Sigortacılar, vergi ve harçta bankalarla eşitlik istiyor

Selçuk ALTUN Adana Notları

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), haziran ayı başında, 2015’ten bu yana uygulanmakta olan bina tamamlama sigortasının kapsamının genişletildiği ve işleyişinde değişikliklere gidildiği yönünde açıklamada bulundu.

13 Haziran’da uygulamaya giren düzenleme ile ön ödemeli konut satış sözleşmelerine ilave olarak 6 Şubat depremleri sonrası hız kazanan kentsel dönüşüm projeleriyle diğer tüm inşaat projeleri bina tamamlama sigortası kapsamına alındı. Böylelikle, tüketicilerin yanı sıra arsa sahipleri için de müteahhitlerden bu sigortayı talep etme hakkı doğdu.

Bina tamamlama sigortasıyla; satıcı/müteahhidin iflası, ölümü ve teslim tarihini müteakip 12 ay içinde konutu teslim edememesi teminat altına alınıyor. Teslim tarihini müteakip 12 ay içinde konutun teslim edilememesi halinde, mevzuata veya ruhsatlı projeye aykırı işlemler de teminat kapsamına dahil edildi. Ayrıca konutun sigorta şirketince tamamlanacak olması durumunda, sigorta şirketince gecikme süresince hak sahiplerine emsale göre hesaplanacak kira ödemesi yapılmasına ilişkin düzenlemeyle hak sahiplerinin olası mağduriyetlerinin önüne geçildi.

İlave olarak hem satıcının/müteahhidin hem de hak sahiplerinin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde bir işleyiş kurgulandı. Bu kapsamda, hak sahiplerinin birikimlerinin teminat altına alınmasının yanı sıra satıcı/müteahhitlerin yasal olarak sunmakla sorumlu oldukları teminata, banka kredilerini tüketmeden ve teminat mektubuna başvurmadan ulaşabilme imkanı sağlanarak finansal alternatif yaratıldı.

Son olarak, sigorta şirketlerinin, satıcı/müteahhit üzerinde yapacağı risk değerlendirmesi ile projeye idari, teknik ve finansal risk denetimi sağlanması sonucu sigortanın risk yönetim fonksiyonu da devreye sokularak, inşaat sektöründe ikincil bir denetim mekanizmasının yaratılması sağlandı. Böylece, kentsel dönüşüm ve ön ödemeli konut satış projeleri başta olmak üzere tüm inşaat projelerinde yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi konusunda önemli bir adım atılmış oldu.

Düzenlemelerin bir ayağının eksik kaldığını dile getiren sigorta sektörü temsilcileri, vergi ve harçlarla ilgili adım atılmasını bekliyor. Sigorta şirketinin müteahhitten isteyeceği ipotek benzeri teminatların damga vergisi ve harçlardan istisna edilerek maliyetlerin azaltılmasının sağlanması gerektiği vurgulanıyor.

Bina tamamlama sigortası ile kentsel dönüşümün önündeki engellerin kalktığını ifade eden Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, bu sigortasının yaygınlaşması için son bir düzenleme kaldığını söyledi. Sigorta şirketinin müteahhitten isteyeceği ipotek benzeri teminatların damga vergisi ve harçlardan istisna tutularak maliyetlerin azaltılması gerektiğinin altını çizen Yaşar, şöyle devam etti: “Bankalar tarafından verilen teminat mektuplarına ilişkin alınan teminatlar bu istisnaya sahip. Kefalet ve bina tamamlama sigortası teminat senetlerine de bu muafiyetin tanınması iki sektörü vergi açısından eşitleyecek, kentsel dönüşüm sigortasının önünde de engel bırakmayarak beklenen Marmara depremine karşı korumayı artıracak.”

Bunun için de gündemde olan torba yasa düzenlemesinin tam yeri ve zamanı olduğunu kaydeden Yaşar, “Müteahhit bazen sigorta priminden fazla tutan bu harç ve vergileri vermek istemediği için bina tamamlama sigortasından kaçıyor. Ortada alınan ve vazgeçilecek bir vergi kaybı oluşmayacak. Yapılması gereken eksik bir düzenlemeyi tamamlayarak haksız rekabeti engellemek ve sigortalı kentsel dönüşümün önünü açmak” ifadelerini kullandı.

"Bu sigorta hem ev ve arsa sahiplerini, hem de müteahhidi koruyor”

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) ‘bina tamamlama sigortası’ndaki yeniliklere ilişkin yaptığı açıklamanın ardından değerlendirmede bulunan Doğan Sigorta Brokerlik CEO’su Selcen Gür, “Bu sigorta hem ev ve arsa sahiplerini hem de müteahhit firmaları koruyor. Müteahhidin iflası, ölümü, mali durumunun bozulması ya da konutları sözleşme tarihinde teslim edememesi gibi risklere karşı hak sahiplerine güvence veriyor. Ayrıca müteahhidin mevzuata ve projeye aykırı hareket etmesi riskine karşı da ev ve arsa sahiplerini koruyor” dedi.

6 Şubat depremleri sonrasında kentsel dönüşüm projelerinin hız kazandığını, evini dönüştürmek isteyenlerin inşaatı yapacak olan firmalara güvenebilmesi için bina tamamlama sigortasının oldukça önemli olduğunu vurgulayan Gür, bu sigortayı müteahhitlerin yaptırdığını, evini dönüştürmek isteyenlerin müteahhitlerden bu sigortayı talep etmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Bu sigortanın müteahhitler için de ciddi bir finansal alternatif olduğunun altını çizen Gür, şöyle devam etti: “Müteahhitler banka kredilerini tüketmeden ve teminat mektubuna alternatif olarak bu sigortayı satın alabilirler. Ev ve arsa sahipleri de sigorta şirketlerinin bu poliçeyi düzenlemeden önce ciddi bir araştırma yaptıklarını göz önünde bulundurarak inşaat sorumluluğunu verecekleri firmayı ona göre seçerler. Çünkü sigorta şirketleri bu poliçeyi düzenlemeden önce hem o firmanın geçmişte yaptığı projeleri inceliyor hem de müteahhidin risk değerlendirmesini idari, teknik ve finansal denetimlere tabi tutuyor.”

Tüm yazılarını göster