Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçlarının ödenmesi, işverenler ve primlerini kendileri ödeyen sigortalılar için önemli bir sorumluluktur.
Ancak, ekonomik durgunluk, satılan ürün ve hizmet bedellerinin zamanında tahsil edilememesi, banka kredisi alma imkanının zorlaşması gibi çeşitli sebeplerle prim borçlarının ödenememesi ve borç birikimi söz konusu olabilmektedir.
Bu durum, işletmeler açısından pek çok olumsuz durumu beraberinde getirmektedir.
İstihdam teşviklerinden yararlanabilmek için cari ay prim borçlarının süresinde ödenmesi ve ödeme vadesi geçmiş herhangi bir borcun olmaması şartı arandığından, prim borcu olan işletmeler iş gücü maliyetlerinin aşağıya çekilmesinde önemli bir enstrüman olan istihdam teşviklerinden yararlanma hakkını kaybetmektedirler.
Yine, birikmiş borçlar nedeniyle SGK’dan “borcu yoktur yazısı” alınamadığından, kamu ihalelerine girilememekte, SGK borcu yoktur yazısı aranılan pek çok işlem (yapı kullanma izin belgesi, banka kredi işlemleri, hak ediş ödemeleri, kesin teminatın iadesi, devlet yardımı, teşvik ve desteklerinden yararlanma, KOSGEB, TÜBİTAK, Kredi Garanti Fonu, Onaylanmış Kişi Statü Belgesi vd.) yerine getirilememektedir.
Yukarıda belirtilen olumsuzlukların dışında ödenmeyen borçlar nedeniyle SGK’nın icra takip ve haciz işlemlerine de başlaması durumunda işletmenin ticari faaliyetleri durma noktasına gelebilmektedir.
Şu anda işletmelerin SGK’ya olan birikmiş borçlarını yeniden yapılandırabilecekleri özel bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır.
Hal böyle olmakla birlikte, mevcut borçların sürekli düzenleme niteliğinde olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48. maddesine göre tecil ve taksitlendirmesi mümkündür.
Makalemizde, SGK prim borçlarının 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirilmesi süreçleri, bu süreçlerin şartları ve faydaları ele alınacaktır.
Tecil nedir?
Tecil, borçlunun ödemek zorunda olduğu borcun, belirli bir süre ertelenmesi anlamına gelmektedir. SGK prim borçları söz konusu olduğunda, tecil işlemi borçlunun borcunu daha sonra ödeyebilmesi için zaman kazanması anlamına gelir. Bu süre zarfında borçlu, mali durumunu düzelterek borcunu ödeyebilme imkânına sahip olur.
Tecil Şartları
SGK prim borçlarının tecili için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir
Başvuru: Borcunu tecil ettirmek isteyen işverenlerin, işyerinin bağlı olduğu SGK'ya “6183 Sayılı Kanununun 48. maddesi Kapsamında Tecil Talep Formu” ile başvuru yapması gerekmektedir.
Mali durum beyanı: 6183 sayılı Kanunu’nun 48. maddesi kapsamında tecil imkanından yararlanılabilmesi için işverenin “çok zor durum” halinde olması gerekmektedir.
Tecil talebinde bulunan borçluların çok zor durumda olup olmadıkları, aşağıda belirtilen “likidite oranlarına” göre tespit edilmektedir.
2.1. Borç türü bazında 500 bin TL’nin üzerinde borcu olanlar için çok zor durum tespiti:
a) Bilanço esasına göre defter tutan borçlular için likidite oranı; “Dönen Varlıklar – Stoklar / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar” formülüne göre hesaplanmaktadır.
b) İşletme hesabı esasına göre defter tutan borçlular için likidite oranı; “Kasa + Banka + Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar” formülüne göre hesaplanmaktadır.
Çok zor durum tespiti, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’na göre ruhsat almış ve faaliyet belgesine sahip serbest muhasebeci mali müşavirler veya yeminli mali müşavirler tarafından ilgisine göre (a) veya (b) bendindeki likidite oranı formülüne göre tespit edilerek çok zor durum raporu ile belgelendirilmesi gerekmektedir.
Halka açık şirketler için çok zor durum tespiti ise, Sermaye Piyasası Kurulu’na verdikleri en son bilanço esas alınarak (a) bendindeki likidite oranı formülüne göre SGK tarafından yapılmaktadır.
