Herkesin heyecanla ve hatta tüm dünyanın ilgiyle beklediği Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu yapıldı.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan ipi göğüsleyen kişi ve seçimin galibi olarak çıktı ve bir dönem daha cumhurbaşkanlığı görevini sürdürecek.
Piyasalar sert bir tepki vermese de medyada, Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısındaki değerinin düşüşünün frenlenmesinin gittikçe daha da zorlaştığı bir döneme girileceği yorumları yapılıyor. ABD Doları kurunun yavaş bir seyirle yılsonuna kadar 29/30 liraları bulabileceği söylemi oldukça yaygın.
Hatta bunun da aylık birer lira seviyesinde olabileceğini ileri sürenler bile var
İhracatçı olarak bizleri en çok ilgilendiren nokta, Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısındaki değerinin gerçek seviyede olması ve dengede kalabilmesi.
Daha önceki bazı sohbetlerimizde de değindiğim gibi ne tahterevalli gibi iniş çıkış olsun ne de olması gereken seviyeden farklı yerlerde tutulsun.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Sayın Mustafa Gültepe’nin gazetemize verdiği beyanatını burada tekrar vermek isterim.
“Ancak zor bir dönemden geçtiğimizin altını çizmem gerekiyor.
Yılbaşından bu yana maliyetlerdeki yüksek artışa rağmen kurun baskılanması ihracatçılarımızın rekabetçiliğine zarar verdi.
Büyük emeklerle girebildiğimiz bazı pazarlarda kayıplar yaşamaya başladık
Oysa bizim pazar kaybetmeye tahammülümüz yok.
Aksine rekabetçiliğimizi artıracak adımlarla yeni pazarlarda bayrak gösterebilmeliyiz.
Biz yeni dönemden daha da umutluyuz.
Üretimi ve ihracatı iyi bilen, küresel ticaretin dinamiklerine hakim bir ekonomi yönetimiyle mevcut sorunların hızla üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. “
İstanbul Ticaret Odası (İTO) başkanı Sayın Şekip Avdagiç de “Daha çok üretim, ihracat, istihdam için yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ne büyük işler düşüyor” demiş.
Türkiye’nin küresel ekonomiden hak ettiği payı alıp büyüyebilmesi için ihracat yapması, bunun için de üretim yapmasının gerekli olduğunu herkes biliyor ve herkes söylüyor.
Ancak…
Bunun için de düzgün hesap yapılabilir bir maliyet zemini ve endişesiz hesap yapılabilir bir döviz dengesi gerekiyor.
Çok laf ve çok siyaset yapmaktan ziyade, üreticiye ve ihracatçıya kulak ve destek vermek, bizi yukarıda saydığımız amaçları gerçekleştirmeye hızla yaklaştıracaktır…