Seçim bitti sırada geçim var

Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

Türkiye, çok önemli bir seçimi geride bıraktı. İlk turu 14 Mayıs’ta, ikinci turu 28 Mayıs’ta yapılan seçim sonucunda Recep Tayyip Erdoğan %52’nin üzerinde oy alarak Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı seçildi. Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 47,8 oy oranı ile yarışı tamamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs gece yarısı yaptığı balkon konuşmasında ekonomi konusunda önemli mesajlar verdi. Tarım konusunda ise, girdi fiyatlarının düşürüleceğini, üretici gelirlerinin artırılacağını, tüketici erişimini kolaylaştıran bir sistemi hayata geçireceklerini söyledi.

Seçim sürecinde tarım konusunda verilen sözler var. Bu sözlerin ne kadarının yerine getirileceği elbette yakından takip edilecek. Seçim artık geride kaldı ve halkın derdi geçim. Üreticinin de tüketicinin de en önemli derdi geçim olacak. Gıda enflasyonu en yüksek ülkeler sıralamasında Türkiye, dünyada ilk 10 ülke arasında.

Tarımda girdi fiyatlarındaki artış hızı yavaşlasa da, hala çok yüksek. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçen hafta açıkladığı Mart 2023 Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ne göre yıllık artış yüzde 49,70 olurken 12 aylık ortalamaya göre yüzde 106,81 artış kaydedildi. Dövizdeki muhtemel artışlar girdi fiyatlarına mutlaka yansıyacaktır.

Bakanlıkta değişim olacak mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime girerken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy dışındaki tüm bakanları milletvekili adayı yaptı. Hepsi de milletvekili seçildi. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci de Kahramanmaraş’tan milletvekili seçildi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bakanlar dışarıdan atanıyor. Bir kişi hem milletvekili hem bakanlık yapamıyor. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci milletvekili seçildiği için yerine başka birisi atanabilir. Cumhurbaşkanı, Vahit Kirişci’nin bakanlık görevine devam etmesini isterse o zaman milletvekilliğinden istifa etmesi gerekiyor.

Bu nedenle büyük olasılıkla Tarım ve Orman Bakanlığı’na yeni bir isim atanabilir. Yeni bakan, yeni politika demek. Elbette politikaları genel olarak yine Erdoğan belirleyecek. Bakanların politika belirlemede çok etkisi yok. Ancak, uygulamada farklılıklar olabilir. Yeni bakan gelince sistemi, bakanlığı, işleyişi tanıması uzun zaman alıyor. Parti değişmese de bakan değişince öncelikler de değişiyor. AK Parti’nin 21 yıllık dönemdeki tarım politikaları artık herkes tarafından yakından biliniyor. Çok büyük değişiklikler beklenmiyor. Uygulamada bazı değişiklikler olacaktır. Kadrolarda bazı değişiklikler yapılır.

Buğday fiyatı ne zaman açıklanacak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni kabinesini 2 Haziran’da açıklaması bekleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı görevine kim gelirse gelsin önündeki ilk konulardan birisi hububat, bakliyat ve diğer bazı ürünlerde alım fiyatlarının açıklanması olacak. Fiyatları büyük olasılıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklayacak. Ancak, hazırlıkların yapılması ve sunulması gerekiyor. 

Seçimden önce açıklanmayan buğday alım fiyatı bir hafta 10 güne kadar açıklanması bekleniyor. Üretici fiyatının bir an önce açıklanmasını istiyor. Sadece buğday fiyatı değil, arpa, yulaf, çavdar, mercimek, nohut gibi diğer ürünlerde de fiyatlarının belirlenmesi ve açıklanması gerekiyor.

Hayvancılığa acil müdahale gerekiyor

İkinci önemli konu hayvancılıkla ilgili olacak. Üretici artan maliyetler nedeniyle para kazanamadığından yakınıyor. Çiğ süt referans fiyatı uzun süredir baskı altında tutuluyor. Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı litre başına çiğ süt maliyeti, referans fiyatın üzerinde. Çiğ süt fiyatında mutlaka bir iyileşme yapılması ve süt/yem paritesine uygun bir fiyat oluşumu sağlanması gerekiyor. Üretici sattığı 1 litre çiğ süt ile 1,5 kilo yem alabilmeli.

