Klişeleşmiş bir sözdür; “Sektöründe öncü firma”. Özellikle iş ilanlarında çok rastlanır. Nedenini anlamadığım, anlatsalar da aklıma yatmayan bir şekilde adını vermek istemeyen ancak “sektöründe öncü” olduğunu söyleyen bir firma eleman arıyordur. Buradaki “sektöründe öncü” sözü kulağa hoş geliyor, ama öyle kolay kolay öncü olunmuyor.
Benim de sıklıkla takip ettiğim “Merkezin Güncesi” adlı blogda Merkez Bankası ekonomistlerinden Altan Aldan ve Aslıhan Atabek Demirhan’ın bir çalışmaları var. Başlığı “Verimlilikte Öncü Firmaların İstihdam Özellikleri”. İki ekonomist imalat sanayinde verimliliği yüksek firmaları “öncü firmalar” olarak sınıflandırmış ve istihdam yapısı açısından öncüleri diğerlerinden ayıran özellikleri incelemişler. Üç ana özellik öne çıkmış:
- Öncü firmaların çalışanlarının icra ettikleri mesleklerin vasıf düzeyi diğer firmaların üstünde.
- Öncü firmalar, kadınların yüksek vasıflı işlerde çalışması konusunda da öncü.
- Öncü firmalarda cinsiyetler arasında ücret farkı daha düşük. Çalışmada imalat sanayinde faaliyet gösteren firmaların kısmi işgücü verimlilikleri hesaplanmış. Burada da reel net satışların çalışan sayısına oranı esas alınmış. Sektörlerinde en yüksek verimliliğe sahip olan yüzde 10 “öncü” olarak sınıflandırılmış. Geri kalan yüzde 90 ise düşük, orta ve yüksek verimli şirketler olarak tanımlanmış. Öncüler sayıca azlar ama net satışların ve ihracatın yarısını bunlar gerçekleştiriyor. Yani ekonomiye katkıları geri kalanlardan çok fazla. Teknolojik yeniliklerin geliştirilmesini ve dünyada geliştirilen yeni teknolojilerin ulusal ekonomide kullanımının yaygınlaşmasını sağlayarak verimlilik artışı ve dolayısıyla sürdürülebilir büyümeye önemli katkı sağlıyorlar.
Türkiye ekonomisinin düşük büyüme oranları ve zayıf verimlilik performansı gibi sorunları var. Türkiye yıllardır orta gelir tuzağını, üretim ve ihracatın teknoloji içeriğinin düşüklüğünü ve işgücünün niteliğini tartışıyor. Aldan ve Demirhan’ın çalışması da aslında bu konulara dair önemli tespitler sunuyor.
Diyorlar ki, “Verimlilikte öncü firmalar istihdam piyasasında da öncü bir rol üstleniyorlar. Bu firmalarda yüksek vasıf gerektiren işlerde çalışanların oranı daha fazla. Vasıf seviyesindeki artış ücretlere de yansıyor. Kadın istihdamında öncü firmaların payı, erkek istihdamında öncü firmaların payından daha düşük. Bununla birlikte, bu firmalarda çalışan kadınlar, erkeklere göre daha vasıflı işlerde çalışıyorlar. Ayrıca ortalama ücretteki cinsiyetler arasındaki fark öncü firmalarda daha az.”
Kısacası sektörünüzde öncü bir firma olduğunuzu iddia ediyorsanız, istihdam yapınızın da bunu teyit ediyor olması gerekir. Ekonomi yönetiminin de firmaları bu yönde yönlendirecek politikalar uygulaması gerekiyor. ILO’nun raporlarında vurguladığı gibi “Verimli bir istihdam yapısı sağlanamadıkça, insana yakışır yaşam koşullarına ulaşılması, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sağlanması ve insanların kişisel tatmine ulaşmaları düş olacaktır.”