Seçim bitti işimize bakalım

Şant MANUKYAN Ekofobi

Sayım işlemi hala devam ediyor olsa da Demokrat aday Biden’ın seçimi kazanma ihtimali daha yüksek görünüyor. 25 Eylül makalemde “ Öte yandan ABD seçimleri de yakın tarihin en kaotik Seçimi olmaya aday görünüyor.” 16 Ekimde ise “Başkanlık seçiminde Biden’ın mutlak bir zafer elde edeceği görüşüne katılmasam da Biden başkanlığında ekonomiye nasıl bir yaklaşım olacağını tartışmak istiyorum” ön görülerini paylaşmıştım. Oysa anketler ve bugün Biden’ın zaferini tahmin ettiğin iddia eden uzmanların beklentisi açık ara farkla ve Senatoyu da kontrol edecek şekilde bir Demokrat zaferiydi. Bir kez daha gördük ki anketler kamuoyunun nabzını tutmak yerine kamuoyunu yönlendirmek üzere hazırlanıyor.

Seçim geçesi endekslerin tepkisinden de öğretici bir ders çıkarttık. Seçim öncesi raporlar önce Trump zaferinin piyasa için en iyi sonuç olduğunu paylaşıyordu. Ardından Biden’ın mutlak zaferi yani bir mavi dalga neticesi, piyasa pozitif bir sonuç olarak pazarlandı. Ve en son parçalı bir yasama ve yürütmenin nimetlerine vurgu yapılarak çarşamba günü endeksler sert bir şekilde yükseldi. Yani seçim sonuçlarından bağımsız olarak hisselerin yükselmesi gerekiyordu diyebiliriz. Peki bundan sonra ne olacak? Elbette Trump konuyu Yüksek Mahkemeye taşıyabilir. Ancak kapıyı çalmadan önce eyaletlerde itirazını elle tutulur delillerle yapması gerekiyor. Aksi durumda bu söylemler sadece siyasi bir manevra olarak kalacaktır. Demokratlar açısından baktığımızda ise hiç de iddia edildiği gibi ABD halkını arkalarına almadıklarını, senatoyu ele geçiremediklerini (son anda bir sürpriz olmadıysa) ve Temsilciler Meclisinde de önceki seçimde aldıkları bazı koltukları kaybettiklerini gördük. Seçim kaosu geride kaldığında Biden kontrolünde olmayan bir Senato ile çalışmak zorunda kalacak. Ve bu planladığından daha küçük bir mali destek ve alt yapı paketi anlamına geliyor. Cumhuriyetçiler 2021 yılının ilk yarısında Biden’ı başarısız kılmak için çalışacaktır.

Şayet COVID ekonomi üzerinde yeniden baskı yaratırsa 2022 ara seçimleri nedeni ile Cumhuriyetçi senatörlerin de işbirliğine daha açık olacağını düşünüyorum. Ancak asıl sorun ücretli çalışanlar ve küçük şirketler o tarihe kadar bir destek olmadan dayanabilecek mi? İşsizlik sigortalarının vadesi hızla dolarken kış ayları ile beraber alınan yeni önlemler bir kez daha küçük şirketleri tehdit ediyor. Teknoloji şirketleri seçim gecesi sert yükselirken KOBİ’lerden oluşan Russell endeksi değişim göstermedi. Bu kaygılarla kısa vadede aşının gelişimi ve mali destek paketin büyüklüğü ile tarihini kimin başkan olduğuna oranla çok daha önemsiyorum. Paketin ötelenmesi Fed’in daha agresif para politikaları anlamına gelse de ekonomiye fazla bir katkısı olmayacaktır. Fed’in dünyaya dolar dağıttığı görüşü ile TL’nin seyri arasındaki çelişki finansın gerçekleri ile umut edilenlerin ne kadar farklı olduğunu göstermeye yeter. Hane halkı ve özel sektörün bıraktığı talep boşluğu parasal genişleme ile doldurulamaz.

Tüm yazılarını göster