünyası, deprem riskine maruz kalabilir. Sadece bankalar mı? Güçlü şirketler de finansın kan dolaşım sistemi olan nakit akışını yönetemezse batabilir. En sağlam bünyeli insanın bir falçata çiziğiyle kan kaybından ölebiliyor olması gibi…