GEÇENLERDE bir arkadaşım yaptırdığı sigorta ile ilgili çıkan uyuşmazlık konusunda izlediği yoldan, hızlı çözüme tanık olduğu sistemden söz etti:
Bunun üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü İbrahim Taşbaşı’yla sohbet ettim, 2009 yılında devreye giren sistemin detaylarını öğrendim.
İbrahim Taşbaşı, söze “tahkim”in tanımından girdi:
- Genel olarak “tahkim”, bir uyuşmazlığın mahkemeler dışında hakem önünde çözüme kavuşturulmasıdır. “Tahkim”, arabuluculuk ve tüketici hakem heyetleri gibi diğer bir alternatif çözüm yöntemidir.
Genel yargıda mahkemelerin iş yükünün çok fazla olduğunu, yargılama prosedürlerinin de ağırlığı nedeniyle davaların uzadığını anımsatıp, şu noktanın altını çizdi:
- Kişilerin kendi davalarını avukatsız takip etme imkanları da sınırlıdır. Bu sebeple kişilere daha kolay ve hızlı çözüm sunmak için alternatif yöntemler üzerinde durulmuştur.
Dünyada birçok ülkede uygulanan alternatif çözüm yöntemlerinde dava maliyetinin daha düşük olduğunu, başvurunun kolaylığını, yargılamanın daha basit yöntemlerle yapılabildiğini vurguladı:
- Sigortacılıkta tahkim, 2007 yılında çıkan Sigortacılık Kanunu ile hukuk sistemimize girdi.
Tahkim uygulamasının amacını, Sigortacılık Kanununun 30’uncu maddesinin birinci fıkrasından aktardı:
- Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraflar arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulması.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun söz konusu maddeye istinaden Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği bünyesinde kurulduğunu kaydetti:
- Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta şirketleri ve sigorta şirketi gibi risk üstlenen diğer kurumlar (DASK, TARSİM ve Güvence Hesabı) ile sigortalılar (ve hak sahibi üçüncü kişiler) arasındaki uyuşmazlıkların çözümünü sağlamak üzere oluşturuldu.
Komisyon’un sektöre etkisi üzerinde durdu:
- Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları, sigorta hukuku veya sigortacılık pratiği bakımından uzman, bağımsız ve tarafsız hakemler eliyle, süratle çözüme kavuşturarak sektöre güveni artırıyor.
Ardından ekledi:
- Komisyon’un sigortacılığın gelişmesinde oynadığı rolünün yanında, sigortalılar ve diğer hak sahipleri bakımından da sunduğu önemli avantajlar var.
Komisyon’a başvurunun kolay olduğunu bildirdi:
- Sigorta Tahkim Komisyonu’na şahsen veya vekil aracılığıyla, bizzat gelerek veya posta yoluyla başvurulabiliyor. Bu yıl internet üzerinden başvuru da devreye girdi.
Başvuru maliyetiyle ilgili bilgi verdi:
- Uyuşmazlık tutarına bağlı olarak 150, 350 ve 500 lira gibi başvuru ücretleri uygulanıyor. Uyuşmazlık tutarı arttıkça başvuru ücreti de artıyor. Dava aleyhine sonuçlanan tarafın ödemesi gereken vekalet ücreti, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 5’te biri düzeyinde kalıyor.
Çözüm süresinin kısalığına işaret etti:
- Hakeme intikal ettiği andan itibaren dosyanın 4 aylık bir süre içinde sigorta hakemleri tarafından çözüme kavuşturulması gerekiyor. İlk hakemin kararına itiraz edilmesi halinde itiraz hakemleri en geç 2 ay içinde itirazı karara bağlıyor.
