Seyahat rotamda bu kez Düzce vardı

FARUK ŞÜYÜN YAŞAM KEYFİ

Düzce’de doğanın içinde lezzetler eşliğinde

İstanbul’dan da Ankara’dan da yola çıksanız iki saat civarında ulaşacaksınız, çünkü iki kentimizin arasında, ortada… Öyle bir yer ki merkezinden yarım saat sonra denizde, yarım saat sonra yaylalarda ve mağaralarda, yarım saat sonra ormanlarda şelalelerin başındasınız. Düzce’den söz ediyorum. Antik zenginlikleri, doğa harikaları ve kültürel varlıkları ile gezip görmeye değecek, ama pek bilmediğimizden ihmal ettiğimiz 81. vilayetimizden. İstanbul Ankara arasındaki yolculuklarda sapağından geçerken bir türlü merak edip uğramadığımız şehirden.

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, kentin tüm değerlerinin hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda bilinirliğini artırmak amacıyla “Rotamız Düzce” temasıyla düzenlediği etkinliğe davet edince hemen kabul ettim. Kuzeyde Akçakoca ve deniz, güneyde şelaleler, mağaralar, göller ve tabiat parkı; sofralarımızda Kafkasya bölgesinin yemekleri ile harika geçen iki gün yaşadık.

10 bin kişilik antik tiyatro ayağa kaldırılıyor…

Düzce Konuralp Mahallesi bir zamanlar nüfusunun 100 bin civarında olduğu tahmin edilen Prusias ad Hypium (Hypium-Melen çayının üzerindeki Prusias) antik kenti üzerine kurulmuş. Tarihi milattan önce 3. yüzyıla dayanan 10 bin seyirci kapasiteli antik tiyatro, arkeologların verdiği bilgiler eşliğinde gezildi. Batı Karadeniz’de ayakta kalan tek antik kent olmasının Düzce’yi tarihî açıdan da ayrıcalıklı bir konuma getirdiğini söylediler. “Prusias ad Hypium’un kazı danışmanı Teos antik kentini de kazan Prof. Dr. Musa Kadıoğlu’ymuş…

Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü bu kazılara çok önem veriyor, göreve gelir gelmez konuya eğilmiş, üç yıldır yılın 12 ayı 12 arkeolog, 70-80 işçi çalışıyormuş. İhtiyaca göre sayılar artabiliyormuş.

Kafkasya lezzetleriyle doğanın ortasında bir akşam yemeği

Düzce rotamın son durağı akşam yemeği için gittiğimiz Yeşilyayla’daki Bıçkı Köyü oldu. Önce Kadayıfçıoğulları At Çiftliği’ne uğradık, ardından köy sakinlerinin misafiri olarak, yıllar önce geldikleri Kafkasya Bölgesi’nin özel yemeklerini tattık. Köy evinin yemyeşil bahçesinde hazırlanan masalar, bana yıllardır özlediğim sofraları yaşattı. Fellini’nin Amarcord filminden sahneler gözlerimin önüne geldi.

Düzce yazıları ve köşemizin diğer haberlerinin ayrıntıları için lütfen ekonomim.com/yasam-keyfi’ne geçiniz…

Yemek ve Kültür’ün yeni sayısı yayınlandı

Yemek ve Kültür dergisinin 68. yaz sayısında değişik eserlerde değişik adlarla karşımıza çıkan, üç kere adıyla çağrıldığında insanları hırsızlığa, boğulmaya, yangına, hükümdarlara ve şeytanlara, yılan ve akreplere karşı koruyan Hızır’ın efsanevi hikâyesi, “Hızır ve İlyas’ın kimliği ile mitolojik kökenleri” başlığıyla Gönül Tekin tarafından kaleme alındı. Dergi, yine zengin bir içerikle yayınlandı.

"Konstantiniyye'den İstanbul'a" sergisi Hırvatistan'da

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu’ndan bir seçki, Dubrovnik Yaz Festivali kapsamında Hırvatistan’da sanatseverlerle buluştu. “Konstantiniyye’den İstanbul’a – XIX. Yüzyıl Ortalarından XX. Yüzyıla Boğaziçi’nin Rumeli Yakası Fotoğrafları” başlıklı sergi, 5 Ağustos’a kadar Dubrovnik Etnografya Müzesi’nde ziyarete açık.

TUGFO, Türkiye ve Avrupa turnesine hazırlanıyor

Sabancı Vakfı’nın kurulmasına öncülük ettiği ve ana destekçisi olduğu Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nın (TUGFO) 2022 konserleri başlıyor. Kamp sürecine olan 60 genç müzisyenden oluşan orkestranın turne programı 5 Ağustos’ta başlayacak. TUGFO Türkiye, Çekya ve Almanya’da toplam yedi konser verecek.

Apimondia bir kez daha Balparmak Platin Sponsorluğu’nda gerçekleştirilecek

Balparmak, 24-28 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek arıcılık ve arı ürünlerinin olimpiyatı sayılan 47. Uluslararası Arıcılık Kongresi Apimondia’nın bir kez daha Platin sponsorluğunu üstlendi.

Tüm yazılarını göster