Önceki yazılarda şehirlerin olmazsa-olmaz ziyaretçiye, yatırımcıya ve yetenekli yerleşimciye ihtiyacı olduğunu belirttik.
Şehir yönetiminin bu üç yaşamsal önemde grubu, şehrin geleceğini göz önüne alarak, cezbetmesi ve süreçleri başarı ile yönetmesi gerektiğini örnekler vererek vurgulamaya çalıştık.
Peki, şehirlerimiz bu önemli grupları şehre cezbetme gücünü nasıl elde edecektir?
Aslında şehirlere bu gücü veren dört önemli kaynak mevcuttur:
• Kültürel miras
• Coğrafi konum
• Özgün çıktı
• Yerleşik beceri
Şehirlerin bazısında bu kaynaklardan dördü birden varken bazısında biri ya da ikisi eksik ama mutlaka bir tanesi mevcuttur.
Çoğu zaman şehirler bu kaynakları bilir, farkındadır ancak bunları yaratıcı-yenilikçi bir biçimde bir güce dönüştürmeyi beceremez. Düz mantık çözüm değildir. Bir kültürel mirası var olduğu şekliyle sunmak, coğrafi konumu bağışlandığı şekliyle kabul etmek, özgün çıktıyı sıradan varsaymak, yerleşik beceriyi gündelik uğraş kabul etmek bu güce sahip olmak için yetmeyecektir.
Bir tarihte bir şehrimizin belediye başkanı bana şehir dışında bir yerin dünyanın en temiz havasına sahip olduğunu söylemişti. Ben de bu önemli özelliği dünyaca kabul gören bir kuruma tespit ettirip ettirmediklerini sordum. Hayır, yapmamışlardı. Devam ettim ve eğer bu iddia doğru çıkarsa bu özelliğin kimler için önemli olabileceğini bilip bilmediklerini sordum. Hayır, onu da bilmiyorlardı. Koah, astım gibi hastalıkların önemli bir tedavi merkezi olma şansı belki de bu şekilde harcanmış oldu.
Benzer şekilde büyük bir şehrimizin sınırları içerisinde antik dönemde yaşamış, tarihe geçmiş ünlü bir filozofun özdeyişlerini, ileri görüşlü Amerikalı bir danışman inovasyon öğretilerine dönüştürmüş, oluşturduğu aplikasyon milyonlarca kez indirilmiş ve büyük kazanç sağlamıştır. Hikâyenin kaynağı o şehrimizde iken kazanan binlerce kilometre ötede birisi olmuş.
İş bilenin kılıç kuşananın!
Haftanın şehri: ALESUND, NORVEÇ
Norveç’in fiyortlar bölgesinde yer alan 45 bin nüfuslu bu sevimli şehrin trajik bir hikâyesi vardır.
1904 yılının 23 Ocak gecesi çıkan bir yangın hızla esen rüzgârın da etkisiyle büyük çoğunluğu ahşap olan evlerin yanmasına, şans eseri tek bir kişinin ölümüne ancak 10 binden fazla insanın evsiz-barksız kalmasına sebep olmuştur.
Geçici olarak yapılan barınaklardan sonra şehir yönetimi ve halk eski planlara sadık kalarak şehrin yeniden inşasına karar vermiştir. Bu iş için 20 inşaat ustası ve 30 mimar geceli-gündüzlü çalışmış; taş, tuğla, harç kullanarak ve o dönemin mimari tarzına uygun olarak inşaatı gerçekleştirmiştir.
Küllerinden yeniden doğan Alesund bugün Norveç’in en çok ziyaretçi çeken şehirlerinden biri olmuştur.
2019 yılında yaklaşık 150 cruise geminin demirlediği, sadece deniz yoluyla yüzbinlerce kişinin ziyaret ettiği Alesund, ileri görüşlü şehir yöneticilerinin ve halkının bir başarı hikâyesi olarak tarihe geçmiştir.