Sigorta şirketleri yaptırımlardan olumsuz etkilenecek

Şafak HERDEM

Uluslararası Ticaret ve Savunma Sanayi Hukuku Uzmanı

Rusya’nın Ukranya’ya yönelik askeri harekatını başlatmasını takiben ABD’nin ve İngiltere’nin öncülüğünü çektiği ve devamında AB’nin de önce üye ülkelerin farklı yaklaşımları görülse de sonrasında bütüncül şekilde Rusya ve Belarus’a yönelik yaptırım programlarının açıklanması hiç şüphesiz ki Türkiye için de çeşitli alanlarda sonuçlar doğurur niteliktedir. Özellikle uluslararası ticarette ödeme ağını oluşturan SWIFT sistemine ilişkin kademeli yaptırım uygulamalarının gündeme geldiği dönemde bu durum ilk olarak ithalat ihracat yapan firmalar ve turizm sektörü için olumsuz etkilerini gündeme getirse de tedarik süreçlerindeki aksamalar ve ilerleyen aşamalarda ihracat kontrol rejimi kapsamında yeni tedbirler birçok firma bakımından sigorta konusunda da çeşitli sorunların gündeme getirilmesine yol açacaktır.

Tedarik süreçlerinin aksaması ve üretimin yavaşlaması neticesinde ortaya çıkan kayıplar sigorta şirketlerinden talep edilebilir mi?

Hiç şüphesiz yaptırımlar neticesinde yurt dışından satın alınan teminatlarda ödemelerin alınamaması ciddi sıkıntıları doğuracaktır. Sigorta sektöründe Rusya kökenli reasürörlerden teminat sağlanması mevcut sigortalının hasar süreci yönetimine etkileri önem arz etmektedir. Zira SWIFT yaptırımlarının geniş tutulması Türkiye’deki sigorta şirketleri bakımından Rus reasürans şirketlerinden para transferi yapılamaması neticesini doğurabilecektir. Bu ödemelerin yapılamamasından kaynaklı olarak da hasar yönetim süreçlerinde çeşitli aksamalar yaşanması muhtemel olup Rus pazarından satın alınan teminatların prim ödemelerinin düzenli yapılamaması teminatın sonlandırılmasına sebep olabilecektir. Sigortalı sigorta şirketine prim ödemelerini gününde yapmasına rağmen aracı kurumlar tarafından paranın transfer edilememesi mevcut sigortalının riskini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu süreçte reasürörler sigorta şirketlerden ödeme alamadıkları için teminatları sonlandırabilmektedir. Sigorta şirketlerinin hasar ve tahsilat departmanları hiç şüphesiz ki bu tür yaptırımlar neticesinde olumsuz etkilenecektir. Yaptırımlara sebep olan savaş halinin ise ihracat ve ithalat üzerinde durma noktasına gelen ivme bakımından da sigorta perspektifinden değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Zira ticarette nakliyat sigortalarının önemi bu kapsamda gün yüzüne çıkmaktadır. Geniş kapsamlı teminat alınması durumunda; bu durum kazalar, hırsızlık, yükleme ve boşaltma hasarları ve doğal afetleri kapsamakla, emtiaya gelebilecek zararlara ek olarak savaş, grev, terör ve kargaşalık teminatlarına ek prim ödeyerek sigorta sağlanmış olması bu teminata sahip poliçe sahipleri bakımından avantajlıdır. Zira bu durum yalnızca “savaş hali” gerçekleşmeden sağlanan teminatlar ile sınırlı olmakla sigorta şirketleri yüksek riskli bölge ilan edilmesinden kaynaklı artık bu bölgelere de teminat vermeyi sonlandırmışlardır.

Rusya ve Ukrayna arasındaki bu “savaş hali” kargo gemileri ve havacılık sektörünü de olumsuz etkilemektedir. Sigorta şirketleri hava sahalarının kapatılmasıyla sigorta süreçlerini askıya almışlardır. Alınan ambargo kararları sadece Türkiye ‘de faaliyet gösteren sigorta şirketleri için değil dünyadaki tüm sigorta şirketleri için geçerlidir. Getirilen yaptırımlar kapsamında Rus firma sahipleri ve sahışlara ait hiç bir şekilde sigorta yapılmamaktadır. Hem reasürans hem sigorta piyasasında ciddi kayıplara sebep olması muhtemel bu durum neticesinde yaptırım listesinde yer alan kişiler veya şirketlere lojistik hizmetlerinin sunulması ve bu hizmetlerin sigortalanması da artık yaptırım sınırları içerisinde değerlendirilmelidir. Bu tür durumlar da dolaylı yollarla sigorta yapıldığının tespit edilmesi durumunda ise teminatın geçersiz olması riski bulunmaktadır.

