Sefalet Endeksi Eylül 2021'in 3 katına yakın artış gösterdi

Dr. Ali TOPÇUBAŞI

Faiz sebep enflasyon sonuçtur söyleminin uygulamaya geçirilmesiyle hayatımızda hızla değişmeye başladı. Dünya iktisat tarihini tersten değiştiren bu kavram, ekonomimizin dengelerini de değiştirdi. Ancak Nas varsa sana bana ne oluyor söyleminden Çin'in ihracatçı modeline vurgu yapmaya, oradan Ortodoks politikalar söylemine, oradan heterojen politikalar söylemine geçildi.

Çin; bildiğiniz gibi, ihracatı teşvik etmek için döviz kurunu değersizleştirici politikalar izleyerek başarılı olmuştur. Ama bizim sanayimizde ithal girdi oranı yüzde 85'lerde olduğu için, döviz kuru yükseldiği zaman ihracatı kısmen arttırsa da ithalatı da arttırma yönünde hareket ediyor ve enflasyonun da hızla artışına neden oluyor. Bu yüzden  dış ticaret açığı kapanmadığı gibi, artış yönünde hareket ediyor.  Sonrasında Ortodoks politikalara yöneliyoruz söylemine giriyoruz dendiğinde umutlanıyoruz, ama bu da sonuçsuz kalıyor. Sonuçta Ortodoks politikaların anlamı; ekonomi biliminde kabul görmüş uygulamalara geçildiği anlamını taşır ki, bu da ilk önce enflasyona yönelik faiz artırımını içerir. Sonrasında Vergi, harcamalar, borçlanma politikasını düzenlemelerini içerir. Bunların da olmadığı söylendiğinde, hetedoks politikalara yöneldiklerini ifade ediyorlar. Bunun da anlamı; başta ücret ve fiyatların sabitlenmesi anlamını taşır ki, karaborsanın önünü açacağı için hiçbir ekonomi temeli yoktur.

Ekonomi bir bilimdir, her bilim dalı gibi matematik temellere dayanması gerekir. Gözlerdeki ışıltıyla bilimin tutarlılığı sağlanamaz. Nitekim Eylül 2021 de Merkez Bankası faiz oranı yüzde 19 iken enflasyon yüzde 19.58 olmuş, faiz oranı yüzde 14'e düşürüldüğünde ise dolar hızla yükselerek 18 TL'lere ulaşmış, daha hızlı yükselmesinin önlenmesi için tehlikeyi erteleyen Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabına geçilmiştir. KKM hesabına geçenler için devletin 3 ay  ödediği tutarda 11.7 milyar gibi olağanüstü bir miktar olmuştur. Bu tutarında, sistem sürdürüldüğü takdirde katlanarak artacağından şüphe olmadığı gibi, enflasyonu da olağanüstü arttıracağı kesindir. 

Ekonomi politikaların amacı, halkın refahını arttırmaktır. Faizleri düşüreceğim diye, yüzde 19'lardan yüzde 14'lere indirmek, doları 8 TL'lerden 15 TL'lere yükselmesine neden olmanın ne amacı olabilir. İlk 10'a sokacağız dediğiniz ekonomiyi, 1960'larda bile 12. iken ve 20 sene evvel 17 iken, günümüzde bir inat uğruna 21. sıraya inmemize neden olundu 10 yıl evvel dünya milli gelirinden aldığımız pay binde 12 iken, günümüzde binde 7.5'lere düştü. 

Nas ölçü alınacaksa, niçin faizler sıfıra indirilmeyip  daha yüksek seviyede belirleniyor, niçin devletin kasası boşalıyor inancı giderek arttığı anlaşılıyor. Eylülden nisan ayına kadar, ''Sefalet Endeksi''nin 3 kata yakın  arttığı anlaşılmaktadır. İşsizlik+Enflasyon toplamını gösteren bu indekse göre, Eylülde işsizlik oranı yüzde 11.3, Enflasyon oranı da yüzde 19.58 olduğuna göre toplamda 31.88 olurken, Nisan 2022'de enflasyon yüzde 61.14'e çıkarken, işsizlikte yüzde 10.7 gerçekleştiğine göre, 71.84'e yükselmiştir.

Uygulanan ekonomi politikasından bir an evvel vazgeçilmeli, bilimin gösterdiği yola girilerek potansiyeli çok yüksek olan ülkemiz kaynaklarının israf edilmesi önlenmelidir.

Tüm yazılarını göster