Kırmızı et fiyatlarındaki artış üreticiyi memnun etmezken, tüketici de et alamamaktan şikayetçi. Et ve Süt Kurumu’nun ithalatla piyasaya müdahalesi de yetersiz kalıyor. Yaklaşan Kurban Bayramı ve turizm sezonu öncesinde kırmızı et konusunda acil önlem alınması gerekiyor. Bu önlem, karkas et veya kesimlik hayvan ithalatı olmamalı. Üreticiyi üretimden kaçıran değil, üretimde kalmasını sağlayacak politikaya ihtiyaç var.

Kurban Bayramı’nda yaklaşık 1 milyon büyükbaş ve 2 milyon küçükbaş hayvan kesimi olurdu. Fakat bu yıl kurban kesim sayısında azalma bekleniyor. Alım gücünün düşmesi, market ve hayır kurumlarının hisse satışı kurbanda kesilen hayvan sayısının azalmasına neden oluyor. Ayrıca hayvan varlığında da düşüş var.

Deprem bölgesindeki üreticiler unutulmamalı

Yüzyılın felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Bölgede tarımsal üretimin devamlılığı için üreticiler büyük çaba gösteriyor. Ancak önemli sorunlar da yaşanıyor. Bölgedeki çiftçilerle sık sık görüşüyorum. Yakın zamanda Hatay’dan Bünyamin Beyazıt ile görüştüm. Hayvancılık yapıyor. Bölgede deprem sonrası göç nedeniyle ve maliyetlerin yükselmesi nedeniyle birçok üreticinin hayvancılığı bıraktığını anlattı. Yaşadığı Oğlakören Köyü’nde az sayıda üretici kaldığını ve üretimi sürdürmekte zorlandıklarını söyledi. Depremin ilk günlerinde kendilerine yem yardımı yapıldığını ve Tarım Bakanlığı tarafından 5 çuval yem verildiğini söyledikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlık bize hayvan başına 500 lira verdi. Ayrıca 5 çuval da yem. Bugün yemin çuvalı 410-420 lira. Verilen 500 lira ile iki çuval yem bile alınamıyor. Özel sektör firmaları yem/silaj gönderdi. Şimdi onlar da kesildi. Bizim üretime devam etmemiz için sütün para etmesi lazım. Yemin kilosu 8,5 lira, sattığımız sütün litresi 9 lira. Bu şekilde para kazanamayız. Ayakta kalamayız. “

Seçimden bir gün önce deprem bölgesindeki yetiştiricilere depremde kaybettikleri hayvan sayısı kadar hayvan hibe olarak verilmeye başlandı. Bu doğru bir uygulama ancak hayvancılık yapanlara yem desteğinin de sağlanması gerekir. Ürettikleri sütün değerinde alınması sağlanmalı. Deprem bölgesine özel önem verilmeli.

Tarım desteklerinin açıklanması gerekiyor

Tarım konusunda atılacak bir başka adım 2023 ürünü tarım desteklerinin açıklanması olacak. Türkiye’de ne yazık ki destekler çok geç açıklanıyor ve çok geç ödeniyor. 2023 ürünü tarım destekleri henüz açıklanmadı. Çiftçi tarlaya tohumu ekmeden açıklanması gereken destekler hasat yapıldıktan sonra açıklanıyor. Hangi ürüne ne kadar destek verileceği, mazot, gübre, tohum, fark ödemesi, hayvancılık ve daha birçok desteğin belirlenip açıklanması gerekiyor. 

Özetle, yeni kabinede Tarım ve Orman Bakanı kim olursa olsun işi kolay olmayacak. Çözüm bekleyen birçok sorun var. Üreticiyi destekleyecek, tüketiciyi koruyacak politikalara ihtiyaç var. Bugüne kadar 21 yıllık iktidar döneminde tarım çok kan kaybetti. Umarız bundan sonra tarıma gereken destek ve önem verilir ve Türkiye tarımdan zenginlik üretecek konuma gelir.

Bitkisel üretimde ilk tahmin

Türkiye İstatistik Kurumu 2023 yılı Bitkisel Üretim 1. Tahmin sonuçlarını açıkladı. TÜİK, yayınladığı bültenin hemen başında şöyle bir uyarıda bulundu. “Bu haber bülteninde yer alan verilerin toplanması, işlenmesi ve yayına hazır hale getirilmesinden Tarım ve Orman Bakanlığı, yayımlanmasından Türkiye İstatistik Kurumu sorumludur.” Yani TÜİK diyor ki, verileri biz yayınlasak da sorumluluk Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait.