Büyük tutarlı uyuşmazlıklarda hakem kararına karşı Yargıtay’da temyiz yolunun açık olduğuna dikkat çekti:
- Tutarı 8 bin lira veya üzerinde olan uyuşmazlıklar için hakem kararına karşı Sigorta Tahkim Komisyonu bünyesinde itiraz yolu açıktır. 107 bin lira ve üzerindeki tutarlar için hakem kararına karşı Yargıtay’da temyize gidilebiliyor.
Tahkime kimlerin başvurabileceğini aktardı:
- Bir sigorta sözleşmesinden doğan tazminatını kısmen veya tamamen alamayan herkes sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabiliyor. Başvuruda alacak tutarı ve sigorta türü sınırlaması yok.
Şu noktanın altını çizdi:
- Önce kişilerin sigorta kuruluşundan tazminat talebinde bulunması, talebin tamamen veya kısmen reddedilmesi, 15 gün içinde talebin cevaplandırılmaması durumunda haklılığı ispata yarayan belgelerle birlikte Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulmalı.
Tahkim Komisyonu’nun sigorta konusunda mahkemelerin yükünü önemli ölçüde azalttığını, sistemin devlet bütçesine maliyetinin olmadığını bildirip, 2009’dan buyana gerçekleşen başvuru sayılarının arttığını verilerle ortaya koydu:
- 2009 yılında başvuru sayısı 137 idi. 2014 yılında 10 bini, 2018’de 100 bini aştı. 2021 yılında 300 bine yaklaştı. Bu yıl Haziran sonu itibariyle 241 bin 827 başvuru oldu. 14 yıllık toplam başvuru 1 milyon 65 bini buldu.
İbrahim Taşbaşı’nın anlattıkları, paylaştığı veriler, Sigorta Tahkim Sistemi’nin başarıyı yakaladığını gösteriyor.
Şener, Kraliyet Müzik Akademisi’nde 200 besteci arasına girdi
HEPSİBURADA’nın “Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü” kapsamında bazı projeleri yerinde görmek üzere Kırklareli’ne gittiğimizde PR hizmeti aldıkları Unite’nin ortağı Ercüment Şener’e İngiltere’de müzik eğitimi gören oğlu Emre Şener’i sordum, gururla anlattı:
- Emre, Royal Academy of Music’te (Kraliyet Müzik Akademisi) okuyor. Akademinin kuruluşunun 200’üncü yılı kutlamaları çerçevesinde “200 Pieces” adlı bir proje başlattılar. Emre, o projedeki 200 besteci arasına giren tek Türk oldu.
200 besteciden bazılarının isimlerini sıraladı:
- Hans Abrahamsen, Sir George Benjamin, Sally Beamish, Daniel Kidane…
Emre Şener’in bestesinin dünya prömiyerinin 8 Temmuz’da Kraliyet Müzik Akademisi’nin Duke’s Hall konser salonunda gerçekleştiğini belirtti:
- Emre, 2020 yılında Kraliyet Müzik Akademisi bestecilik bölümüne kabul edilen iki öğrenciden biri oldu. Çalışmalarını çağdaş klasik müzik alanında yoğunlaştırıyor.
Emre’nin geçen yıl da “Paris Gençlik Müzik Topluluğu”na davetli sanatçı olarak çağrıldığını bildirdi:
- Emre, Paris Konservatuarı’nda kendi parçasını yönetti. Bu yıl mayıs ayında da 11’incisi gerçekleştirilen “Les Journees de Pont ar Gler” festivaline de yeni bir eser siparişi ile davet edildi.
Emre’nin başarılarından örnekleri sürdürdü:
- Emre, İspanya’nın “Ateneo de la Laguna” beste yarışmasına katılarak birinci oldu. Eseri Kanarya Adaları’ndaki “Auditorio de Tenerife”de seslendirildi.
- Kraliyet Müzik Akademisi’nde master programında yer alan besteci Cem Güven ile birlikte “London Contemporary Soloists” ismiyle genç müzisyenlere yönelik bir klasik müzik platformu kurdu.
Bravo Emre Şener… Yolun açık olsun…