Libor ve Euribor faizleri düşerken ülkemizde ticari kredi faizleri hız kesse de artmaya devam ediyor ve basit faiz yüzde 52,2 oldu geçen hafta. Bu faizin üzerine yüzde 5 BSMV de eklendiğinde şirketlere basit faiz maliyeti yüzde 54,82, bileşik faiz ise ki doğru olanı budur yüzde 67,2 olmaktadır. (Üç ayda bir faiz ödendiği varsayımı ile. Eğer faizi aylık öder isek yüzde 71 olmaktadır ödediğimiz efektif faiz) Bu kadar yüksek faizi şirketlerin 2024 yılında ödemesi düşük talep ve artan maliyetlerle oldukça zordur. Muhtemelen 2022 yılında 3X’e çıkan faiz karşılama oranı 1.5X’e kadar düşecektir 2024 yılında. Faiz karşılama oranı, faaliyet gelirleri/net faiz giderleri formülü ile hesaplanmaktadır. 2024 yılında faaliyet gelirlerimizin yüzde 67’si faiz giderlerine gidecektir.
13 Aralık 2023 tarihinde FED ve 14 Aralık 2023 tarihinde ECB piyasaların da beklentisine uygun olarak politika faizini değiştirmedi FED yüzde 5,25- yüzde 5,5 aralığında, ECB de yüzde 4’te sabit bıraktı. FED dot plot analizinde 2024 yılında faizin yüzde 4,60 seviyelerinde olacağını göstermektedir. Bu da bize FED’in 2024 yılında 2 veya 3 kez 25 bps faiz indirimi yapabileceğini göstermektedir. Bu beklentilere paralel olarak her iki para cinsinden LİBOR ve EURİBOR 6 aylık faiz oranlarının pik yaptığı Ağustos ve Eylül 2023’e göre geri gelmeye başladığını görüyoruz. Ağustos ayında yüzde 5,9 olan 6 aylık Libor 15 Aralık 2023 tarihinde yüzde 5,65’e geriledi. Yine yüzde 4,13 olan 6 aylık Euribor ise 3,9’a geriledi. Görülüyor ki yabancı para kredi kullanımında faizler gerilemeye başlamıştır.
TCMB bu hafta 21 Aralık 2023 tarihinde PPK toplantısını yapacaktır. Bundan sonra yapılacak toplantılar 25 Ocak, 22 Şubat ve 21 Mart 2024 tarihinde olacaktır. Besfin olarak yaptığımız çalışmada politika faizinin yüzde 43 olması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak TCMB’nin enflasyonla mücadelede daha “şahin” bir politika izlediğini görüyoruz. Muhtemelen aralık ve ocakta toplamda 500 baz puan olmak üzere iki faiz artışı olacak. Mayıs 2024 ayında enflasyonun yüzde 64 ile pik yapacağını düşünüyoruz. Haziran 2024’ten itibaren politika faizi önce yüzde 40’a yılsonunda yüzde 24’e gerileyecektir.
Bu gelişmelere paralel olarak da yüzde 52 seviyesinde olan TL kredi faizi 2024 yılı başından itibaren kademeli olarak inecek ve Haziran 2024’te yüzde 40’lara, yılsonunda ise yüzde 25’lere gerileyecektir. Dolar ve Euro borçlanma faizleri de LİBOR ve EURİBOR’da gerilemeye bağlı olarak 2024 yılında 75- 100 bps düşmesini beklemekteyiz.
Bu değerlendirmeden sonra nasıl bir borçlanma stratejisi izlemeliyiz. İhracatçı ve döviz kazandırıcı faaliyeti olan firmalar TCMB’nin sunduğu TL reeskont kredisi kullanımına devam etmelidir. Ancak TL reeskont kredisi kullanılamıyor ise o zaman değişken faizli dolar ve Euro kredisi kullanılabilir. Değişken diyorum çünkü bu FX kredilerin 2024 yılında faiz oranları gerileyecektir. Zaten 2018 yılında 182 milyar dolar ile pik yapan FX krediler sürekli azalmış ve Ekim 2023’ten itibaren tekrar artmaya başladığını görüyoruz. Son iki ayda FX krediler 2 milyar dolar artmıştır. TL krediler için ise önerimiz orta ve uzun vadeli kredi yüksek faizden kullanım yapmayıp maksimum 6 ay vadeli kredileri tercih etmeliyiz. TLREF bazlı kredilerde marjı düşürmeliyiz. Yatırım kredilerinde FX krediler kullanır isek değişken faizli kullanmak ileride düşecek faizden yararlanmak için bir fırsat yaratabilir. Tabii ki bu önerilerimiz ileride faizlerin hem TL hem de dolar, Euro faizlerinin düşeceği varsayımına dayanmakta olup dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak hem ülkemizde hem de dünya da enflasyon ile mücadele kapsamında artan faizlerin 2024 yılında düşüş trendine gireceği beklenmektedir. Bu trende uygun olarak faiz düşüşünden yararlanmak için yüksek sabit faiz yerine değişken faizli krediler kullanmak şirketlerin finansman yönetiminde daha iyi olacağını düşünmekteyiz.