Dicle Üniversitesi Rektör’ü Prof. Dr. Mehmet Karakoç’u ziyaret ettim. Göreve başlayalı yaklaşık 8 ay olmuştu. Ziyaretimden birkaç gün sonra rektör bey basın toplantısı da düzenledi. Ama ben sohbetimizden başlıklar aktarmak istiyorum.
Malum Diyarbakır ve bölge için Dicle Üniversitesi büyük önem arz ediyor. Öncelikli konumuz Teknokent oldu. Teknokent’in kurulduğu günden itibaren sıkı takipçisi olmaya çalıştım. Çünkü kuruluşu için pek çok haber yaptım. Önemsediğim bir projeydi. Rektör bey, özellikle iş dünyasından sürekli olarak Teknokent'i ve bu konuda beklentileri duyduğu için, başarılı teknokentleri ziyaret etmiş. Neler yapılabileceği ile ilgili görüş alışverişinde bulunmuş. Diyarbakır’ın başlıca sektörleri, inşaat, yeni dönemde tekstil, hayvancılık ve tarım. Diyarbakır’a gelecek yatırımcılarda genelde bu alanda yatırım yapıyorlar. Bizim teknoloji üreten işletmelerimizin sayısı yok denecek kadar az. Aslında üniversitemizden ve Teknokent’ten bu alanda istifade edilmeli. Teknoloji üreten işletmelerin merkezi olmalı. Rektör bey Teknokent için gelen yatırımcıların çok fazla olmadığının altını çiziyor. Gelen yatırımcılar ile de şartların tutmadığını... Teknokent’i üniversite içinde daha merkezi bir yere taşıma hedeflerinin olduğuna da değiniyor.
Prof. Dr. Mehmet Karakoç’un 2023 hedefleri var. 2023’ün Dicle Üniversitesi adına daha da bir öneminin olduğunu vurguluyor. Dicle Üniversitesi’nin kuruluşunun 50’nci yılı olduğu belirtiyor. Üniversitenin 50’nci yılına kadar, birçok ilke imza atacaklarını, bunlardan en önemlisinin de 50 bin öğrenci hedeflerinin olduğunu söylüyor. Üniversitenin bütçesinin 1.1 milyar TL olduğunu, bunun 600 milyon TL’sinin üniversiteye 500 milyon TL’sinin ise hastaneye aktarıldığını kaydediyor. Bu nedenle üniversitenin giderleri konusunda çözümler üreteceklerinin altını çiziyor. Yıllık elektrik maliyetlerinin 30 milyon TL’ye yakın olduğuna değinen Karakoç, ilk etapta GES projelerinin olduğunu, bunun için araştırma yaptıklarına değiniyor.
Yeni bölümler açacaklarını belirten Rektör Karakoç, özellikle turizm ve sağlık alanında yeni bölümlere yöneleceklerini söylüyor. Ayrıca Öğrenci ya da personelin ya da vatandaşın üniversite içerisinde kullanacağı tramvay projelerinin olduğunu, 300’er yataklı iki yeni hastane projelerini hayata geçirmeye çalışacaklarını ifade ediyor. Tabi kaynak sıkıntısını göz önüne alarak.
Dicle Üniversitesi Türkiye’nin köklü üniversitelerden biri. Ama yaşadıkları olumsuzlukların ardından yeni yeni toparlanmaya çalışan bir üniversite. Diyarbakır için çok önemli. Diyarbakır ve bölgeye kattıkları da aşikar. Bu nedenle üniversitemizin gelişimi, başarısı, kentimize büyük imaj kazandıracak ve katkılar sunacaktır. Sohbet esnasında Rektör Karakoç’un bir cümlesi de dikkat çekici. “Şehir üniversiteye sahip çıkar, üniversite şehre değil”. Bana da doğru geldi. Hep üniversiteden beklenti içinde olduk. “Ama biz üniversite için ne yaptık” sorusunu ister istemez kendime sordum. Şehirdeki her yöneticinin de veya üniversiteden beklenti içerisinde olan herkesin de bu soruyu kendine sorması gerek. Rektör bey ve üniversite yönetimi ile daha çok bir araya gelmeye ve imkanlar dahilinde katkı sunmaya çalışacağım. Yeter ki iyi niyet, gayret ve üretkenlik olsun.