Putin'in SSCB'nin tarihinden hiç ders almadığı, "onlar başaramadı ama ben başarırım" iddiasında olduğu görülüyor. Sovyetlerin işgal tarihi epey uzun. Geçen yüzyılın başından itibaren Doğu Avrupa'nın büyük kısmını, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında Avrupa ana karasını ve soğuk savaşta da Macaristan, Çekoslovakya ve Afganistan'ı işgal ederken, velayet usulüyle Vietnam ve tekrar Polonya'ya da bulaştı.
Bugün aynı tarz geri geldi. Bir zamanların KGB yöneticisi Putin, belki de o zamanki yenilgilerin acısını çıkarmak amacıyla Rus Bayrağı altında yayılmacılık denemelerinde. Önce Gürcistan sonra Ukrayna'yı işgal etti, hatta Ermenistan ile birlik olup Azerbaycan'a bulaştı. Suriye ve Doğu Akdeniz cabası. İstediği kadar sempatik, atletik veya romantik gözükmeye çalışsın, Putin tehlikeli bir diktatör. Ancak attığı adımlar Rusya'yı sonunda parçalayacak. Bu filmi daha önce gördük.
Yine de tarihteki ortalığı kana bulayan diğerleri gibi gidişine bayram yapılanların arasına katılacak. Bu arada Putin'den sonra Rusya'nın ne olacağı belli değil. Bunu da görebiliyoruz.
"Fed Faizleri İstikrarlı Şekilde Artıracak.."
Şimdi diğer meseleye geçelim: Fed'in Mart Ayındaki toplantısına yaklaştıkça, finans kurumlarının FOMC Üyelerini etki altında bırakmak amacıyla açıklamalar yaptığı görüyoruz.
Son olarak JPMorgan Chase & Co. ekonomistleri Fed’in dokuz toplantıda 25'er baz puan artırarak yola devam edeceğini iddia etti. Yani toplamda 225 baz puanla bu ralliyi bitirecek.
Her ne kadar 1982'den bu yana yaşanan en hızlı enflasyon yükselişine şahit olsalar da, Amerikalıların "çok hızlı parasal sıkılaştırma" istemediği ortada. Mart Ayındaki 50 baz puanlık faiz yükseliş ihtimalini konuşmak istemiyorlar. Yine de herkes gerçeği kabul etti. Parasal Sıkılaştırma başlayacak ve uzun sürecek. Hatta geçenlerde, faiz artış beklentisini Goldman Sachs da, beşten yediye çıkardı.
JPMorgan ekonomistleri Ocak ayındaki ekonomik aktiviteyi "olumlu ve büyük bir sürpriz” olarak nitelendirmiş, ayrıca da bu olumlu seyrin devam edeceğini ifade etmişler. Enflasyon içinse umutlu değiller. "Maliyet baskısı uzun süre devam edecek" şeklinde açıklama yapmışlar. Ancak enflasyon korkusuyla ekonomiler tam olarak düzelmeden Merkez Bankalarının büyümeyi yavaşlatacak sert tedbirler almasından endişeli oldukları gözüküyor.
Buradan pek anlaşılmasa da, Atlantik’in diğer tarafında Fed'in Para Politikası ile ilgili her yönden ağır eleştiriler yapıldığına rastlıyorum. Biz kendi derdimize gömüldüğümüz için, Türkiye'yi de etkileyecek Fed Politikalarıyla alakalı tartışmalara pek bakamıyoruz. Tek bildiğim, hikayemizi anlaşılır hale getirmek zorunda olduğumuz. "Her şey yolunda merak etmeyin" şeklinde konuşmak yabancı yatırımcı için yeterli olmuyor maalesef.