Seçimlerden 4 ay sonra ödemeler dengesinde ışık var mı?

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

Önümüzdeki kısa vadede ekonominin gidişatını en fazla etkileyecek faktör olan ödemeler dengesi gelişmelerini yakından izlemeye devam ediyoruz. Seçimlerden sonra Erdoğan iktidarı, para politikaları alanında bilinen U dönüşünü yaptı. Bundan sonra umulan yabancı kaynak girişinin olup olmadığını Merkez Bankası verilerinden izliyoruz. Sayfadaki tabloda seçimler sonrasındaki 4 aylık sürede dış kaynak girişi ve çıkışı alanında yerli ve yabancı aktörlerin ne yaptığını görüyoruz.

- Öncelikle vurgulamak gerekir ki cari açık tarafında tehlikeli seyir sürüyor. 9 aylık cari açık 40,84 milyar doları buldu. Yıllık cari açık ise 51,71 milyar dolar ile yüzde 31.3 artmış durumda.

- Eylül ayında geçen yılki 3 milyar dolarlık cari açığa karşı bu yıl 1,9 milyar dolarlık fazla var. Bu düzelmeye turizmin katkısı sadece geçen yıla göre gerçekleşen 500 milyon dolarlık artış. Asıl katkı altın ve enerjiden geliyor. Bu iki kalemdeki dış açığın azalmasının düzelmeye toplam katkısı 4,5 milyar dolar. Yani ekonominin ana gövdesinde cari açık açısından değişen bir şey yok.

- Sermaye hareketleri tarafında yabancıların getirdiği kaynakta zayıf seyir sürüyor. Batılı finans merkezlerinden olumlu not alan Merkez Bankası başkan yardımcılığı atamaları ve yüklü faiz artışları sonrasında da bu havanın değişmemiş, hatta yabancı fon girişinin daha da azalmış olması dikkat çekici.

- Doğrudan yabancı yatırımlarda bir kıpırdama yok. Sıcak para girişinde umulanın tam tersine Ağustos ve Eylül’de iyice durgunluk var. Eylül’de hisse senedinden 263 milyon dolar çıkış, mevduatta 349 milyar dolar giriş var. Yabancıların Eylül’de 1.92 milyar dolarlık tahvil alımı gözüküyor. Bu da bankaların yurtdışındaki tahvil ihraçlarından gelen para. Yani yabancı fonlar, iç piyasada tahvil borsasına ve Hazine kağıtlarına hala ilgi göstermiyorlar.

- Eylül’de yabancıların getirdiği kaynak 2,36 milyar dolar gibi cılız bir seviyede. Toplam 5,79 milyar dolarlık dış kaynak girişinin 3,24 milyar doları yerleşiklerin sağladığı kaynak. Buna bankaların yurtdışı mevduatlarını 3,66 milyar dolar azaltmaları ve 1,63 milyar dolar dış kredi almalarının belirleyici bir katkısı var.

- Kaynağı belirsiz döviz girişi ise 208 milyar dolara kadar düştü. Yani seçim sonrasında gözlenen yastık altından sisteme döviz girişi de artık sona ermiş gözüküyor.

Bu veriler ışığında Eylül ayı itibarıyla cari açık cephesinde kayda değer bir dönüşüm olduğunu söyleyemeyiz. Yüksek cari açık yaratan altyapı aynen devam ediyor. Ödemeler dengesi tarafında ise dışarıdan gelen olumlu bir ışık yok, tersine hala ürküten bir ilgisizlik hakim.

Eylül ayı itibarıyla ödemeler dengesi verileri Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in iyimser mesajlarını teyit etmiyor. Cari açığın artacağı kış aylarına girerken Ortadoğu’da ortaya çıkan yeni krize bir de içeride hukuk devleti alanında zaten var olan krizin Yargıtay’ın yarattığı açmazla zirveye çıkması eklendi.

Ödemeler dengesinde umut verecek ışıkları göremezken, tersine gelişmeler sorunu iyice ağırlaştırıyor.

Tüm yazılarını göster