2.2. Borç türü bazında 500 bin TL'yi aşmayan borcu olanlar için çok zor durum tespiti:
Borç türü bazında 500 bin TL'yi aşmayan borcu olanlar için çok zor durum tespiti, mali durum
bildirim formu ile beyan edecekleri bilgiler esas alınarak likidite oranı (Kasa + Banka + Kısa
Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar) formülüne göre SGK tarafından yapılmaktadır.
Likidite oranının; "1,00" ve altında olması halinde bu durum, borçlu açısından çok zor durum olarak kabul edilmekte, "1,01" ve üzerinde olması halinde ise borçluların tecil talepleri reddedilmektedir.
3.Teminat gösterme: Teminat, borcun ödeneceğine dair bir güvence niteliğindedir.
Buna göre, tecil edilen borçların toplamının 50.000 TL’yi geçmemesi halinde teminat şartı aranmamaktadır. Bu tutarın üzerindeki borçların tecilinde ise, borcun yarısı kadar teminat (banka teminat mektubu veya menkul/gayrimenkul) gösterilmesi gerekmektedir.
4. Tecil süresi: Tecil süresi, borçlunun likidite oranına ve SGK'nın değerlendirmesine bağlı olarak belirlenmektedir.
Likidite oranının "0,51" ila "1,00" aralığında olması halinde azami 18 aya kadar, "0,50" ve altında olması durumunda ise azami 36 aya kadar eşit taksitler halinde ödenmesini sağlayacak şekilde borçlar ödeme planına bağlanmaktadır.
5. Peşinat: Taksitlendirme işlemi sırasında, borçludan belli bir peşinat ödemesi talep edilmektedir.
Buna göre, tecil talep edilen borç tutarının ödeme planı bazında en az %10’u ilk taksit (peşinat) tutarı olarak belirlenmekte, kalan borç diğer taksitlere eşit olarak bölünerek ödeme planı oluşturulmaktadır. Tecil işlemi, belirlenen ilk taksit tutarının tamamının ödendiği tarihte başlamaktadır.
6. Faiz oranı: Tecil süresi boyunca, borca belirli bir tecil faizi uygulanmaktadır. Bu faiz oranı, 21.05.2024 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan (Seri: C, Sıra No:8) Tahsilât Genel Tebliği’ne göre, aylık %4, yıllık 48’dir.
Basit faiz usulü kullanılarak başvuru tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için ödenecek taksit tutarları üzerinden hesaplanmaktadır.
Tecil faizinin hesaplanmasında kullanılan basit faiz usulü formülü aşağıdaki gibidir.
Tecil Faizi= (Taksit Tutarı x Yıllık Tecil Faizi Oranı x Gün Sayısı/36.000 |
7. Erken ödeme: Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunanların, tecil edilen borçlarını taksit ödeme sürelerinden önce ödemesi mümkündür. Bu durumda, erken ödenen tutara, tecil müracaat tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için tecil faizi hesaplanmaktadır.
8. Taksitlerin aksatılması: Tecil ve taksitlendirmeye konu taksitlerden bir veya birbirini izleyen iki taksitin ödenmemiş olması durumunda, bu taksit ya da taksitlerin ödenmeyen ilk taksiti izleyen üçüncü taksitle birlikte tamamının ödenmiş olması ve ödeme planındaki son taksit süresinin aşılmaması kaydıyla tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmamaktadır.
9. Cari ay primlerinin aksatılması: Borçluların cari aylara ilişkin ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılı içinde üç defa yerine getirmemeleri halinde tecil işlemi bozulmaktadır.
Tecil ve taksitlendirmenin faydaları
SGK prim borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi, borçlular için birçok fayda sağlamaktadır.
1. Ödeme kolaylığı: Borçların tek seferde ödenmesi yerine, daha küçük taksitlerle ve belirli aralıklarla ödenmesi, borçlulara ödeme kolaylığı sağlamaktadır.
2. Faiz yükünün azaltılması: Tecil ve taksitlendirme işlemleri sırasında uygulanan faiz oranları, piyasa koşullarına göre daha düşük olduğundan borçlunun faiz yükü azalmaktadır.
3. Mali durumun düzeltilmesi: Tecil süresi boyunca borçlu, mali durumunu düzelterek borcunu daha rahat ödeyebilme imkânına sahip olmaktadır.
4. Yasal takipten korunma: Tecil ve taksitlendirme işlemleri, borçlunun yasal takipten korunmasını sağlamaktadır. Tecil süresince icra takip ve haciz işlemleri durmaktadır.
5. İstihdam teşviklerinden yararlanma: SGK’ya olan borçlarını 6183 sayılı Kanunu’n 48. maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler tecil süresince istihdam teşviklerinden yararlanma hakkı elde etmektedirler.