Yayınlanan verilere göre, 2023 yılının ilk tahmininde bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) yüzde 4,8, sebzelerde yüzde 1,9, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 0,3 oranında artış olacak. Buna göre 2023 yılı üretim miktarlarının yaklaşık olarak tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 73,6 milyon ton, sebzelerde 32,2 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde 26,9 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edildi.

Bir önceki yıla göre, buğday üretiminin yüzde 3,8 oranında artarak 20,5 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 1,2 oranında artarak 8,6 milyon ton, çavdar üretiminin yüzde 4,4 oranında artarak 285 bin ton, yulaf üretiminin yüzde 2,7 oranında artarak 375 bin ton olacağı öngörüldü.

Çeltik üretiminde yüzde 7,8 oranında düşüşle 2022’de 950 bin ton olan üretimin 2023’te 876 bin tona gerileyeceği öngörülüyor.

Mısır üretimi geçen yıl olduğu gibi 8,5 milyon ton olarak tahmin edildi.

Fiyatı çok tartışılan patateste üretim yüzde 5,8 oranında artışla 5,3 milyon tondan 5,5 milyon tona çıkması bekleniyor.

Kuru baklagillerde üretim artışı yok

Kuru baklagiller grubunda nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimek üretiminin sırasıyla 580 bin ton, 270 bin ton ve 400 bin ton olacağı tahmin edildi. Bu üç üründe de üretim artışı veya düşüşü olmayacak. Geçen yıl ile aynı.

Yağlı tohumlardan soya üretiminin yüzde 3,2 oranında azalarak 155 bin tondan 150 bin tona gerilemesi beklenirken ayçiçeği üretiminin ise geçen yıl olduğu gibi 2 milyon 550 bin ton olarak tahmin ediliyor. Ancak, sahadaki bilgilere göre ayçiçeği üretiminin geçen yıla göre düşmesi bekleniyor.

Şeker pancarı üretiminin yüzde 13,2 oranında artarak 19 milyon tondan 21,5 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edildi.

Sebze ve meyve üretimi artacak

Türkiye İstatistik Kurumu 2023 yılı Bitkisel Üretim 1.Tahmin sonuçlarına göre, sebze ürünleri üretim miktarının 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,9 artarak yaklaşık 32,2 milyon ton olacağı tahmin edildi. Sebzeler grubu ürünlerinden hıyarda yüzde 13,8, domateste yüzde 3,8, kuru soğanda yüzde 1,1 oranında üretim artışı olurken, karpuzda yüzde 7,3, kavunda yüzde 9,3, sakız kabakta yüzde 2,6 oranında üretim azalışı olacağı tahmin edildi. Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarının 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,3 oranında artarak yaklaşık 26,9 milyon ton olacağı tahmin edildi.

Zeytin üretimi yüzde 25 azalacak

Meyveler grubunda, bir önceki yıla göre zeytin üretiminde yüzde 25 azalış olması bekleniyor. 2022’de 2 milyon 976 bin ton ile rekor kırılan zeytin üretiminde 2023’te üretim yüzde 25 düşüşle 2 milyon 232 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Şeftali ve nektarin toplamında yüzde 7,8, kirazda yüzde 18,6, çilekte yüzde 1,6 oranında üretim artışı olacağı öngörülüyor. Turunçgil meyvelerinden mandalinada yüzde 12,6, portakalda yüzde 17,2, limonda yüzde 13,4 oranında üretim artışı olacağı tahmin edildi.

Fındık üretimi düşecek

Sert kabuklu meyvelerden fındıkta yüzde 4,6 oranında üretim azalışı görüleceği belirtildi. Geçen yıl 765 bin ton olan kabuklu fındık üretiminin 730 bin tona düşeceği öngörülüyor. Geçen hafta Londra’da yıllık toplantısını yapan Uluslararası Sert Kabuklu Meyveler Konseyi (INC) Türkiye’nin fındık üretimine ilişkin tahminini 810 bin ton olarak açıkladı.

TÜİK Bitkisel üretim 2. tahmini 27 Ekim 2023'te yayınlayacak.

Tüm yazılarını göster