ABD bizdeki popüler deyimle nihayet seçim sathi maili girmiş durumda. Demokratların başkan adayı Joe Biden bir sürpriz yapmayarak piyasaların beklediği isim olan Kamala Harris’i başkan yardımcısı adayı olarak açıkladı. Geleneksel olarak azınlık oylarının adresi olan Demokrat Parti son yaşananların ardından bu tabanda üstünlüğünü pekiştirmek için azınlık mensubu bir kadın politikacıyı seçmiş bulunuyor. Harris piyasaların olumsuz tepki göstereceği E. Warren kadar radikal politikalar savunmuyor ve hatta bazı konularda çok net bir devletçi tutum sergiliyor. Anketlerde Biden net bir şekilde önde görünse de aslında “seçim” olarak adlandırdığımız bu yarışta Florida, Wisconsin, Virginia, Colorado, Michigan, N. Carolina gibi birkaç eyalet belirleyici olacak. BLM gösterileri Biden’ın momentumunu artıran bir gelişme olmasına rağmen “büyük resimde” orta ve düşük gelirli Amerikalılar için sistemi temsil eden bir isim. Obama başkan seçildiğinde bu kesimle globalizasyon ve fmansallaşmanın yarattığı “acıyı” azaltabileceğini düşünmüşlerdi. Ancak önce karşılaştığı kriz ardından da uyguladığı politikalar neticesinde sosyal bir değişimi tetikleyemedi. Üretimi Çin’e kaydırırken katma değeri yüksek teknolojiye geçiş geniş kitlelerin gelirlerini artıramadığı gibi bazı bölgelerde çalışan insanlar bile ev kiralarını karşılayamaz hale geldi. Trump’ın arkasından esen rüzgar bu kez Biden’ın arkasına geçmeyecektir zira Biden bu gidişatı bozabilecek bir isim değil. Bu nedenle işsizlik oranında toparlama hız kaybetmezse Trump’ın, anketlere rağmen, seçilme şansı hala çok yüksek. Ancak piyasa gözü ile baktığımızda tek konu Başkan’ın kim olacağı değil. Şayet Biden seçimi kazanır, ki muhtemelen başkanlığı tek dönem sürecektir, ancak Senato şu anda olduğu gibi Cumhuriyetçilerin kontrolünde kalırsa ajandasını uygulamak zor olacak. Dolayısı ile ABD endeksleri açısından en iyi senaryo bir Trump zaferi ve ikinci iyi senaryo da Biden’ın kazandığı ama Kongre'ye tam hakim olamadığı bir sonuç.
2016 seçimleri sırasında piyasa fiyatlamasının çok daha erken başladığını görmüştük. Şu anda kadar COVID-19, Fed kararları ve açılmaya başlayan ekonomilerin toparlanma hızı fiyatlandı. Önümüzdeki 2 aylık dönemde ise seçim belirsizliği fiyatlara yansımaya başlayacaktır. Dolar anlaşılır nedenlerle Euro’ya karşı geriliyor. Ancak spekülatif piyasada Euro pozisyonların tarihin en yüksek seviyesine çıktığını görüyoruz. Bu genelde sert bir düzeltmenin habercisidir. 1.19 seviyesi kırıldığında 1.22-25 aralığına doğru bir yükseliş başlayacak ama önce sert bir satış şaşırtıcı olmaz. Endeksler ise hala yükseliş trendinde. Çok kısa bir süre içinde ciddi kârlar kaydedildi. Bu nedenle seçim sonucuna bağlı sektörel değişimler ve kâr realizasyonları beklenebilir. S&P’de 2950 seviyesi kırılmadığı sürece 4000’e doğru olan ralli devam edecek. Altın ve gümüş de çok öne çıkan varlıklar oldu. Enflasyon, para basma paniği vs arasında gümüşü destekleyen daha reel bir gelişme yeşil ekonomiye geçiş çabalarının yaratacağı düzenli talep. Gümüş fiyatları uzun zamandır düşük kaldığı için yatırımlar da zayıftı. Bu nedenle talepte en ufak bir artış fiyatları yukarı itiyor. Kısa vadeli düzeltmelerde kaldıraç kullanmamak kaydı ile alım yapılabilir.