Sigortada 'ortodoks' etkileri görülüyor

Selçuk ALTUN Adana Notları

Sigorta sektörünün hem karlılık hem de prim üretimi açısından iyi bir yıl geçirdiğini belirten Sompo Sigorta Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı Fahri Uğur, öngörülebilir makroekonomik ortamın sektörü pozitif etkilediğini söyledi. Uğur, bu etkin 2024’te de devam edeceğini kaydetti.

Sigorta sektörünün 2023 performansını değerlendiren ve 2024’e dair beklentilerini EKONOMİ’ye anlatan Uğur, “2023 yılının sigortacılık sektörü için olumlu geçtiğini düşüyorum. Hem prim üretimi hem de kârlılık anlamında sektör iyi bir yıl geçiriyor. Bu kârlılık artışı fiyat rekabetinin son dönemde daha da artmasına sebep oldu. Yılın kalan döneminde ise artan rekabet kârlılıkların bir miktar düşmesini bununla birlikte sektörün pozitif sonuçlar almaya devam etmesini bekliyoruz” dedi.

2024 yılı için ihtiyatlı olmakla beraber sektör için görece iyi bir yıl olacağına inandıklarının altını çizen Uğur, şöyle devam etti: “Ekonomide ortodoks politikalara geçişle beraber öngörülebilir makroekonomik ortamın sektörü pozitif etkilediğini ve bu etkinin 2024 yılında da devam edeceğini öngörüyoruz. Sigorta ürünlerine olan talep artışını da sektör için olumlu görüyoruz.”

Sektörle birlikte Sompo Sigorta açısından da ilk 8 aylık dönemi değerlendiren Genel Müdür Uğur, “Sompo Sigorta olarak yılın ilk sekiz aylık döneminde prim üretiminde yüzde 115 büyüdük. Trafik sigortalarında poliçe adedimizi yüzde 72 oranında artırdık. Tamamlayıcı sağlık sigortasında (TSS) ise toplam sigortalı adedinde yüzde 59 büyüme gerçekleştirdik. Müşteri adedimizi 2,1 milyona çıkardık. Kârlı büyümemizi sürdürdük” ifadelerini kullandı.

“Deprem bölgesinde yüksek miktarda hasarlar ödedik”

6 Şubat’ta gerçekleşen ve büyük bir can kaybı ile yıkıma sebep olan Kahramanmaraş depremlerinin Sompo Sigorta finansallarına etkisiyle ilgili de konuşan Uğur, başta Kahramanmaraş olmak üzere deprem bölgesinde bulunan büyük ölçekli sanayi tesisleri ve ticari işletmelere sigorta koruması sağlayan bir şirket olduklarını belirterek şöyle devam etti: “Deprem bölgesinde kurumsal işlerde en yüksek pazar payına sahip şirketlerden biriydik. Bu nedenle çok yüksek miktarda hasar ödemesi gerçekleştirdik. Buna rağmen, mevcut reasürans korumalarımız yeterli düzeyde olduğu için finansallarımıza çok sınırlı bir etkisi oldu. Deprem, işimiz gereği sektör olarak her zaman gündemimizde olan bir konu ve şirket olarak her zaman bu tarz felaketlere hazırlıklı olmak zorundayız.”

Beklenen Marmara depremine de hazır olduklarını ifade eden Uğur, sektör geneli açısından aynı hazırlığın olmadığını şu sözlerle aktardı: “Ülkemizdeki sigortalılık oranı dikkate alındığında sektörün Marmara depremine hazır olması yeterli değil. Böyle büyük felaketler sonrası sigorta teminatı olmayan işletmelerin tekrar kurulması çok zor. Bu nedenle sigortalılık oranının artırılması ekonomik ve toplumsal anlamda önemli gündem maddelerinden biri olmalı. Bunu yapabilmek için de sigortacılık sistemini kamu ve özel sektör iş birliğiyle güçlendirmek zorundayız. Sigorta sektörünün gelişmesi birey ve kurumların can ve mal güvenliğinin arttırılması ve ekonomik istikrarın sağlanması suretiyle toplumun tamamı ve ülkemizin geleceği için büyük önem arz etmektedir.”

Sektör Kahramanmaraş depremlerinden önemli dersler aldı

Kahramanmaraş depremlerinin ardından sigorta sektörünün aldığı pek çok ders de olduğunu kaydeden Genel Müdür Fahri Uğur, bunları şu şekilde anlattı: “Tüm sektör oyuncuları çok hızlı biçimde harekete geçip sahaya indi ve bölgeye destek oldu. Şirket olarak bu süreçte sigortalılarımızın ve iş ortaklarımızın yanındaydık, hasarları en hızlı şekilde ödemek için var gücümüzle çalıştık. Başta hasar ekiplerimiz, eksperlerimiz ve acentelerimizle hep sahadaydık. Bölgedeki sigortalılarımızdan ve acentelerimizden çok olumlu geri bildirimler aldık.

Tabii bu süreçte çıkardığımız önemli dersler de oldu. Öncelikle eksik sigortanın mağduriyetleri artırdığını gördük. Enflasyonist ortamda eksik sigorta riskinin arttığı ve hasar gerçekleştiğinde sigortalı mağduriyetlerinin oluşabildiğini gözlemledik. Ayrıca sigortalıların poliçe teminatları konusunda farkındalıklarının yetersiz olduğunu gördük.

Sompo Sigorta olarak çıkardığımız en önemli derslerden biri de sigortalılarımıza gerektiğinde doğrudan temas edebilmenin önemi oldu.”

İklim değişikliği yeni fırsatlar yaratıyor

İklim kriziyle beraber sel, fırtına, orman yangını gibi felaketlerin her geçen gün arttığını ve sektörü son yıllarda ciddi anlamda etkilediğini bildiren Sompo Sigorta Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı Fahri Uğur, “İklim krizi sadece ülkemizde yaşanan bir sorun değil, küresel bir olgu. Dolayısıyla tüm dünyada sigortacılık sektörünü etkilemekte. İklim krizi kaynaklı riskler arttıkça, sigorta şirketlerinin de risk değerlendirmelerini güncellemeleri gerekiyor. İklim değişikliğinin getirdiği yeni riskler için yeni ürünlere ihtiyaç duyuluyor. Bu durum şirketler için daha fazla yatırım gerektirmekle beraber aynı zamanda da bir fırsat. Şirket olarak güçlü olduğumuz teknoloji ve veri analizi yeteneklerimiz, iklim değişikliği risklerini daha iyi anlamamıza, bu risklere uygun daha doğru ürün, teminat ve fiyatlama süreçlerini geliştirmemize destek oluyor” dedi. İklim krizinin ortaya çıkardığı yeni riskler nedeniyle risk danışmanlığının öneminin daha da arttığını vurgulayan Uğur, Sompo Sigorta olarak risk konusuna yatırım yaptıklarını ve müşterilerinin kendilerini sadece sigortacısı olarak değil, aynı zamanda risk danışmanları olarak da görmesini istediklerini söyledi.

Tüm yazılarını göster