Caner Samancı
Yeminli Mali Müşavir
canersamanci@gmail.com
Türkiye’de şirketlerin kayıtlı sermayelerinin aktiflerine oranla çok gerilerde olduğunu biliyoruz. Bildiğimiz bir diğer konu şirketlerin birçoğunun, birden çok sebeple, ortaklara borçlar hesabının aktif toplamlarında önemli bir yer kapladığı. İşletmenin nakit ihtiyacını ortaktan borç alarak çözmek, sermaye artırım kararının getirdiği prosedürlere nazaran pratik bir yöntem. Fakat bu prosedürden kaçınmak, şirketleri bazı vergisel avantajlardan mahrum bırakıyor.
2024 yılında 10 milyon sermaye artırımı 1,8 milyon vergi avantajı sağladı
5520 sayılı kurumlar vergisi kanunun 10/1-ı maddesine göre şirketler nakdi sermaye artırımında bulunmaları durumunda nakdi artırılan sermaye tutarının TCMB tarafından açıklanan "Ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'sini kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapabiliyor.
Konuyu rakama dökecek olursak, 2024 yılı başında 10 milyon TL sermaye artırımında bulunulması durumunda 2024 yılı Kurumlar Vergisi beyannamesinde 2,75 milyon TL indirim imkânı doğacaktır ki bunun ödenecek kurumlar vergisine yansıması yaklaşık 0,7 milyon TL. Üstelik bu indirimden 5 yıl boyunca faydalanabiliyor olmak bu tutarın büyüklüğünü nominal olarak 3,5 Milyon TL’ye kadar çıkartabiliyor.
Sermaye artırımının getirdiği vergisel avantajlar bununla da sınırlı değil. Bilindiği üzere 2023 hesap dönemi sonu itibariyle hayatımıza giren enflasyon düzeltmesi uygulaması 2024 yılı geçici vergi dönemleri itibariyle ‘vergili’ olarak uygulanageliyor. 2024 yılını %44 gibi bir enflasyon oranıyla bitirmemiz karşısında, 2024 yılı başında 10 milyon TL sermaye artırımında bulunulması durumunda sermayenin enflasyon düzeltmesindeki zarar artırıcı etkisiyle Kurumlar Vergisi matrahı 4,4 milyon TL azalacaktır ki bunun ödenecek kurumlar vergisine yansıması 1,1 milyon TL. Her iki müessesenin toplam pozitif vergi etkisi yaklaşık %18 olmakla birlikte detaylı hesaplama tablosu aşağıdaki gibidir:
Ortaklara borçlar hesabı sermaye artırımına konu olur mu?
Cevabı hem evet hem hayır. Zira kurumlar vergisi tebliğ hükümlerine göre şirket bilançosunda yer alan hesaplar virmanlanmak suretiyle yapılan sermaye artırımları bu kapsama alınmıyor. Maksadı şirketlerin sermaye yapılarını güçlendirmek olan bu müessesenin ruhuna uygun olan bu kısıt, şirket bilançolarında fiktif olarak yer alan tutarların sermayeye ilave edilerek teşvikten yararlanılmasına da engel oluyor.
Ancak, şirketin banka hesaplarından ortağa olan borcun ödenmesi sonrasında, ortağın artık fiilen ve hukuken tasarrufunda olan bu tutarın ilgili tebliğde yer alan usule riayet edilerek şirkete sermaye olarak konulmasında kurumlar vergisi indiriminden faydalanmak yönünden bir engel bulunmuyor. Her ne kadar Maliye’nin özelgelerinde bu hususa şerh konulsa da katılmadığımız bu yoruma vergi yargısının da itibar etmediğini emsal kararlardan biliyoruz.
Yüksek enflasyon dönemi bitmeden aksiyon alınmalı
2022 ‘den beri devam eden ve 2024 yılsonu itibariyle sonuna gelindiğini umduğumuz yüksek enflasyon dönemi nakdi sermaye artırımı indirimi için en doğru zaman dilimi. Bunun yanında, 2024 yılında ilk yılını dolduran ve kanunen 2 yıl daha devam edecek olan enflasyon düzeltmesi uygulamasından sağlanan zarar desteği bir diğer destekleyici unsur. Dolayısıyla 2025, sermaye artırımında 2024’ten sonra en mantıklı yıl olarak önümüzde duruyor.