Ekonomik gelişme şehirleri daha cazip kılacak, yatırımları teşvik edecek, çevrenin olumsuz etkilerini en aza indirecek, doğrudan istihdam yaratacak ve yerel yönetimlerin gelirini arttırarak belediye hizmetlerinin finansmanına katkı sağlayacaktır. Dengeli bir büyüme, yaratıcılık ve inovasyon ile beslenen bir ekonomik gelişme şehirlerin imajını yenileyecek, şekil verecektir. Bunun için girişim ekosistemi, insana yatırım, güçlü sosyal sermaye, şehirde yüksek bir yaşam kalitesi ve şehir yönetimi başta olmak üzere diğer paydaşların gelişmeye kendilerini adamaları gerekecektir.
Ekonomik gelişmesini başarıyla sürdüren şehirler insanların girişim ve iş yapma isteğini kamçılayan, destekleyen şehirlerdir. Bu şehirlerde insanlar bir şeyler başarmanın heyecanını yaşar ve yaşatır. Örnek gösterilecek şehirlerde bu heyecan daha okul çağlarında yaşatılır. Öğrencilerin girişim projeleri geliştirmesi teşvik edilir, yarışmalar düzenlenir, şehrin ticaret ve sanayi odaları bunları destekler, başarılı bulunan projeler iş insanlarının katkısıyla hayata geçirilir. Ekonomik gelişmenin temelinde “insan” vardır. Yeni fikirleri ortaya çıkaracak yaratıcı insanlara eğitim fırsatı tanıyan programlar geliştirilir ve insan sermayesi güçlendirilir.
Güçlü bir sosyal sermaye şehirlerin ekonomik gelişmesinde itici güç olarak kabul edilir. Sözü edilen sermaye fiziki sermayeden çok, elde edilmesi zor, fark yaratan, rekabet üstünlüğü sağlayan fiziki olmayan varlıklardan oluşan sermayedir. Şehirlinin bir araya gelmesi ile fayda sağlama kapasite ve yeteneği sosyal sermayeyi oluşturmaktadır. Sosyal grupların ortak iyinin elde edilmesi için birlikte çalışabilme ve işbirliği yapabilme kapasitesinden söz edilmektedir. Çocukların, genç yaşta insanların bu sürece dahil edilmesi ile ileride iş kurmak, yeni fikirlerini hayata geçirmek için kasabalarına, şehirlerine döndükleri anlaşılmaktadır.
İnsanların orada olmak isteyeceği ortam ve alanlar yaratıp yaşatarak, şehrin yaşam kalitesini artırmak ekonomik gelişmeyi olumlu yönde etkileyecektir. Özellikle fikir ve kabiliyet sahibi insanları cezbedilmek için hayat dolu, enerjik ortamlar geliştirmek gerekecektir. Yaşamın hep aynı sıkıcı temposu ile sürüp gittiği şehirler özellikle yetenekli insanlar için çekici olmayacaktır.
Bir şehrin refah seviyesi, ekonomik gelişmesinin ölçüsü olarak “Gayri Safi Hasıla” esas alınmaktadır. GSH, yani katışık gelir, bir şehrin bir yıl içinde ürettiği toplam mal ve hizmetlerin belli bir para birimi karşılığındaki değerinin toplamıdır. Bir şehrin markasının değeri ise elde edilen katışık gelir içerisinde o şehrin markasının katkısı, payı olarak kabul edilir. Bir şehir, markasının değerini iki şekilde arttırabilir: Ya markasının payı sabit kalacak şekilde katışık gelirini arttıracak, ya da markasını güçlendirerek katışık gelir içerisinde markasının (isminin) payını arttıracak. Her ikisi birden artarsa mükemmel bir başarı elde edilmiş olacaktır. Örneğin, Malatya Kayısısı çok para ettiğinde Malatya’nın katışık geliri olumlu yönde etkilenecektir. İşte bu nedenle, Malatya Kayısısı coğrafi işaretinin değer yaratacak biçimde yönetilmesi gerekecektir.
Yukarıda ekonomik gelişme için önerilenlerin hepsi şehir markasının güçlenmesiyle yakından ilgilidir. Bunların şehir yönetimleri tarafından bütüncül bir şekilde ele alınıp yönetilmesi beklenecektir. Şehrin, şehirlinin refahı buna bağlıdır.
Haftanın Şehri: IDAHO FALLS, ABD
ABD şehirlerinin ekonomik performansını ölçen “Milken Institute” 2021 sıralamasına göre küçük şehirlerarasında en başarılı performansı sergileyen şehir olarak seçilen IDAHO FALLS 63 bin nüfusa sahiptir. “Milken Insitute” sıralama kriterleri olarak istihdam yaratılmasını, ücretlerin düzeyini, inovasyon ve teknolojik gelişmeyi esas almaktadır.
Idaho Falls ileri teknoloji şirketlerin varlığı ve nitelikli işgücünün kazanılması ile sıralamada öne çıkmıştır. Ayrıca evlere internet erişim oranı ve hızı ile de konumunu güçlendirmiştir. Şehir farklı kaynaklar tarafından farklı başlıklar altında da üst sıralarda yer almaktadır; iş ve kariyer, çocuk yetiştirme gibi.