Hatırlayacak olursak; ülkemizde ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek, uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla kurulmuştu serbest bölgeler. İlki 1985 yılında olmak üzere toplamda sayıları 18’i buldu. Yıllık 20 milyar doların üzerinde ihracatın gerçekleştiği bölgelerde 70 bin kişi de istihdam ediliyor.
Serbest bölgelerin yönetim yapısı da şöyle: Bölgelerde faaliyet gösteren sanayici yönetmelikte kullanıcı olarak tanımlanıyor. Muhatap, serbest bölgeleri kuran ve işleten üst yapı. Bu yapı kurucu ve işletici olarak anılıyor. Bölgelerde faaliyet gösteren firmalardan hizmetler karşılığı yasa ile düzenlenmiş yüzde 10 kullanım hakkı alıyor. Bu hizmetler elektrik, su, telefon, internet, doğalgaz, yemek vb. Serbest bölgelere giriş ve çıkışlar gümrük mevzuatına göre yapılıyor. Mevzuata uygun olmayan durumlarda kaçakçılık işlemleri uygulanıyor.
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren sanayiciler gerek mevzuat gerekse uygulamalarda yaşadıkları sorunları duyurabilmek amacıyla serbest bölge işadamları dernekleri kurdular. Türkiye genelindeki dernekleri temsilen de platform başkanlığı oluşturdular. Bu platform TOBB’da da sektör meclisinde temsil ediliyor. Bursa Serbest Bölge İşadamları Derneği Başkanı aynı zamanda Türkiye Serbest Bölgeler Sanayici Dernekleri Platformu Başkanı Selçuk Çelik ile sorunlarını konuştuk. Çelik, serbest bölgelerin çok doğru bir strateji ile kurulduğunu ve ülkemize büyük döviz girdisi sağladığını belirtirken, oluşan yapıyı daha yukarılara çekebilmenin gayreti içinde olduklarını söyledi. Dünya genelinde kurulan bölge sayısının her geçen gün arttığını hatırlattı. Ülkemizde faaliyet gösteren bölgelere yenilerinin de eklenmesi gerektiğini, ayrıca ihtisas serbest bölgelere ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Halen kullanılmakta olan mevzuatın ihtiyaçlara cevap vermekte yeterli gelmediğini, acilen bir çalıştay yapılarak bölge sanayicisinin sorunlarını en aza indirecek güncel bir mevzuat hazırlanmasını istediklerini belirtti. Hükümetin içinde bulunduğumuz olağanüstü dönemde birçok sektör için çok yerinde kararlar aldığını hatırlattı ve pandemi nedeniyle pazarlarda yaşanan daralmalardan dolayı serbest bölgelerdeki sanayicinin de zorda olduğunu, yüzde 85 olan gelir vergisi muafiyet oranının geçici olarak yüzde 50 olarak uygulanmasını talep ettiklerini dile getirdi. Numune proseslerinin iyileştirilmesi ve online bankacılık işlemlerinin serbest bölgelerde de uygulanmasını beklediklerini ekledi.
Serbest bölgelerin sorunlarını uzun yıllardır yazıp çiziyoruz ama elle tutulur bir düzenlemenin bugüne kadar yapılmadığını da görüyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse geçmiş dönem bakanlarından Zafer Çağlayan’dan sonra bölgelere hükümetlerin bakışı pek de olumlu yönde olmadı. Kurulduğunda bölgelere verilen muafiyetler yıldan yıla azaltıldı. Kamu nezdinde yaşadıkları sorunları dinlediğimizde de serbest bölge sanayicisinin adeta üvey evlat muamelesi gördüğü izlenimi uyanıyor. Zaman zaman bölgelerin yapısı ve mevzuatının yeniden ele alınacağı yönünde açıklamalar gelse de somut bir gelişme henüz gerçekleşmiş değil.