Bugün ekonomide en hayati konu nedir diye baksak; karşımıza enflasyon çıkıyor. Neden enflasyon? Çünkü para her gün durduğu yerde eriyor. Biz de sürekli enflasyonu konuşuyoruz.
Biz de dönüyoruz, ekonomi yönetimine bakıyoruz. “Enflasyon ne olacak?” diye soruyoruz. Merkez Bankası Başkanı “çekirdek enflasyona bakacağız” diyor. Enflasyonu yükselten sebepleri sıralıyoruz ancak onu aşağı çekecek adımları nedense konuşmuyoruz.
Enflasyonla topyekûn mücadele programı olmazsa %19,25’lik TÜFE ile %45,52’lik ÜFE, hangi oranda buluşacak? Aradaki makas nasıl kapanacak? Kendi haline bırakırsak enflasyon küsüp gider mi, yoksa şahlanır mı? Eski bakan dolara bakmıyorum diyordu, şimdiki enflasyona bakmıyor olabilir mi?
Ekonomi yönetiminin bakışı
Elbette bakıyordur ama bunu bilmiyoruz. Zira bu iş Merkez’in işi sanıyorlar ve bu topa girmiyorlar. Öyle ya Merkez Bankası Kuruluş Yasası 4’ncü maddesi de öyle demiyor mu; “ana işi fiyat istikrarını sağlamaktır” diye. O halde onu yalnız bırakalım da debelenip dursun…
ÇÖZMEK İÇİN GÖRMEK GEREK
Enflasyonu indirmek için, önce bir enflasyonun varlığını kabul etmeliyiz. TÜFE ve ÜFE varken çekirdek enflasyona bakacağız demek enflasyonun varlığını görmezden gelmektir. Görmediğimiz, varlığını kabul etmediğimiz bir sorunu çözebilir miyiz?
Enflasyonla mücadele noktasında her kesiminin duyarlılığı harekete geçirilmeli. Toplum farkındalığını getirir. Faiz konusundaki belirsizlik ortadan kalkmalı. Önümüzdeki 1 yıla dair para politikası duruşu; net, tavizsiz açıklanmalı.
Çekirdeğe bakacağız gibi sürprizlerin olmayacağı katı ve kararlılıkla belirtilmeli. Para politikası iletişimi çok güçlüyapılmalı. Yabancıların “sürekli değişen söylemler” eleştirileri göz ardı edilmemeli.
İKİ SORU İKİ CEVAP
1-Enflasyonla mücadele eden ve başarılı olan ülkeler neleri önceliyor?
Gerçekçi tespit, kapsayıcı çözüm ve güvenilir uygulayıcı üçlemesinde, enflasyon külfetini toplumun her kesimine eşit yayarak… Popülist söylemlere, seçim ekonomisine sapmayarak…
2-Türkiye enflasyonu yeniden tek haneye indirebilir mi?
Elbette… Yapılacak şey; enflasyon algısını zihinlerde dönüştürmek… Müjde vererek, para basarak, ulufe dağıtarak, yandaşa kaynak aktararak olmaz bu işler. Bunlar kestiğimizde tek haneye de iner, sıfırlanır da… Sorun şudur; bunu istiyor muyuz?
ENFLASYON, MARKETTE DEĞİL ZİHİNDE ÜRETİLİR
Şimdi size hayal gelebilir. Üç haneli enflasyonun tırmanma şeridinin sosyolojisini, psikolojisini hatırlıyorum. Fiyatlar sürekli artıyor algısı yerleşince yönetimler, enflasyonu kendi haline bıraktılar.
Siyasetçi de seçmen de bundan beslendi. Çoğu kişinin işine geldi yüksek enflasyon. Testiyi kıranla suyu getireni ayırt edemez olduk.
Kamu, halka olan borçlarını enflasyonla eritti, ücretleri enflasyonla törpüledik ve bunun sürdürülebilir olmadığını anladığımızda, iş işten çoktan geçmişti.
Olacakları söyleyeyim; yüzde 20’lerde 3 yıl, %30’larda 2 yıl, %40-60 bandında 1 yıl gider ve her 4 yılda bir liramıza fazladan bir sıfır eklemek zorunda kalırız. Masal mı? Kayıp yıllar 90’ları inceleyin, biz bu filmi daha önce gördükdiyeceksiniz.