Scooter, inovasyon mudur?

D. Ferhat DEMİR İNOVASYON DELİSİ

Sorunun doğrudan yanıtı mis gibi inovasyondur. Fakat bu vaka üzerinden konuyu biraz boyutlandırmamız gerekiyor. Benim temel inovasyon eğitimlerimde en sık verdiğim örneklerinden birisi, scooter. Bir icada ya da ürüne inovasyon diyebilmemiz için üç ana şart var: müşteri tarafından istenir (desirability), teknik olarak yapılabilir (feasibility) ve iş kurmaya değer yani uygulanabilir (viability) olması gerekiyor. Scooter’ların yarattığı sorunları bazı tasarım çözümleri ile ortadan kaldırabiliriz. Mesela, katlanabilir ve modüler modeller geliştirilebilir. Yapılan araştırmalar sonucunda bunun müşteri tarafından istendiğini (desirable) ve pazarın yeterince büyük yani bir organizasyon kurmaya değer olduğunu (viable) bulduğumuzu varsayalım ama henüz malzeme ve üretim teknolojisi modüler scooter imalatına el vermiyor olabilir ya da üretim teknikleri çok pahalıdır. Dolayısı ile “feasible” olmadığı için bu fikir hayata geçemez ve inovasyonu başaramayız. Aynı durum diğer şartlar içinde geçerlidir. Mesela, ürün teknik olarak mümkündür ama müşterinin böyle bir ürüne ihtiyacı yoktur ya da pazar henüz çok küçüktür.

Scooter vakası üzerinden benim asıl bahsetmek istediğim konu; inovasyonun duygusal ve sosyal boyutları. Genel olarak teknik kökenli insanlar, özellikle mühendisler ve Ar-Ge’ciler maalesef inovasyonlara sadece fonksiyonel boyutlardan yaklaşıyor. Örneğin scooter’ın daha az elektrik tüketmesi ya da baterilerin daha uzun ömürlü olması veya daha hafif ve ergonomik olması. İnovasyonun bu boyutuna fonksiyonel ihtiyaç diyoruz. Fonksiyonel ihtiyaçlar elbette önemli ama bazen inovasyon, sosyal ve duygusal ihtiyaçlardan doğar ya da onlardan dolayı pazarda başarılı olur. Pek çok genç arkadaşımız scooter’a eğlenmek için biniyor. Yani giderdikleri ihtiyaç ulaşım değil eğlence. Eğlence işin duygusal boyutudur. Bu arkadaşlarımız genelde iki kişi biniyor. Yani eğlenirken aynı zamanda arkadaşı ile sosyalleşiyor. Sosyal bir ihtiyaç gideriliyor. Bunu görebilen bir startup fonksiyonel özellikleri minimumda tutarak ürünün duygusal ve sosyal boyutlarına odaklanabilir. Eğer duygusal ihtiyaçlar için bu araçları kullanan/kullanacak büyük bir potansiyel pazar varsa (araştırılıp verilerle valide edilmesi gerekiyor) harika bir inovasyon fırsatının eşiğinde olabiliriz. Öyle bir durumda daha eğlenceli araçlar geliştirilebiliriz. Farklı renk seçenekleri sunulabilir örnek olarak. Telefonunuzu bağlayabileceğiniz ve müzik dinleyebileceğiniz bluetooth entegre edilebilir. İki kişinin konforlu şekilde eğlenmesini sağlayacak modeller tasarlanabilir. Bu köşede bu fikri olgunlaştırmamız gerekmiyor ama meramımız anlaşılmıştır ümit ediyorum. Sadece fonksiyonel ihtiyaçlara odaklanmak yerine hiç karşılanmamış veya yetersiz karşılanmış sosyal ve duygusal boyutlara da bakmak gerekir yüksek etkili inovasyonlara imza atmak için.

Starbucks bardağının elinizi yakmaması için eklenen tutacak ya da kahve kalitesi, işin fonksiyonel kısmıdır fakat starbucks’ı asıl fenomenleştiren arkadaşlarınızla sosyalleşme ya da flörtleşme gibi duygusal ve sosyal taraflar ile ofis gibi kullanmanıza imkân veren tamamlayıcı hizmetlerdir. Airbnb kullanıcıları sıcak kahvaltı, jakuzi, mermer mutfak tezgâhı ya da altın kaplama klozetler gibi fonksiyonel ihtiyaçlar için tercih etmiyor bu markayı. Asıl fark yaratan; yerel deneyimlere odaklanan sosyal ve duygusal boyutlar. Barselona’da Katalanlar gibi yaşamak isteyen büyük bir kitle Airbnb’yi başarılı bir markaya dönüştürdü. Ezcümle, evet x y z markalı scooter iyi bir inovasyondur ama pazarda güçlü rakipler olmasına rağmen onların karşılamadığı sosyal ve duygusal ihtiyaçlar yeni oyuncular için her zaman fırsatlar sunar. Konuyu ürün ve fonksiyonel ihtiyaçlar ötesinde analiz edebilirsek bu fırsatları yakalayabiliriz. İnovasyon fikir ile değil fırsat ile başlar.

Tüm yazılarını göster