Türk şirketlerine öneriler

Rusya ile ticari faaliyet yürüten Türk şirketlerinin öncelikle yaptırımlara konu olup olmadığı konusunda uzman uyum yetkililerinden tabi oldukları süreçlerin yaptırımlara etkisi bakımından destek alması son derece önem arz etmektedir. Zira her ülke yaptırım programı ve bağlayıcılığı ve yine sonuçları birbirinden tamamen ayrılabilir nitelikte olduğu gibi çelişen yönleri de bulunmaktadır. Özellikle yaptırım kurallarının temel prensibini oluşturan “%50 kuralı” uyarınca birçok yaptırım programı yaptırım listesinde bulunan bir kişinin dolaylı ve doğrudan %50’den fazla menfaat ve payının bulunduğu diğer şirket/kurum/ kuruluşları da yaptırıma tabi kişi olarak kabul etmesinden bahisle, özellikle her bir işlem bazında hisse ve kontrol durumunun mümkün olduğunca araştırılması önem arz etmektedir.

Bunun dışında yaptırımlar kişi ve kurum/ kuruluşlara yönelik olduğu gibi deniz araçlarına yönelik de olmaktadır. Bu sebeple özellikle deniz lojistiğini kullanan firmalar bakımından yaptırım riskinin bu yönüyle de ele alınması önem arz etmektedir.

İhracat kontrol düzenlemelerine özel dikkat

Yaptırım programlarına ilave olarak yine birçok ülke tarafından Rusya ve Belarus’a yönelik ürün ve teknolojilerin ihracında önemli denilecek yeni kural ve kısıtlamalar getirilmiştir. Getirilen bu düzenlemeler kapsamında özellikle ABD, Kanada ve Birleşik Krallık menşe-ili ürün ve teknoloji ihracatı yapan firmaların güncel lisans gereklerini yeniden kontrol etmesi önem arz etmektedir.

Genel lisanslar ve istisna durumları

Özellikle ABD yaptırım programları kapsamında genel lisans olarak tanımlanan ve yaptırıma tabi işlemlere tanımlanmış şartlar kapsamında izin verilen durumları belirten yasal düzenlemelerin düzenli takibi yaptırım riski halinde sigorta teminatları bakımından da önem arz etmektedir. Rusya’nın askeri harekatının başladığı günden bu yana ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (“OFAC”) tarafından 14024 sayılı Başkanlık Emri (“Başkanlık Emri”) kapsamında sekiz genel lisans yayımlanmıştır. Bu lisanslardan bazıları yaptırım listesine alınan kişi ve kurumlarla mevcut işlemlerin sona erdirilmesi gereken tarihleri düzenlerken kimi lisanslarda ise tarımsal ürünlerin, ilaçların, tıbbi cihazların, tıbbi cihazlar için yedek parça ve bileşenlerin veya tıbbi cihazlar için yazılım güncellemelerinin Rusya Federasyonu’na, Rusya Federasyonu’ndan veya Rusya Federasyonu’ndan transit geçişi veya ihracatına ve COVID-19 ile ilgili araştırma veya klinik çalışmalar dahil olmak üzere COVID-19’un önlenmesi, teşhisi veya tedavisi için gerekli olan tüm işlemlere izin verildiği düzenlenmiştir. Bütün bu yönleri ile birlikte değerlendirildiğinde yaptırım uygulayan ülkenin vatandaşı veya bu ülkede kurulu bir şirketin hissedarı/yöneticisi olunmaması halinin yaptırımların sonuçlarından etkilenilmeyeceği anlamına gelmediğinin farkında olarak özellikle uluslararası ticaret yapan tüm firmaların yaptırımlara karşı farkındalıklarının özellikle bu dönemde yüksek olması menfaatlerinedir.

Tüm yazılarını göster